Katreteyn ya da iki damla, iki iz

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Sümeyye Sude

  • ****
  • Join Date: Mar 2009
  • Yer: izmir
  • 787
  • +219/-0
  • Cinsiyet: Bayan
  • BAKMA SUSKUN DURDUĞUMA DAĞLARINDA SESİ ÇIKMAZ
Katreteyn ya da iki damla, iki iz
« : 06 Mayıs 2008, 10:24:20 »
 
Ufukta yeni beliren güneş, oldukça serin bir günün sabahında tebessümler gönderir gibiydi. Bu tebessüm, günler süren bir kırgınlıktan sonra gelen barışmanın verdiği içten bir gülümseyişi andırıyordu. Pırıltılı güneş ışıkları geceden çimenlerin yapraklarında hatıra kalan çiğ taneciklerine vuruyor, onlardan aksederek hafifçe vuran rüzgarla da anlaşarak tatlı ışık oyunlarıyla dikkatleri üzerine çekmeyi başarıyordu... Bazı damlacıklar, uzunca bir otun yaprağına sıralanmışlar, birlikteliğin güzelliğini vurguluyorlardı.

Şurada da bir damlacık var. Çimenlerin arasına serpilmiş yonca yapraklarından birisinin üzerinde. İrice, billur gibi berrak bir damlacık. Biraz üstten bastırılmış gibi yassıca. Alttan yaprağın kıvrımına uyum sağlamış. Onun çevresinde de küçük, ondan daha yuvarlak çiğ tanecikleri pırıldıyor.

Havada en küçük bir toz taneciği yok. Gökyüzü de sanki bu çiğ taneciğine özenmişcesine berrak...

Bir sonbahar sabahın bu anı, yeni açılmaya başlamış bahar yaprakları, tomurcuklanmaya başlamış yeni filizler kadar gönle tazelik hissi veriyor.

Şu yonca yaprağındaki çiğ tanesi... Belki giderek yükselen ve ısısını artıran güneşin ışıkları altında yavaş yavaş buharlaşacak. Belki de hafiften esen rüzgarın ani bir sallayışı ile yerinden kopacak, aşağı kayacak ve ince çemen yapraklarından sıyrılarak toprağa inece ve parçalanıp kaybolacak. Kısa bir an da olsa dünyaya gülücükler yağdıracak, çok geçmeden de gönlümüzde ince çizgi bırakarak fânîliğin hazin sonunu tadacak...

Şu an ne kadar güzel, ne kadar berrak?! Üzerine vuran ve bize akseden güneş ışığıyla bir billuru kıskandıracak kadar pırıltılı ev canlı...

Acaba bu damlacıktan daha saf, daha berrak, başka tür bir damlacık olabilir mi? Bu damlanın gönülde uyandırdığı hazzı uyandırabilir, sâfiyet duygusunu canlandırabilir, küçücük ama engin duygular ve tefekkür yüklü billur bir dünyâ hissi verebilir mi?

Kısaca daha güzel, daha mânâlı bir damla olabilir mi?..

Evet! Samimimi duyguların coşturduğu, Allah sevgisiyle dolu bir gönülden kopup gelen ve göz pınarlarından süzülen damlalar... Şekil olarak yaprak üzerindeki çiğ damlacıkları kadar berrak ve güzel midir, bilemiyorum. Ancak onlardan çok daha fazla mânâ yüklü olduklarını, onlardan çok daha verimli, feyz ve bereketli olduğunu iyi biliyoruz.

Gözyaşları da mânâ yüklüdür. Sahibinde derin duygu izleri bırakır. Anlayana çok şey anlatır. Sessizce, derinden, için için... Her bir zerresi ayrı bir değer ifade eden damlalarla... Onun söyledikleri çok daha tesirli, çok daha gönüldendir.

Bembeyaz karla kaplı bir zeminde küçücük bir serçenin ayak izlerini düşünün. Ya da yeni yürümeye başlayan bir bebeğin patik izlerini... "Bundan daha sevimli bir iz olabilir mi?" diyesiniz gelir. Veya sanat melekesiyle dolu bir elin beyaz bir sayfaya çizdiği hattın âhengine dalar, mâhir bir elin bıraktığı bu iz üzerinde çok şeyler düşünürsünüz.

Bıkmadan, yorulmadan hep aynı noktaya vuran damlaların mermer üzerinde bıraktığı ize ne dersiniz? "Bundan daha azim ve sabır dolu bir iz olabilir mi?" diye düşünmeden edemezsiniz.

Gerçekten bunlardan daha değerli iz olabilir mi?!.

Evet! Allah'ın en güzel şekilde yarattığı bu beden de O'nun yolunda, O'nun uğrunda kalan iz...

Bu duygular içinde Allah Rasûlü'nden(sav) gelen şu kelimelere kulak verelim:

Ebû Ümâme, Sudeyy İbn Aclân rivâyet eder:

Allah Rasûlü (s.a.v.) buyurur ki: "Alllah'a şu iki damladan ve iki izden daha sevimli gelen bir şey yoktur.

Damlalar; Allah korku ve sevgisiyle gönül ürpertisi duyularak gözlerden süzülen göz yaşı damlası ile Allah yolunda dökülen kan damlası. İzler ise; Allah yolunda cihad meydanında alınan yaranın izi ile Allah'ın farzlarından bir farzı sürekli edâ edişin bıraktığı iz."

Çok damlalar vardır: Yağmur damlası, eriyen karlardan süzülen damla, reçine damlası, bal damlası, yağ damlası, misk damlası, meyve sularından süzülen damlalar...

Çok izler vardır: Vuran dalgaların yalçın kayalarda bıraktığı izler, sürüngenlerin kumlarda uzayıp giden izleri, yırtıcı hayvanların karlarda bıraktığı izler, su başında su kavgası yapan hayvanların izleri, geçen yılların bedenlerde, sîmâlarda bıraktığı izler...

Ancak bunlardan hiçbir damla ve hiçbir iz, Allah Rasûlü'nün haber verdiği bu damlalar ve izler kadar ulvî olmaz, derûnunda mânâ taşıyamaz. Ve biz, kaybolup gittiğimiz hayat seli içinde onların taşıdığı mânâya ne kadar muhtacız...

DR. ŞERAFETTİN KALAY / ARAŞTIRMACI-YAZAR

Çevrimdışı Halime

  • ***Sen kaldırım taşlarını dize dur önüme, ben toprağa basa basa senden uzaklaşıyorum ***
  • *****
  • Join Date: Nis 2008
  • Yer: İsk€nd€run
  • 2695
  • +198/-0
  • Cinsiyet: Bayan
  • Ve Birgün Bu Dünya Gül Bahçesine Dönecek..
Ynt: Katreteyn ya da iki damla, iki iz
« Yanıtla #1 : 06 Mayıs 2008, 17:31:04 »
 eline saglıl kardesim   öppp  öppp  öppp     aarroo