Ünite I: Kompozisyon Bilgileri - Konu Özeti

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Uyanan Gençlik

  • ******
  • Join Date: Kas 2010
  • Yer: HATAY
  • 7462
  • +547/-0
  • Cinsiyet: Bay
Ünite I: Kompozisyon Bilgileri - Konu Özeti
« : 15 Mayıs 2018, 12:08:57 »
Kompozisyonla İlgili Genel Bilgiler
Kompozisyon sözcük anlamı olarak farklı parçaların bir
araya getirilmesiyle oluşturulan bütünü ifade eder.
Kompozisyonun iki türü vardır: Yazılı ve sözlü
kompozisyon. Yazılı kompozisyon, yazılı anlatım içinde
bir bütünlük gerektirirken sözlü kompozisyon konuşma
içinde bir bütünlüğü gerektirir. Sözlü kompozisyonun
değişebilirliğine, esnekliğine karşın yazılı kompozisyon
değişmez ve durağandır. Bu yönüyle daha kuralcı ve daha
düzenli, üzerinde durup oluşturulan bir anlatımdır. Okur,
yazılı bir metni tekrar tekrar okuyabilir; ancak yazar
okurun tepkisini hemen göremez. Sözlü kompozisyonda
etkileşim söz konusu olduğundan, konuşan, dinleyelerin
tepkisini anında alabilir ve kendini daha doğru ifade etme
yollarını çeşitlendirir.

Kompozisyon salt bir yazı uygulaması değildir. Resim,
müzik, heykel gibi sanat dalları ile çeşitli bilim dallarında
parçaların bütünü oluşturacak bir düzende bir araya
getirilmesi anlamına da gelmektedir.
Sözlü ve yazılı kompozisyonda bütünlük, güzellik, etki
bırakma ve doğruluk vazgeçilmez kavramlardır. Bu
kavramlar, kişiyi yazının kurallarına uymaya, belli bir
yazım disiplini kazanmaya yönlendirir.

Dil Becerileri ve Bilgi Donanımı: Okul öncesinde ilk
gelişen dil becerisi dinlemedir. Ardından konuşma becerisi
gelişir. Dil becerisini geliştiren en önemli etkinlik
okumadır. Okuma ile bir yandan söz varlığı genişlerken
öte yandan da anlatım gücüne vakıf olunur.
Yazma yeteneğinin geliştirilmesine de okuma etkinliği
büyük katkıda bulunur. İyi bir dinleyici bir yandan
sözcüklerin kurallı söylenişleriyle kulak yeteneğini
geliştirirken diğer yandan da tonlama ve vurgu ile
sözcüklerin konuşmada etkili kullanımına tanık olur.

Yazılı Kompozisyon

Yazı en kısa tanımıyla duygu ve düşüncelerin çeşitli
işaretlerle belirlenmesidir. Yazıya geçirmede kullanılan
kelimeler, insanoğlunun yüzyıllardır yararlandığı temel
iletişim aracıdır.

Yazının Önemi: Yazmak insana özgüdür ve belli bir
bilgi birikimine, duygu yoğunluğuna ulaşan kişiler için
insani bir gereksinimdir. Gündelik yaşamda dilekçe,
özgeçmiş, rapor, seminer, teklif mektubu gibi yazıları
iş gereği yazar insan. Çeşitli konulardaki görüşlerini,
deneyimlerini, deneme, günlük, makale, hayal ve
duygularını şiir, öykü, roman gibi ürünlerle yazıya döker.
Yazılı Kompozisyonun Oluşturulması
Kompozisyon yazma sürecinde konunun seçilmesi,
sınırlarının çizilmesi, konuyla ilgili ana düşünce ile
yardımcı düşüncelerin belirlenmesi önemlidir.

Konu: Konuşmada, yazıda, eserde ele alınan düşünce,
olay veya durum konu olarak adlandırılır. Kompozisyonda
üzerine yazı yazılan her şey yazma konusu olabilir. Bir
özdeyiş, bir atasözü, bir deyim, birkaç dize,bir olay hatta
bir sözcük konuyu oluşturabilir. Yazılı kompozisyonda
konunun türlü yönlerden ele alınması gerekir. Üzerinde
kompozisyon yazmamız için bize bir özdeyiş, dize veya
atasözü verilmişse, öncelikle ne anlatılmak istendiği
kavranmalı, düşünülmeli ve yorumlanmalıdır. Sözcüklerin
farklı anlamlarını öğrenmek için temel kaynakların
başında gelen sözlüklerden yararlanılabilir. Yine
Türkçenin zengin söz varlıklarından olan atasözlerinden
yararlanılarak anlatım güçlendirilebilir. Atasözleri
doğruluğu, halkın yüzyıllar alan deneyimlerine dayanan,
halkın sınama yanılma yoluyla bulduğu doğruları anlatan
bir tür kalıplaşmış sözlerdir. Deyimler de atasözleri gibi
anlatıma katkı sağlarlar. Deyimler anlatıma renk ve açıklık
katan söz varlığı öğeleridir. Olgular, veriler, sorunlar da
kompozisyonun bir parçasını oluşturabilir.
Konunun Sınırlandırılması: Bütün çalışmalarda dikkate
alınması gereken bir özelliktir. Çalışmanın derecesine,
araştırma sürecine, tasarlanan kapsama göre konu
sınırlandırılmalıdır. Konunun çerçevesinin belirlenmesi ve
sınırlarının çizilmesi en önemli noktadır. Başarılı
olabilmek için konuyla ilgili üzerinde durulacak noktaları
önceden belirlemek gerekir.

