Ünite 9 – Aile Hukuku Çözümlü Test I

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Uyanan Gençlik

  • ******
  • Join Date: Kas 2010
  • Yer: HATAY
  • 7462
  • +547/-0
  • Cinsiyet: Bay
Ünite 9 – Aile Hukuku Çözümlü Test I
« : 26 Nisan 2018, 16:20:12 »
1. Evliliği “tarafların birbirinden cinsel yönden
yararlanmasını mümkün kılan bir akit” olarak
tanımlayanlar aşağıdaki seçeneklerin hangisinde
verilmiştir?
A) Klasik dönem fakihleri
B) Günümüz İslam Hukukçuları
C) Mecelle
D) Hanefi Fıkıh savunucuları
E) Son dönem Osmanlı Uleması

Çözüm: Birçok özelliği açısından diğer akitlerden
ayrılmakla birlikte sonuçta evlilik akdi de bir akittir.
Bundan hareketle klasik dönem fakihleri evliliği,
“tarafların birbirinden cinsel yönden yararlanmasını
mümkün kılan bir akittir” şeklinde tanımlar. Fakihlerin
yaptığı evlilik tanımı, evliliği sadece cinsel faydalanmaya
indirgiyor gibi görünse de bu, diğer hususların
görmezlikten gelindiği anlamına gelmez. Bu, daha ziyade
tanım tekniği açısından, nikahın mevzuu (gayesi)
gözetilerek yapılmış bir tanımdır. Çünkü akitleri
birbirinden ayıran temel özellikleri, mevzuları olup bu da
akdin ne için yapıldığıdır. Doğru cevap A’dır.

2. Örf ve âdet gereği genellikle dünür gitmeden sonra
evlenmeye söz verilmesini içeren ve yüzüklerin
takılması ile yapılan bir merasim aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Kız alma
B) Nikâh
C) Düğün
D) Nişan
E) Kız isteme

Çözüm: Nişanlanma, örf ve âdet gereği genellikle dünür
gitmeden sonra evlenmeye söz verilmesini içeren ve
yüzüklerin takılması ile yapılan bir merasimdir. Bu
merasimden evliliğe kadar geçen süre nişanlılık
dönemidir. Evlilik öncesi böyle bir dönemin geçirilmesi
şart olmamakla birlikte tarafların birbirini tanıması,
evlilik konusunda sağlıklı bir karar verebilmeleri ve
sonradan ortaya çıkabilecek sakıncaların daha işin
başında iken giderilmesi amacını taşıyan meşru ve önemli
bir merasimdir. Doğru cevap D’dir.

3. Aşağıdakilerden hangisi sürekli evlenme
engellerinden biridir?
A) Din farkı
B) İki akraba ile birden evlenme
C) Sıhriyet (evlilik) bağı
D) Beşinci kadın
E) Başkasının eşi olma

Çözüm: Sürekli evlenme engelleri, taraflar arasında
evliliği ebedî olarak engelleyen durumlardır. İslam
hukuku açısından sürekli evlenme engelleri, kan bağı,
sıhriyet (evlilik) bağı ve süt emme sebebiyle olmak üzere
üç türe ayrılır. Geçici evlenme engelleri, ortadan kalkması
her zaman mümkün olan evlenme engelleridir. Başlıca
geçici evlenme engelleri; Din farkı, İki akraba ile birden
evlenme, Beşinci kadın, Başkasının eşi olma, Üç kere
boşamadır. Doğru cevap C’dir.

4. Nişan ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A) Nişanlanma, taraflara evliliğin verdiği hak ve
yetkileri vermez.
B) Nişanlanma bir evlilik vaadidir.
C) Nişanlılar belirli şartlarda nişanı bozma hakkına
sahiptir.
D) Nişanlanmış bir kıza başkasının evlenme
teklifinin yapılması yasaktır.
E) Nişanlanacak taraflar arasında evlenme engelinin
bulunmaması gerekir.

Çözüm: Nişanlanacak taraflar arasında evlenme
engelinin bulunmaması gerekir. Evlenme engelleri,
aşağıda nikahın şartlarında ele alındığı gibidir. Bundan
sadece kocasının ölümü üzerine vefât iddeti bekleyen
kadına yapılan üstü kapalı evlilik teklifi istisna edilmiştir
(Bakara 2/235).

