Derebeyi Deli Murad, gayet sert mizaçlı otoriter astığım astık kestiğim kestik bir beydir. Geçmişte yaşamış ve yaşamış olduğu çirkinlikleri düşünür ve pişman olur. Bu pişmanlıkla daha önceden hacca gitme kararından da vaz geçmiştir. Günler geçer.
Bu pişmanlık Deli Murad’ı yer bitirir. Geceleri uyuyamaz sürekli bunu düşünür. En sonunda bir dervişe bu konuyu danışmaya karar verir. Dervişle konuşur. Geçmişte işlediği günahlardan nasıl kurtulacağını sorar. Derviş ya ölümü hak eden birini öldüreceğini ya da bir aş evi açarak açları doyurması gerektiğini söyler. Deli Murad kimseyi öldürmeme yemini ettiği için bir aş evi açar ve açları doyurmaya başlar. Derviş gitmeden önce Deli Murad’a günahlarının bahçeye diktiği kuru ağaçların yeşerdiği taktirde af olunacağını da ekler.
Deli Murad buna pek akıl erdiremez ama dervişi dinler. Aş evine yoksullar gelir yemek yer ama ağaçlardan hiç biri yeşermez. Deli Murad bu işin ciddi olmadığını dervişin kendisini kandırdığını düşünür. O kadar çok sinirlenir ki yoldan geçen atlı birinin gelip yemek yemesini ister adam reddedince de silahını çeker ata ateş eder. Atın vurulduğunu sanar ama yanına gidince adamı vurduğunu görür. Pişman olur. Artık kan dökmemek için söz verdiği halde birini öldürmüştür. Pişmanlığından kendini de öldürmeye kalkar. Eve giderken ağaçların yeşerdiğini görür. Böylece ölümü hak eden birini öldürdüğü için günahları affolunur.
Deli Murad adam hakkında araştırma yapar ancak iyi biri gibi görünür fakat cebinde bulduğu bir mektupta temiz namuslu bir kadını kötüleyen karalayan bir mektup bulur ve adamın ölümü hak ettiğine kanaat getirir.