Albert Einstein ,(14 Mart 1879 - 18 Nisan 1955); Yahudi asıllı Alman teorik fizikçi ve bilim insanı. 1921 yılında Einstein, Nobel Fizik Ödülü’ne layık görülmüştür.
Albert Einstein 14 Mart 1879’da Almanya’nın Ulm kasabasında dünyaya geldi.1880 yazında ailesi Münih’e taşındı. Münih’te babası Hermann Einstein ve amcası Jakob bir elektrik şirketi kurdular. Annesi Pauline Einstein yetenekli bir piyanistti. Albert iki buçuk yaşındayken kız kardeşi Maja dünyaya geldi. Okula başlamadan önce konuşma zorlukları yaşıyordu, annesi ve babası kaygılanarak onu doktora götürmüşlerdi.
Dört beş yaşlarında hasta bir şekilde yataktayken babası neşelendirmek için ona manyetik bir pusula vermişti. Pusula ibresinin hareketini o yaşta oldukça gizemli bulmuştu ve kendisinde büyük bir merak uyandırmıştı.
Einstein’ın ailesi, eski bir Yahudi geleneği olarak yoksul bir öğrenciyi evlerinde yemeğe davet ediyordu.Max Talmud isminde yoksul bir Yahudi üniversite öğrencisi her hafta bir akşam yemeğine katılıyordu.Talmud’un ziyaretleri Einstein on yaşındayken başlamıştı ve beş yıl boyunca sürmüştü.
Einstein kendisinden büyük bir üniversite öğrencisi ile konuşmaktan hoşlanıyordu ve Talmud kısa sürede Einstein’ın sıradan bir çocuk olmadığını fark etmişti. Birlikte bilim, matematik ve felsefe konuşuyorlardı. Einstein on üç yaşındayken, Talmud Immanuel Kant’ın “Saf Aklın Eleştirisi” kitabını getirdi. Einsten o yaşta kitabı anlamakta hiç zorlanmamış ve okulunda sürekli Kant hakkında konuşmaya başlamıştı.
Ailesi Albert’ın Münih’te kalıp okulunu Gymnasium’da bitirmesine karar verdi. Bu sırada Einstein on beş yaşındaydı ve liseyi bitirmesine daha üç yıl vardı. Münih’te tek başına altı ay geçirdikten sonra Einstein bunalıma girdi ve gerginleşmeye başladı. Aile doktorunu ikna ederek sinir sorunları nedeniyle kendisinin ailesinin yanında bulunması gerektiğini belirten bir rapor aldı. Einstein ailesine haber vermeden Gymnasium’dan ayrıldı ve İtalya’daki ailesinin yanına geldi.
Einstein, İtalya'ya geldiğinde teknik olarak bir lise terk olsa da, eğitimini yarıda bırakma niyeti yoktu. Ailesine Zürih, İsviçre’deki Federal Politeknik Okulu’na girmek için tek başına ders çalışacağına söz verdi. Politeknik kabul için bir lise diploması istemiyordu. Einstein’ın tek yapması gereken kabul sınavlarını geçmekti. Einstein için İtalya’da yaşam oldukça rahattı. Ders çalışmayı İtalya’yı gezmek ile birleştirdi, pek çok müze ve sanat galerisi gezdi.
Einstein, 1895 Ekiminde Zürih’e gitti ve Politeknik’te kabul sınavına girdi. Sınava girmek için on sekiz yaş üstü olmak gerekiyordu ve on altı yaşında girebilmesi için özel bir izin almıştı.Einstein babasının tavsiyesine uyarak mühendislik bölümüne başvurdu.
Kabul sınavında matematik ve fizikte çok üstün dereceler aldı ama diğer bölümlerde başarısız olmuştu. Politeknik’in yöneticisi Einstein’ın potansiyelini görmüştü ve onun bir İsviçre lisesinde diploma alıp tekrar başvurmasını tavsiye etti. Einstein’ın ailesi Politeknik’in önerisini kabul ederek Einstein’ı İsviçre’nin Aarau bölgesinde bir liseye gönderdiler.
Einstein mezun oldu ve gerekli yaştan altı ay küçük olmasına rağmen Politeknik’e kabul edildi. Einstein ile birlikte yaklaşık bin yeni öğrenci o sene Politeknik’te eğitime başlamıştı. Çoğu öğrenci mühendislik okullarına katılmıştı ama Einstein fiziği tercih etti.
1900 yılında Einstein üniversiteden fizik diploması ile mezun oldu. Üniversitede bir asistanlık pozisyonu bulmak istiyordu, böylece doktorası için araştırma yapabilecekti. Fakat üniversite yıllarında pek çok profesörünü isyankar tavırları ile kızdırmıştı.
Profesörleri ayrıca Einstein’ın derslere girmemiş olmasından, kendi istediği konuları çalışmasından hoşlanmamıştı. Profesörler tavsiye mektuplarını yazdıktan sonra Einstein Politeknik’te bir pozisyon bulamadı. Başka üniversitelerde, kendi araştırma makalelerini göndererek pozisyonlar aradı ama hiç olumlu cevap alamadı.
