Konunun özelliğine, işlenecek ana düşünce ve yardımcı düşüncelerin niteliğine, kullanılacak örneklere, anlatım biçimine göre kompozisyon yazmada üç tür plan uygulanabilir:
Olaya dayalı plan
Düşünceye dayalı plan
Duyguya dayalı plan
Bir veya birkaç olayı konu edinen yazılı anlatım türlerinde olaya dayalı plan uygulanır. Bu tür planlarda olaylar, gerçekleşme anına ve sebep sonuç ilişkisine göre yazı içerisinde değerlendirilir. Ancak olaylarla anlatılanlar arasında bir bağ kurulmalı, ana ve yardımcı düşüncelerle olaylar bütünlük göstermeli, birbirini desteklemelidir. Bu tür planlarda genellikle kişi, yer, zaman, olay ve bir ileti aranır. Sanatsal yazıların yanı sıra anı, gezi, günlük gibi düşünce yazılarında uygulanan bu plan, herhangi bir soruna veya olguya değinirken de kullanılabilir. Özellikle yaşanmış, tanık olunmuş olaylardan düşüncelerin desteklenmesinde yararlanılabilir. Ancak bu durumda düşüncelerle olayların bütünleşmesi gerekir.
Bakış açısının egemen olduğu, düşüncelerin işlendiği, kavramların ve sorunların tartışıldığı yazılarda düşünceye dayalı plan uygulanır. Konunun ele alınışında esas düşüncedir. Bir sav, çeşitli düşüncelerle desteklenerek açıklanmaya çalışılır. Düşüncelerin birbirini destekleyecek ve birbiriyle çelişmeyecek nitelikte olması, bir bütünün parçalarını oluşturması gerekir. Düşüncelerin ele alınışında tümevarım yöntemi uygulanabileceği gibi tümdengelim yöntemine de başvurulabilir. Her iki yöntemde de planın aşamaları bütünlüğü bozmamalı, düşünceler ve kanıtları bir düzen içerisinde yer almalıdır. Bu tür planlarda konu, ana düşünce, yardımcı düşünceler, bakış açısı gibi ögelere yer verilir. Belirli nesne, olay veya bireylerin iç dünyamızda uyandırdığı izlenimlerin, heyecanların egemen olduğu, betimlemelerimizin yer aldığı yazılar duyguya dayalı plan ile yazılır. Duyguların egemen olduğu yazılarda, karşılaştığımız olayların hayal dünyamızda bıraktığı izler, bizde uyandırdığı düşünceler egemendir. Olaylar karşısında insanların tavırları, tepkileri farklı olduğu gibi duyguları da farklıdır. Bir olay kimilerini duygulandırırken kimilerinde hiçbir iz bırakmaz. Önemli olan kompozisyonda bu duyguların okuyucuda iz bırakacak bir biçimde işlenmesidir. Yazının sonuna doğru duyguların yoğunluğunun artırılarak okuyucunun etkili bir sona hazırlanması, kompozisyonun başarıya ulaşmasını sağlar.