Ana ve Yardımcı Düşüncelerin Belirlenmesi: Konunun
belirlenmesinden sonra yazının ana düşüncesini ve bu
düşünceyi destekleyecek, açıklayacak geliştirecek
yardımcı düşünceleri bulma adımının atılması gerekir.
Ana düşünce, yazarın iletmek istediği temel düşüncedir.
Ana düşünceyi ve temel düşünceyi belirleme işi, yazmaya
başlamadan önce duygu , düşünce üretme aşamasıdır.
Yazar, yazıyı ana düşünceye ulaşmakta araç olarak
kullanır. Yardımcı düşünce ise yazarın iletmek istediği
temel düşünceyi destekleyen yan düşüncedir. Konu ortak
olduğu halde ana ve yardımcı düşünceler bireyseldir. Ana
düşünce tek yardımcı düşünce birden çoktur. Yardımcı
düşünceler ana düşünceyi desteklemek durumundadır.
Konu yazarın bir sorunu, bir düşünceyi, bir bilgiyi
yakalayıp sorgulamasıyla ortaya çıkardığı malzeme iken
ana düşünce bu sorgulamanın yanıtıdır.
Kompozisyonda Plan: Plan bir işin, bir eserin
gerçekleştirilmesi için uyulması tasarlanan düzendir.
Yazar için yazmayı kolaylaştırdığı gibi okur için de
okumayı kolaylaştırır ve okur ile düşünce bağının tez
kurulmasını sağlar. Planlama ile gereksiz ayrıntılardan,
tekrarlardan kaçınırız.

Plan Türleri: Kompozisyon yazımında üç tür plan uygulanabilir:
• Olaya dayalı plan
• Düşünceye dayalı plan
• Duyguya dayalı plan
Bir veya birkaç olayı konu edinen yazılı anlatım türlerine
olaya dayalı plan uygulanır. Olaylar gerçekleşme anına ve
neden sonuç ilişkisine göre yazı içinde değerlendirilir.
Ancak olaylarla anlatılanlar arasında bir bağ kurulmalı,
ana ve yardımcı düşüncelerle olaylar bütünlük
göstermelidir. Kişi, yer-zaman, olay ve ileti bu planın
vazgeçilmez unsurlarıdır. Sanatsal yazıların yanı sıra
günlük, gezi gibi düşünce yazılarında uygulanan bu plan,
herhengi bir soruna veya olguya değinirken de
kullanılabilir. Genellikle öykü, roman, tiyatro gibi
sanatsal yazıların hazırlanmasında olaya dayalı plan
uygulanır.

Bakış açısının egemen olduğu, düşüncelerin işlendiği,
kavramların ve sorunların tartışıldığı yazılarda düşünceye
dayalı plan uygulanır. Düşüncelerin ele alınışında
tümevarım yöntemi uygulanabileceği gibi tümdengelim
yöntemine de başvurulabilir. Tümevarım özel olay ve
durumlardan genel yargılar elde etme yöntemiyken,
tümdengelim genel yargılardan, ilkelerden özel yargılara,
ilkelere ulaşmaktır. Makale, konferans, araştırma gibi
bilgilendirici metinlerin hazırlanmasında düşünceye dayalı
plan uygulanır.

Belirli nesne, olaya veya bireylerin iç dünyamızda
uyandırdığı işlenişlerin heyecanların egemen olduğu,
betimlemelerin yer aldığı yazılar duyguya dayalı plan ile
yazılır. Bazı kaynaklarda şiirle özdeşleştirilir ve bu tür
planda şiirin konusu, teması, işlenen duygular, söz
sanatları, nazım türü gibi öğelerin yer alması beklenir.
Önemli olan kompozisyonda bu duyguların okuyucuda iz
bırakacak biçimde işlenmesidir. Yazının sonuna doğru
duyguların yoğunluğunun arttırılarak, okuyucunun etkili
bir sona hazırlanması, kompozisyonun başarıya ulaşmasını
sağlar.
Planın Bölümleri: Bir düzen içerisinde tasarlanan ve
planlanan yazılar,
• Giriş
• Gelişme
• Sonuç
bölümlerinden oluşur.