Bern Patent Ofisi
Mezun olduktan sonra Einstein iki yılını sıkıntılı bir şekilde bir öğretmenlik işi bulmak için harcadı. Eski bir sınıf arkadaşının babası kendisine Bern’de bir patent ofisinde, asistan müfettiş olarak iş buldu. Elektromanyetik cihazlar için patent başvurularını inceledi.
1909'da patent ofisindeki işinden ayrılmış ve Zürih Üniversitesi'nde kuramsal fizik profesörü olmuştur.
Mileva Maric ile Evliliği
Politeknik'ten sınıf arkadaşı Mileva, hamile olduğu için eğitimini yarım bırakmak zorunda kalmış ve 1902’de Novi Sad'a ailesinin yanına giderek bir kız çocuğu dünyaya getirmişti. Lieserl adı verilen kızlarının akıbeti meçhuldür; hastalanarak ölmüş veya evlatlık verilmiş olabilir.
Albert Einstein Bern Patent ofisinde çalışmaya başladığı sırada Mileva yanına geldi ve çift evlendi (1903). Bu evlilikten Hans Albert (d. 1905) ve Eduard (d.1909) adlarında iki oğlu dünyaya geldi. Einstein'in 1912’de teyzesinin kızı Elsa Loewenthal ile yaşamaya başladığı ilişki üzerine Mileva ile evliliği bozuldu; 1914’te ayrı yaşamaya başlayan eşinden 1919’da boşandı.
1908’de artık oldukça tanınmış, büyük bir bilim adamı olarak tanınıyordu ve Bern Üniversitesinde öğretmen olarak atanmıştı. Sonraki sene patent ofisindeki işinden ve öğretmenlikten ayrıldı ve Zürih Üniversitesinde fizik doçentliğine başladı. 1911 yılında Prag’da Karl-Ferdinand Üniversitesinde profesörlük unvanı aldı. 1914 yılında Almanya’ya döndü, Kaiser Willhelm Fizik Enstitüsü'nde yönetici, Berlin Humboldt Üniversitesinde profesör oldu.
Elsa Einstein ile Evliliği
Mileva Maric ile evliliği sırasında kuzeni Elsa ile bir aşk ilişkisi yaşayan Einstein, 1919'da Mileva'dan boşandıktan birkaç ay sonra onunla evlendi. Çiftin çocukları olmadı ama Einstein Elsa'nın önceki evliliğinden olma Ilse ve Margot adlı iki kızını kendi kızları olarak benimsedi. Aile, ABD'ye göçene kadar Berlin'de yaşadı; yazları ise Potsdam yakınındaki yazlıklarında geçirdi.
Bilimsel Çalışmaları:
Özel görelilik kuramı
Genel görelilik kuramı
Kütle-enerji eşitliği
Fotoelektrik etki
Brown hareketi ve istatistiksel fizik
Kuantum fiziği ve belirsizlik ilkesi
Niels Bohr ile tartışmaları
Kozmoloji
Birleşik alan kuramı
Ölümü ve Beyninin Çalınması
18 Nisan 1955’te, Albert Einstein iç kanama geçirdi. İsrail’in kuruluşunun yedinci yıl dönümü nedeniyle bir televizyon konuşmasının taslağını hazırlıyordu ama bitiremeden hayatını kaybetti. Einstein ameliyatı şu sözlerle reddetti, “İstediğim zaman gitmek istiyorum. Hayatı yapay bir şekilde uzatmak tatsız. Ben payımı kullandım, şimdi gitme zamanı ve bunu zarif bir şekilde yapmak istiyorum”. 76 yaşında, Princeton Hastanesi’nde gece saat 01.55'te yaşamını yitirdi.
Otopsisi sırasında Princeton Hastanesi patolojisti Thomas Stoltz Harvey o gece nöbetteydi ve Einstein'ın ölüm nedenini belirlemesi gerekiyordu. Beyni kafatasından çıkardıktan sonra kendi kendine "Bu dünyamız hakkında her şeyi değiştiren beyindir" demiştir. Einstein öldükten sonra vücudunun putlaştırılarak tapılmasını istemiyordu. Fikirlerine ve bilime olan katkısına odaklanması gerektiğine inanıyordu. Bunun için ailesi tarafından öldükten sonra yakılması fikri ortaya atıldı. Harvey bedeni yakılması için hazırladı. Beyni ise kendi sefer tasına koydu ve evine götürdü. Böylece Einstein'ın beyni çalınmış oldu.
Kitapları
Görelilik; Özel ve Genel Kuram: Popüler Bir Yorum, 1920.
Görelilik’in Anlamı, 1921.
Tek Atomlu Ddeal Gazların Kuantum Kuramı, 1924.
Brown Hareketi Kuramı Üzerine Araştırmalar, 1926.
Siyonizm Hakkında, 1930.
Niçin Savaş, 1933.
Gördüğüm Kadarıyla Dünya, Denemeler, 1934.
Felsefem, 1934.
Fiziğin Evrimi, Leopold Infield ile birlikte, 1938.
Otobiyografik Notlar, Denemeler, 1949.
Denemeler, 1950.
Albert Einstein