Toggle navigation
Ana Sayfa
Yardım
Giriş Yap
Kayıt Ol
Giriş Yap
Kayıt Ol
×
Close
Giriş Yap
Remember me
Sorular ve Cevaplar
Bilgi Bankası
Edebiyat ve Hobi
(Moderatör:
Arif Arslaner
)
Konu:
Unutmuşum, affedersin
« önceki
sonraki »
+
Yazdır
Sayfa: [
1
]
Aşağı git
Unutmuşum, affedersin
1 Yanıt
3000 Gösterim
0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
Sümeyye Sude
Join Date: Mar 2009
Yer: izmir
787
+219/-0
Cinsiyet:
BAKMA SUSKUN DURDUĞUMA DAĞLARINDA SESİ ÇIKMAZ
Unutmuşum, affedersin
«
:
06 Mayıs 2008, 10:47:34 »
Unutmuşum, affedersin
-
Yalnızım, çok yalnızım.
- Hatırlıyor musun; “çok yakınım ben” demiştim sana, “çok yakın!” Senin sana olduğundan bile yakın. Kendi kendini çağırdığında ne kadar yakından duyuyorsan, ondan da yakınım. Kendinden bir şey istediğinde ne kadar çabuk cevap veriyorsan, bundan daha hızlıyım.You are not allowed to view links.
Register
or
Login
- Doğru. Sen hep yakınsın ama, nedense, ben uzaklardayım. Bana küsmüşsün sanıyorum.
- Öyleyse, secde et ve yaklaş! Alnına dokunacak yakınlığım. Aslında alnına yazılıdır yakınlığım. Araya benliğini koyduğun için, bencilliğini öne sürdüğün içindir bana uzaklığın.
- Yüzüm yok yakınında olmaya. Çok kusurluyum. Günah üstüne günah işledim. Sözüm yok sana sakladığım. Kirli dudaklarım. Yalanlar söyledim, boş sözlere değdi dilim.
- Pişmanlığını görüyorum elbet. İçindekileri yakıcı sızıları duyuyorum. Söylemek isteyip de söyleyemediklerini de özür olarak kabul ediyorum. Yüzünün kızarması bile kabulüm. Bilmiyor musun ki, bağışlamayı seviyorum ve seve seve bağışlıyorum.
- Biliyorum ama yine de unutup hata ediyorum. Gördüğünü göre göre, görmüyormuşsun gibi yaşıyorum. İşittiğini bile bile, işitmiyormuşsun gibi boş şeyler konuşuyorum. Sözümden dönüyorum yine. Utanıyorum. Bağışlar mısın sahiden?
- Dedim ya; bağışlamayı kendime ilke edindim. Hiçbir şeye mecbur olmadığım halde, merhamet etmeyi kendime kural diye yazdım. Affetmeyi her şeyin önüne koyuyorum.
- Ben seni hep yakar diye tanıyorum. Hemen kızıp gazaplandığını düşünerek, korkuyorum, titriyorum. Çarparsın diye keyfimce yaşayamıyorum. Gazabın da var senin.
- Rahmetim gazabımdan önce gelir. Kızmam bile rahmetimin hatırınadır. Ben yakmam seni. Sen ateşe atarsın kendini. Seni senden korumak içindir tehditlerim.
- Yine de korkuyorum. Çok korkuyorum.
- Defalarca ve en önce merhamet sahibi olduğumu hatırlattım sana. Her sözün başında. Her işin eşiğinde. Daha çok, hatırımı saymanı isterdim. Bir hatırlasana; bir zamanlar hatırlanmaya değer bir şey değildin. Eksikliğini kimsenin dert etmediği dönemlerde, seni var kılmak istedim. Kendi yokluğunu kendinin bile fark etmediği yıllarda, seni insan etmeye karar verdim. Şimdi seni en çok sevdiğini söyleyenlerce insafsızca çöpe atılabilecek biçimsiz bir et parçasıydın; sana yüz verdim. Sana yaptığım iyiliğini bilmeni istedim. Hep teşekkür etmeni bekledim.
- Çürüyecekmiş bedenim. Toprağa girecekmişim. Yüzüm eriyecekmiş. İsmim silinecekmiş. Dar bir yere bırakılıp terk edilecekmişim. Bu dehşet içinde nasıl teşekkür etmemi istersin?
- İlk söylemede, anlamamış olmanı anlayışla karşılıyorum, yine söylüyorum. Unutabileceğini bile bile yeniden hatırlatıyorum. Kolayca gözden çıkarılacak, leke diye silinebilecek, kirli ve isimsiz bir damlaydın; seni adam ettim. Yokluğunda seni yakıp yok edebileceğim halde, varlığından niye öç alayım, niye seni önemsiz sayayım? Senin varlığını herkes inkâr ederken ben inkâr etmediğim halde, seni niye unutulmuşluğa terk edeyim? Seni kendime muhatap seçecek kadar önemsediğim halde, niye kurumuş kemiklerini toprakta bırakayım? Seni hiç yoktan yarattığım halde, hiç sebepsiz var eylediğim halde, ikinci defa yaratmakta niye usanayım, niye vazgeçeyim?
- Keşke bunu daha sık hatırlatsan!
- Hatırlasana kuşluk vaktini. Her sabah uyandığında yeniden bulmuyor musun bedenini? Gözlerini açar açmaz, hatırlamıyor musun unuttuğunu kendini? Ayrıca, bir bak yeryüzünü ölümünün ardından nasıl dirilttiğime. Kurumuş çubukları, ölmüş dalları, soğumuş kökleri çiçek çiçek, rengarenk, terü taze tenlerle, sıcacık meyvelerle yeni baştan dirilttiğimi görmüyor musun bugünlerde?
- Unutmuşum, Rabbim, affedersin, çok affedersin. Sen affetmeyi çok seversin.
Dr. Senai Demirci
Kayıtlı
Halime
***Sen kaldırım taşlarını dize dur önüme, ben toprağa basa basa senden uzaklaşıyorum ***
Join Date: Nis 2008
Yer: İsk€nd€run
2695
+198/-0
Cinsiyet:
Ve Birgün Bu Dünya Gül Bahçesine Dönecek..
Ynt: *** Unutmuşum, affedersin***
«
Yanıtla #1 :
06 Mayıs 2008, 17:28:12 »
çok güzel yaaaaaaaaaa
Allah RAZI OLSUN....UNUTMAMAK GEREK GÜZEL BİR KONU....
Kayıtlı
+
Yazdır
Sayfa: [
1
]
Yukarı git
« önceki
sonraki »
Sorular ve Cevaplar
Bilgi Bankası
Edebiyat ve Hobi
(Moderatör:
Arif Arslaner
)
Konu:
Unutmuşum, affedersin
Yukarı git
Aşağı git