İlk Çağ tarihinin yaşandığı sınırlar batıda İngiltere’den; doğuda Hindistan’a
kadar uzanan coğrafya kabul edilmektedir. İlk Çağ’da bu coğrafyadaki insan
toplumlarının tabiat ile olan ilişkileri farklılık göstermekle birlikte bu dönem
de henüz insanoğlu tabiata hükmeder bir konumda değildir.
Örneğin MÖ VI ve V. bin yıllarda Mezopotamya, iklim şartları dikkate alındığında, ilk yerleşmeler için son derece elverişliydi. Buna karşın
aynı dönemde Buzul Çağı etkilerinin görüldüğü Avrupa ise Mezopotamya’dakine benzer bir kültüre ancak MÖ I. binyılda erişebildi.
Mezopotamya’da insanlar henüz düzlük alanlara yerleşmeyi uygun görmedikleri için ilk olarak bölgenin dağlık kuzey kısmına yerleşmiştir. Çünkü taştan başka silahları olmayan bu insanlar, düz alanlara yerleşmeye cesaret edememiştir. Sonraki dönemde maden işlemeyi öğrenen buradaki topluluklar, Mezopotamya’nın düzlük alanlarında yerleşik yaşama geçmiştir. Dolayısıyla yerleşik yaşamın ortaya çıkmasında kışları ılık ve yazları uzun süren Güney Mezopotamya’nın iklim yapısı etkili olmuştur.