(yabancı) ecnebî
(ehad) biri, birisi
(âhar) diğer
(erneb) tavşan
(isti‘mâl) kullanma
(esed) aslan
(ıkbâl) yönelim, ilgi
(bahs) araştırma
(batal) kahraman
(beled) ülke
(tehallus) kurtulma
(et-ta‘lîmu’l-‘âlî) yükseköğretim
(tenâvele) ele almak
(kültür) sekâfe
(cuhr) yuva, oyuk
(cundî) asker
(hatar) tehlike
(hatafe - yahtıfu) kapıp kaçırmak
(ferec) sevinç
(keenne) sanki
(le‘alle) belki
(lakinne) ancak, lâkin
(sanki) keenne
(şebâb) gençlik
(su‘ûbât) zorluklar
(tâka) enerji
(zalâm) karanlık
(alâkât) ilişkiler
(garika - yagraku) boğulmak
(kafaza - yakfizu) zıplamak
(lu’lu’) inci
(mueddeb) edepli, terbiyeli
(mutetavvir) gelişmiş
(mutevakka‘) beklenen
(muctema‘) toplum
(mahdûd) sınırlı
(merâci‘) başvuru kitapları,
(merkeb) tekne, gemi
(masâdır) kaynaklar, kaynak eserler
(mukîm) oturan, ikâmet eden
(mekâne) konum
(muhezzeb) terbiyeli
(mevdu‘) konu
(mevki‘) konum, mevki
(heceme - yehcumu) (birine bir şeye) saldırmak
(vuku‘) gerçekleşme, vuku bulma
(vefî) vefalı
Deyimler:
(ene mute’ekkid) eminim
(sa‘idtu bisema‘i …) … duyduğuma sevindim
(şa‘ara bi’l-gurbe) yabancılık hissetti
(alâ medâri) boyunca
(li’l-esef) maaesef, ne yazık ki
(el-mektebetu’l-vataniyye) milli kütüphane
(min haysu) açısından, bakımından, yönünden
(yebdû enne) öyle görünüyor ki, görünen o ki, anlaşılan
(yezharu enne) öyle görünüyor ki, görünen o ki, anlaşılan
(yevmen mine’l-eyyâm) günlerden bir gün