Kahramanımız bulunduğu yerden Kadıköy’e gitmek için bir vapura biner. Vapurda tanıdık birilerini göremez bu nedenle vapurun kenarına gelir ve dalgaları seyretmeye başlar. Dalgaları seyrederken de hayallere dalar. Tam hayallere dalmışken arkasından bir el omzuna dokunur. Döner bakar ve karşısında eski okul arkadaşını görür.
Okul arkadaşı ile hasret giderir. Okudukları zamanda da iyi arkadaştırlar. Arkadaşı evli olup olmadığını sorar. Kahramanımız hala bekar olduğunu söyleyince konuşmaya başlar. Toplumda aşkın olmadığını, aşkı yaşamanın nerdeyse imkansız olduğunu söyler. Çünkü toplumda genelde görücü usulü ile evlilik yapılmaktadır ve bu şekilde aşk pek mümkün görünmez.
Nikah düşen iki kişinin yan yana gelmesi de dini açıdan kural olduğu için halkın aşkı yaşayamadığını ve aşkın ne anlama geldiğini bilmeden yaşandığını söyler. Kahramanımız arkadaşının anlattıklarının doğru olduğu düşünür ve bu düşünceler içerisinde vapurdan iner.