Hikayenin anlatıcısı ve Hasan kardeştirler. Çiftlikte yaşamlarını sürdürürler. Çiftlikte atlar vardır tabi atların bakıcıları da. En sevdikleri şey ise atlara bakan seyisin atları kaşağı ile tımarlamasıdır.
Tımar zamanları karşıya geçer öylece bakarlar ve bir gün kendileri tımar yaptıklarının hayalini görürler. Bir gün gece kendisi atları tımar etmek ister ve gizlice ahıra gider. Kaşağıyı alır fakat tımar yapmasını beceremez. Kaşağıyı kırar ve saklar. Bu beceriksizliğini de söyleyemez suçu da kardeşi Hasan’a atar.
Hasan’a artık ahıra girmek yasaklanır. Hasan bu olaya çok üzülür ve bir anlam da veremez. Kaşağıyı kimin kırdığını da merak eder. Hasan bir gün hastalanır yatağa düşer. Ölmek üzeredir.
Hikayeyi anlatıcı vicdan azabından duramaz ve Hasan’ın suçsuz olduğunu söylemek ister fakat o gece Hasan ölür.