Hz. Peygamberin “Kişi, kendisi izin vermedikçe
kardeşinin evlenme teklifi üzerine evlenme teklifinde
bulunmasın” sözünden dolayı izin verinceye veya olumsuz
bir şekilde sonuçlanıncaya kadar dünür gidilmiş veya
nişanlanmış bir kıza evlenme teklifinin yapılması yasaktır.
Fakihlerin çoğunluğu, bunun haram veya tahrîmen
mekruh olduğunu söylemekle birlikte bu ikinci teklif
üzerine gerçekleşen evliliğin geçerli olduğu görüşündedir.
Nişanlanma, taraflara evliliğin verdiği hak ve yetkileri
vermez. Bu yüzden taraflar arasındaki mahremiyet
ilişkileri önceden olduğu gibi devam eder. Nişanlıların,
meşru şekildeki görüşmelerinde bir sakınca olmamakla
birlikte bu görüşmelerinde mahremiyet sınırlarına
uymaları gerekir. Nişanlılık döneminde nişanlıların
rahatça görüşmelerini sağlamak amacıyla yapılan imam
nikahı veya dînî nikah adı altında yapılan nikah, nişan
bozulduğu takdirde taraflar ve aileleri tarafından hiç
yapılmamış gibi sayıldığı için sakıncalı bir uygulamadır.
Nişanlanma evlilik değil, esas itibariyle bir evlilik
vaadinden ibarettir. Bu yüzden nişanlılar, her zaman için
bu nişanı bozma hakkına sahiptir, taraflar birbirlerini
evliliğe zorlayamaz. Doğru cevap C’dir.

5. I. Evlenme akdinin kuruluş şartlarıdır.
II. akde, hukuken varlık kazandırır.
III. Mezhepler arasında kuruluş şartları açısından bir
farklılık söz konusu değildir.
IV. Bu şartlardan birinin yokluğu durumunda akit
bâtıl olur.
Yukarıda İn‘ikad Şartları ile ilgili ifadelerden hangisi
veya hangileri doğrudur?
A) I ve III
B) Yalnız II
C) II ve III
D) I, III ve IV
E) I, II ve IV

Çözüm: İn‘ikad şartları, kuruluş şartları olup bunlar
akde, hukuken varlık kazandırır. Bu şartlardan birinin
yokluğu durumunda akit bâtıl olur. Mezhepler arasında
kuruluş şartları ile ilgili bazı farklılıklar olmakla birlikte
belli başlı kuruluş şartları ünitenin ilgili bölümünde
bulunabilir. Doğru cevap E’dir.

6. Veliye velayeti altındaki kimseleri rızalarına
bakmaksızın evlendirme yetkisi veren velayet
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Velayet-i icbar
B) Velayet-i nedb
C) Velayet-i şirket
D) Veliyy-i hâs
E) Veliyy-i âm

Çözüm: Velayet-i icbar, veliye velayeti altındaki kimseleri
rızalarına bakmaksızın evlendirme yetkisi veren velayettir.
Bu tür velayet altına eksik ehliyetliler ve ehliyetsizler
girer. Velayet-i nedb ise veliye, velayeti altında bulunan
kimseyi ancak onun rızasıyla evlendirme yetkisi veren
velayettir. Velayet-i şirket ise veli ile bülûğa ermiş kız
arasında ortak olan bir velayettir. Buna göre veli, rızasını
almadan kızı evlendiremez, kız da velisinin rızasını
almadan evlenemez.

Nikahta evlendirme velayetine sahip olan veliler, veliyy-i
hâs (hususî veli) ve veliyy-i âm (umûmî veli) olmak üzere
ikiye ayrılır: Veliyy-i hâs, velayeti altında bulunanları
evlendirme yetkisine sahip olan akrabalardır. Bu velayette
mirastaki yakınlık sırası gözetilir. Daha yakın veli yoksa
bu hak bir sonrakine geçer. Veliyy-i âm ise veliyy-i hâssın
bulunmadığı durumda velayet yetkisine sahip olan devlet
başkanı veya hâkimdir. Doğru cevap A’dır.

