Sahâbeden sonra gelen Müslümanların arasında, nadiren de olsa, hadisin önemini

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Uyanan Gençlik

  • ******
  • Join Date: Kas 2010
  • Yer: HATAY
  • 7462
  • +547/-0
  • Cinsiyet: Bay
SORU: Sahâbeden sonra gelen Müslümanların arasında, nadiren de olsa, hadisin önemini kavrayamayanlar  görülmeye başladı. Bunlar Kur’ân’da hüküm koyma yetkisinin sadece Allah’a ait olduğunu belirten bazı
âyetlere bakarak Kur’ân’da yer almayan hükümler taşıyan hadisleri kabul etmemeye kalkışmışlardı. Aşağıdakilerden hangisi o dönemde bu davranışları
gösteren kişileri ifade etmektedir?
A) Sahâbiler
B) Bâğdâdîler
C) Âlimler
D) Râvîler
E) Hâricîler




CEVAP: Hâricîler

Sahâbîlerin içinde hadisin dindeki yerini ve değerini tartışan, onu kabul etmeme eğiliminde olan hiç kimse görülmemiştir. Bilakis onlarda görülen şey, en basitinden en mühimine kadar bütün konularda Hz.Peygamber’in sünnetini araştırmak, onu öğrenip ona göre hareket etmekti.

Ancak sahâbeden sonra gelen Müslümanların arasında, nadiren de olsa, hadisin önemini kavrayamayanlar görülmeye başladı. Bunlardan olan Hâricîler, Kur’ân’da hüküm koyma yetkisinin sadece Allah’a ait olduğunu belirten bazı âyetlere bakarak Kur’ân’da yer almayan hükümler taşıyan hadisleri kabul etmemeye kalkışmışlardı.

Oysa Kur’ân-ı Kerîm’i getiren de Hz. Peygamber’di ve onu herkesten daha iyi
anlayabilecek olan da ancak o olabilirdi. Bu durumda Hz.Peygamber’den gelen bir hadisin ona ait olduğu kabul edildikten sonra söylenecek hiçbir şey olamaz. Binaenaleyh söz konusu görüşte olan Hâricîler, herhalde, bu muhtevada olan hadislerin Hz. Peygamber’e ait olamayacakları kanaatiyle, öyle düşünmekteydiler. Böyle de olsa bu, Kur’ân’ı bir bütün olarak ele almamaktan kaynaklanan yanlış bir düşüncedir.

 Çünkü bizzat Kur’ân-ı Kerîm Hz. Peygamber’e hüküm koyma yetkisi vermiştir. Dolayısıyla Hz. Peygamber’in hüküm koyma işi de Kur’ân-ı Kerîm’in bir hükmüdür.