Kâğıtta yazılı olan telefon numaralarını tuşlarken, ellerim titriyor kalbim yerinden fırlayacakmış gibi çarpıyordu. Nasıl heyecanlanmam...
Ta Amerika’yı arıyordum. Üstelik şu anda orada saat kaç? Üstelik aradığım yer bir hastane. Aradığım insanlar hastanede kimbilir ne halde?
Telefon çalıyordu. Nefesimi tutup beklemeye başladım. Üçüncü çalışta açıldı:
-Efendim buyurun!..
Cevap veren bir bayan sesiydi. Oysa ben Rahim Er Beyefendiyi aramıştım. Bir an şaşırdım. Ama çabuk toparlandım.
-Af edersiniz efendim. Ben Ankara’dan arıyorum. Rahim Er Beyefendinin gazetedeki köşe yazısından aldım bu numarayı. Başlarına gelen üzücü olay için geçmiş olsun demek için aramıştım.
Beni sabırla dinleyen hanımefendi, ruhuma ferahlık veren ses tonu ve samimiyetle cevap verdi:
-Ben eşiyim, şu an kendileri yok. Aradığınızı ve iyi dileklerinizi kendisine iletirim kardeşim.
Ben, Rahim Er Beyefendiyi ararken sevgili hanımefendileriyle tanışmak şerefine erişmiştim. Nasıl sevindim, anlatamam. Geçmiş olsun dileklerimi ona da ilettim. Her zaman acizane dua ettiğimizi, Rahim Beyin, makalelerini yıllardır okuduğumu her bir satırından ders aldığımı, dilim döndüğünce anlatmaya çalıştım.
Heyecandan sesim titriyordu. Ama beni büyük bir anlayışla dinlemişti saygıdeğer Nedret Hanımefendi.
Öyle içten, öyle samimi konuşuyordu ki sabır ve tevekküllerine hayran kalmıştım. Bu konuşma saatlerce sürse yine aynı huşu ile dinlerdim. Rahatsızlık vermekten çekindim. Benimle konuşmak lütfunu gösterdikleri için teşekkür edip telefonun ahizesini yerine koydum. Çok etkilenmiştim.
Günlerce o etkili ses kulaklarımdan silinmedi...
Tıpkı Rahim Er Beyefendinin makaleleri gibi Nedret Hanımefendi’nin de çok etkileyici bir konuşma üslubu vardı. Allah’ım sana şükürler olsun. Kendilerine ulaşıp her zaman onları dualarımızda bulundurduğumuzu söyleyebilmiştim.
Bir müddet sonra Rahim Er Beyefendi köşe yazısında sevgili Cüneyt’in hastaneden taburcu olduğunu, tedavilerine evden devam edeceklerini duyurmuşlardı.
Evlerinin telefon numaralarını da yazmıştı. Aradan uzun bir zaman geçmişti. Mübarek üç aylara girmiştik. İlk kandilde yeniden aradım. Artık buradaki saat farkını da öğrenmiş ona göre aramıştım.
Bu defa telefonu Rahim Er Bey açtı. Kendimi tanıtıp geçmiş olsun dileklerimi ilettikten sonra sevgili eşleriyle tanıştığımı açıklayıp “müsait ise onunla da görüşebilir miyim?” diye rica ettim.
Memnuniyetlerini bildirdikten sonra, eşlerinin evde olmadığını söyleyip kendilerine ulaşabileceğim bir telefon numarası verdiler. Teşekkür ederek yeni numaradan o mütevazı, o sevgi dolu nadide hanımefendiyle de yeniden konuşabildim.
Karşılıklı birbirimize dualar ettik. İyi temennilerde bulunduktan sonra, eğer rahatsızlık vermiş olmazsam zaman zaman kendilerini aramak istediğimi söyledim.
Anlayış ve memnuniyetle karşıladılar. Böylece mübarek günlerde arayıp onların samimi dualarını da alıyorum.
Nedret Hanımefendinin vesilesiyle seher vaktinde kalkıp hem gecenin feyzine erişiyor, hem de kendilerinin doyulmaz güzel dualarını alıyorum.
Rahim Er ve sevgili hanımefendilerinden Allah razı olsun. Sevgili evlatlarını bağışlasın. Onlar bu gazetedeki güzel yazılarıyla benim kurtuluşuma vesile oldular. Daha nice kararmış gönüllere ışık oldular. Bunu kim nereden bilsin?
Öyle seçkin ve mütevazı, Yaradan ve yaratılan sevgisiyle dolu insanlara her zaman ihtiyacımız var. Rabbim hayırlı uzun ömürler versin...
Necla Koç-Ankara
Kaynak: You are not allowed to view links.
Register or
Login