7. Evlilik akdinin yürürlüğe girmesi ve sonuçlarını
doğurması için gerekli olan şartlar hangi başlık
altında değerlendirilmektedir?
A) Sıhhat şartları
B) Nefaz şartlar
C) İn‘ikad Şartları
D) Lüzum şartları
E) Bağlayıcılık şartları

Çözüm: Kuruluş ve geçerlilik şartlarını taşıması
sebebiyle hukuken varlık kazanan bir evlilik akdi, bazen
birtakım eksikliklerden dolayı yürürlüğe girmez, işlerlik
kazanmaz. İşte nefaz şartları akdin yürürlüğe girmesi ve
sonuçlarını doğurması için gerekli olan şartlardır. Bu
şartları taşımayan bir evlilik akdi, askıdadır. Yani
hukuken varolmakla birlikte henüz sonuçlarını doğurmaya
hazır değildir. Doğru cevap B’dir.

8. I. Mehir, evlilik akdinin şartıdır.
II. Mehir, evlenen kadının hakkıdır.
III. Mehir kadına içten gelen bir bağış olarak
verilmelidir.
IV. Kadın aldığı mehir ile çeyiz yapar.
Yukarıda mehir ile ilgili ifadelerden hangisi veya
hangileri doğrudur?
A) I ve III
B) II ve IV
C) Yalnız III
D) II ve III
E) I, II ve III

Çözüm: Mehir, erkeğin evlenirken kadına verdiği veya
vermeyi taahhüt ettiği malî değeri olan bir şeydir. Farklı
şekillerde olmak üzere birçok toplumda benzeri bir
uygulamaya rastlanır.
Kur’an’da mehrin kadına içten gelen bir bağış olarak
verilmesi emredilmiştir (Nisâ 4/24). Bu açıdan mehir,
kadının evliliğe ısındırılması, birlikteliğin bir sembolü ve
boşanma halinde de maddî bir güvence anlamı taşır.
Mehir, evlenen kadının hakkıdır ve kadın aldığı mehir ile
çeyiz yapmaya zorlanamaz. Mehir, evlilik akdinin şartı
değil sonucudur. Bu yüzden evlilik sırasında
belirlenmemiş olsa da kadın mehir almaya hak kazanır.
Doğru cevap D’dir.

9. Yeni bir akit ve yeni bir mehir ile evlenmedikçe
kocaya, boşadığı eşine dönme imkânı vermeyen talak
türü aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bid‘î talak
B) Fesih
C) Ric‘î talak
D) Sünnî talak
E) Bâin talak

Çözüm: Bâin talak, yeni bir akit ve yeni bir mehir ile
evlenmedikçe kocaya, boşadığı eşine dönme imkanı
vermeyen talaktır. Kocanın sahip olduğu boşama hakkını
gelişigüzel kullanmaması ve boşadıktan sonra evliliği
tekrar devam ettirmeye imkanı olması açısından Hz.
Peygamber bazı tavsiyelerde bulunmuştur. Hz.
Peygamberin bu tavsiyelerine uygun olarak yapılan
boşamaya, sünnî talak denir. Ric‘î talak, yeniden nikah ve
mehire gerek olmaksızın kocaya, boşadığı eşine dönme
imkanı veren talaktır. Bid‘î talak, sünnete aykırı olan
boşamadır. Doğru cevap E’dir.

10. Talak, fesih ve ölüm gibi bir sebeple evliliği sona eren
kadının, başkası ile evlenebilecek hale gelmesi için
beklemesi gereken süreye ne ad verilir?
A) Liân
B) İddet
C) Îlâ
D) Miras
E) Nesep

Çözüm: İddet talak, fesih ve ölüm gibi bir sebeple evliliği
sona eren kadının, başkası ile evlenebilecek hale gelmesi
için beklemesi gereken süredir. İddet, kadının hamile olup
olmadığının tespiti, vefat eden kocanın hatırasına saygı
gösterilmesi, ric‘î talakta kocaya eşine geri dönme
fırsatının tanınması gibi maksatlara yönelik olarak
emredilmiştir. Doğru cevap B’dir.