Mubârek geceler, islâm dîninin kıymet verdiği gecelerdir.
Allahü teâlâ, kullarına çok acıdığı için, ba’zı gecelere kıymet vermiş, bu gecelerdeki, düâ ve tevbeleri kabûl edeceğini bildirmişdir.
Kullarının çok ibâdet yapması, düâ ve tevbe etmeleri için bu geceleri sebeb kılmışdır.
Kıymetli geceye, kendinden sonra gelen günün ismi verilir. Önceki günü öğle nemâzı vaktinden, o gecenin fecrine kadar olan zemândır.
Yalnız, Arefe ve üç kurban günlerinin geceleri böyle değildir.
Bu dört gece, bu günleri ta’kîb eden gecelerdir.You are not allowed to view links.
Register or
Login Bu geceleri ihyâ etmeli, ya’nî kazâ nemâzları kılmalı, Kur’ân-ı kerîm okumalı, düâ, tevbe etmeli, sadaka vermeli, müslimânları sevindirmeli, bunların sevâblarını ölülere de göndermelidir. Bu gecelere saygı göstermelidir. Saygı göstermek, günâh işlememekle olur.
(Rıyâd-un-nâsıhîn) kitâbının yüzyetmişikinci sahîfesinde buyuruyor ki, (İmâm-ı Nevevî, (Ezkâr) kitâbında diyor ki, (Gecenin oniki kısmından bir kısmını [bir sâat kadar] ihyâ etmek, bütün geceyi ihyâ etmek olur.
Yaz ve kış geceleri için hep böyledir).
[İbni Âbidîn, birinci cild, 461. ci ve üçüncü cildin 289. cu sahîfelerinde de bu konuda bilgi verilmişdir.] (Hakâyık-ı manzûme)de diyor ki, (Fıkh kitâblarında sâat demek, bir mikdâr zemân demekdir). İmâm-ı Nevevî, Şâfi’î mezhebinde müctehiddir.
Hanefîlerin de, geceleri böyle ihyâ etmeleri uygun olur).