Bu bölümler kompozisyonda başlıklarla ifade edilmez,
ancak uygulanan planla okuyucu konunun sunuluşundan
tartışılmasına ve ana düşünceye ulaştırılmasına kadar
adeta bir yolculuğa çıkarılır. Giriş, yazının başlangıç
bölümüdür. Konunun ana hatlarıyla ele alındığı bu bölüm,
özellikle düşünceye dayalı konularda kısa tutulur. Etkili
yazılması okuyucuyu yazıya bağlar. Olaya dayalı
olanlarda giriş bölümüne “serim” de denir. İlgi çekme
bölümü olan giriş, çoğu kez bir paragraftır. Bazen iki, üç
paragraf da olabilir.

Gelişme, konunun türlü yönlerden açılıp genişlediği,
zenginleşip olgunlaştığı bölümdür. Yardımcı düşünceler
bu bölümde ele alınır. Konuyla ilgili örnek verilecekse
yeri gelişme bölümüdür. Olaya dayalı yazılar da gelişme
bölümüne “düğüm” de denir.

Sonuç, yazının bitiş bölümüdür. Son söz bu bölümde
söylenir. Düşünceye dayalı anlatımlarda bu bölüm, ana
düşüncenin ifade edildiği yerdir. Hiçbir yoruma meydan
vermeyecek şekilde açık ve anlaşılır yazılır. Düşünceye
dayalı anlatımlarda bu bölüm, ana düşüncenin ifade
edildiği yerdir.

Konunun Başlığı: Başlık bir yazının, bir kitabın
bölümlerinin başına konulan ve konuyu kısaca tanıtan
ibaredir. Kompozisyonda bölümlerden biri olan başlık
yazıda düzeni sağlayan öğelerden biridir. Konu ile başlık
arasında bir bağlantı bulunmalı, ana düşünce ile
çelişmemelidir.

Paragraf ve Paragrafta Anlatım Biçimleri

Paragraf: Yazının giriş, gelişme ve sonuç bölümleri
paragraflardan oluşur. Yazının bir bölümü olan paragraf,
bir duyguyu, düşünceyi, bilgiyi, dileği, öneriyi ya da olayı,
olaylardan alınmış bir kesiti yalnız bir yönüyle tam olarak
çözümleyen, açıklayan, tartışan, öyküleyen, betimleyen
cümleler bütünüdür. Satır başı yapılarak belirtilir.
Paragraflandırma, düşünceleri belirli kılar ve okumayı
kolaylaştırır. Her paragraf kendi içinde bir bütünlük ifade
eder. Bu anlam kümeleri birbirlerini bütünleyerek yazıyı
oluşturur. Paragraf birkaç cümleden oluşur. Sözcük,
kavram birimi; cümle, yargı birimi; paragraf ise anlatım
birimidir. Paragrafın uzunluğu açıklanan bilgiyi, anlatılan
olayı, betimlenen varlığı, savunulan düşünceyi açık seçik
kapsayacak kadardır. Okurun ilgisini canlı tutacak kadar
kısa; savunduğu düşünceyi açıklayacak kadar uzun
olmalıdır. Her paragraf bir düşüncenin ele alındığı,
işlendiği, örneklendirildiği , geliştirildiği ve sonuca
bağlandığı bir bütünlüktür.

Paragrafta Anlatım Biçimleri:

Paragrafta işlenen konunun, ele alınan düşüncenin verilen
örneklerin anlatım biçimi, tutulan yola göre farklı nitelik ve özellik taşır.
Her paragrafta konu, düşünce ve örneklerin niteliğine göre
anlatım biçimlerinden biri ya da birden fazlası seçilebilir.

Tanımlama: Bir kavramın niteliklerini eksiksiz olarak
belirterek, açıklayarak onu tanımlamaktır. Yazıda
savunulan düşünceyi çeşitli özellikleriyle tanımlayarak
ilgili düşüncenin kavranmasına yardımcı olunur.

Örneklendirme: Genellikle soyut düşünceleri
somutlaştırmak için daha çok gelişme bölümünde
yararlanılan anlatım biçimlerinden biridir. Konuyu daha
ayrıntılı bir biçimde anlatmanın bir yolu da
örneklendirmedir.

Karşılaştırma: Paragrafta okuyucunun zihninde
karşılaştırma yapmasını sağlayarak konunun
kavranmasına yardımcı olur. Daha çok gelişme
bölümünde yararlanılan anlatım biçimlerinden biridir.

Tanıklama: Anlatılanlara somutluk kazandırmak için
başkalarının düşüncelerinden, sözlerinden yararlanmadır.
Tanık göstererek bilginin sağlam bir kaynağa dayandığı
gösterilmiş olur. Önce alıntı yapılacak kişinin adı anılır,
sonra da sözleri aktarılır. Tanık, bazen söz bazen kişi
olabilir. Bilimsel yazılarda yararlanılan alıntılar da tanık
niteliği taşır.

Tanıtlama: Bir iddianın gerçekliğini inkar edilemeyecek
kesinlikte ispatlamaktır. Bir düşüncenin gerçekliğini
yadsınamayacak bir kesinlikte göstermek anlamında olan
tanıtma, yazıda sayısal verilerin, istatistiklerin,
göstergelerin, tahminlerin kullanılmasıdır.