Uzun olur gecelerim hep ismini hecelerim
Tütmez oldu bacalarım gönül sızım ah Efendim
Müptelâ-yı mihnet-i mâsivâyım Efendim!
Garîk-i bahr-i isyân u rüsvâyım Efendim!
Açılsın ne olur cemâl-i pâkinden nikâb!
Yüzüne aşinâ-yı pür-vefâyım Efendim!
Varıp bezmine âşıkân bin bir leâl ister,
Ben bir garîb-i nâlân u şeydâyım Efendim!
Geçerler candan, girenler nur halene bir kez,
O dertten bin belâya müptelâyım Efendim..!
Olur Mecnûn görenler ruhsârını a cânân!
Kapında mülk-i serâp bir gedâyım Efendim!
Esîr-i dâm-ı firkatte hep yandım yakıldım;
Her subh u şâm inim inim bir nâyım Efendim!
Seherler bûy-ı huzûrunla tüterken her şeb,
Ben neden nâr-ı hicrana yanayım Efendim!
Kerem eyle, bırakma bendeni bu hicrânla!
Kerem kılmazsan , nasıl dayanayım Efendim!
Köyünün yoluna düşsem yüzümü tozuna sürsem
Günahkarım yandım desem gel dermisin ah Efendim
Ya HabibAllah, şu kalbim olsa dahi meskenin,
Meskenim cennet olurdu nerde olsam bendenin!
Rahmetel lil alemin, mihmanım ol gir kalbime,
Büsbütün dünyaya tırnağın değişmem ben senin!
Vasılı cennet olursam istemem bir arka yer,
Aşıkın zindanı elbet yar yanından başka yer,
Aşıkım maşuka vasıl olduğum yerdir cennetim,
Onsuz el vermez saadet, Onsuz olmaz aşka yer,
Gel dermisin ah Efendim, gönül sızım ah Efendim.