Niçin esneriz !
Esneme hakkında pek çok şey bilinmesine karşın, niçin bulaşıcı olduğu konusunda çok az şey biliniyor.
Cornell Üniversitesi Uyku Merkezi profesörlerinden James Maas, esnemenin nedenlerini şöyle açıklıyor: ‘‘Esneme, kültür farkı gözetmeden tüm insanlarda görülen biyolojik bir olaydır. “
Hipokrat’a göre esnemekle ciğerlerdeki kötü hava dışarı çıkıyor. Fransız doktor Olivie Walusinski ‘esneme kas gerginliğinin azalmasıyla başlayan bir refleks.’ diyor. Bu araştırmacıya göre, insanların yüzde 90’ı günde 1-15 kez arası esniyor. Günde 209’ dan fazla esnemek sosyal engel yaratıyor. Bazı uç örneklerde 5-6 dakikada bir esneme görülüyor. Belirli frekansın üstüne çıkan esneme, bazı bozuklukların işareti olabilir. İnsanların yüzde 75’i sabah, yüzde 50’si gün sonunda, yüzde 30 kadarı da yemeklerden sonra esniyor. Gerinirken esneme ise yüzde 47.
Herkesin aynı anda esnemeye başlamasını sosyal bir işaret olarak yorumlayan Uyku ve Rüya Ansiklopedisi, esneme konusunda şunları yazıyor: ‘İnsan cenini, esnemeye ilk üç aylık sürenin sonunda başlıyor. Normal olarak esneme 6 saniye sürer. Uykusu gelen insanların esnediği doğrudur. Ancak ilk atlayışını yapacak paraşütçülerin de esnediği bilinen bir gerçektir.’
Amerikalı psikoloji profesörü, öğrencilerine esneme görüntüleri izletti ve esnemenin bulaşıcı olduğunu gösterdi. İnsanların yüzde 70’i bir başkasını esnerken gördüğünde esniyor.”
Metinde görüleceği üzere esneme can sıkıntısı, uyku başlangıcı, anksiyete, ( sinirlilik, asabi olma hali ) uykusuzluk gibi nedenlere bağlı. Ayrıca dopamin, serotonin gibi farklı sinir iletici maddelerini devreye sokuyor.
İnsana aşırı bir şekilde gelen rahatlık sırasında şeytan devreye girerek o birime istediği bir fikri ilka etmekte zorlanmıyor. Veya onun gevşemesini kolaylaştıracak bazı fikirleri göndererek esnemesine sebep oluyor. Sonunda Efendimizin söylediği üzere onunla alay ediyor.
Esneyen insanı, yediği yumruklar sonucunda gardını düşüren bir boksöre benzetebiliriz.
Aksırmada ise fiziki açıdan tam tersi bir durum arz etmektedir. Aksıran insan ister istemez kendini kasar. Bu işlevde normalden fazla miktarda kan beyne hücum edip beyin için yeterli oksijen ve glikozu temin edecektir. Beynin bu konumda daha aktif bir pozisyona gireceğini düşünen Hz. Muhammed, özel bir kelimenin okunmasıyla ruha girdinin olacağını ve ruhun bu anda bir pozitif enerji kazanabileceğini ifade ediyor.
Hz. Muhammed, üzerinde düşünme zahmetine bile katlanmadığımız çok önemli zararları ve yararlı hareketlerin getirilerini bundan 1400 yıl öncesinde bizlere bildirmekte, bireyin daima bilinçli davranarak yeterli önlemleri almasını hatırlatmaktadır.
Esnemeye geçmeden dikkâte almakta fayda var.