İlahiyat 1. Sınıf - Hadis Tarihi ve Usulü - Ünite 2 - Konu Anlatımı

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Ders Hocası

  • Hocanın Biri
  • *******
  • Join Date: Eki 2016
  • Yer: Hatay
  • 63863
  • +526/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Arslaner
Hadislerin Korunması ve Kayıt Altına Alınması

Hadisler tarihi sıra itibariyle önce yazılı ve sözlü olarak koruma ve kayıt altına alınmaya çalışılmış, sonrada bunlar belli kitaplar içinde bir araya toplanmış, ardından da bu kitaplardaki hadislerin sınıflandırılması yoluna gidilmiştir. Bu aşamalar zamanlarında yapılan hadis çalışmalarının ayırıcı temel özelliklerinden hareketler ; Tesbit dönemi , Tedvin dönemi ve Tasnif dönemi şeklinde isimlendirilirler. Hadis tarihinde bu faaliyetlerin sürdürüldüğü döneme mütekaddimun dönemi denir.

TESBİT DÖNEMİ:
Ø Tesbit sabitleme kaydetme bağlama sağlama alma anlamlarına gelir. Bu dönemde hadislerin sözlü ve yazılı olarak öğretilmesi, öğrenilmesi, halk arasında yayılması , böylece hafızalarda ve değişik yazı malzemeleri üzerine kaydedilip koruma altına alınması söz konusudur. Bu dönem aşağı yukarı hicri 1. Yüzyılın sonlarına kadar devam etmiştir.
Ø Hadis öğrenimi ve öğretimi:
Ø Hz Peygamber hadislerin kaynağıdır. Onların öğretilmesi ve halk arasında yayılmasında en büyük gayreti de hz.Peygamber e aittir.
Ø Meşhur akabe biatları hac mevsiminde gerçekleşmiştir.
Ø Hz.Peygamber(sav), elçilerinden bazılarıyla İslam’a davet mektupları göndermişti. Bir kısmı günümüze ulaşan bu mektuplar ilk yazılı hadis belgeleridir.
Ø Hz.Peygamber(sav) in hadislerinden anlıyoruz ki ilim öğrenmek her Müslüman a farzdır.
Ø Ebu Hureyre, çok hadis rivayet etmesi üzerine kendisine itiraz eden kimselere verdiği şu cevabında bu hususa işaret etmiştir.:’’VAllahi , Allah’ın kitabı ndaki bir ayet olmasaydı size asla bir şey rivayet etmezdim’’. (Ayet Bakara 2/159 dur)
Ø Hanım sahabiler Hz.Peygamber(sav) den kendileri için bir gün tahsis etmesinide istemişler, Hz.Peygamber(sav) da onlara özel bir gün ayırmıştır.
Ø Hz. Aişe: ‘’Ensar hanımlar ne iyi hanımlardır! Utangaçlık onların, dini iyice öğrenmelerine engel olmamıştır!’’ diyerek onların öğrenme gayretini övmüştür.
Ø Hz.Peygamber(sav) in hanımları içinde gerek zekası ve araştırmacı kişiliği ile Hz Aişe ilk sırada yer alır. Bir tesbite göre en çok hadis rivayet eden sahabiler arasında. Ebu Hureyre –Abdullah b. Ömer – Enes b. Malik den sonra 2210 hadis rivayetiyle 4. Sırayı Hz. Aişe alır.Hz Aişeyi Müminlerin annesi Ümmü Seleme takip eder.

HADİS ÖĞRENİMİNİN GÜVENİLİRLİĞİ:
1-HADİS RİVAYETİNİ AZALTMA:
Enes b. Malik şöyle demiştir:’’ Hata yapmaktan endişe etmeseydim , size Hz.Peygamber(sav) den duymuş olduğum bazı şeyleri rivayet ederdim.’’
Ø Hz Ömer de hata yapılır endişesiyle hadis rivayetini azaltmayı emrederdi.
Ø Hz. Ali sahabenin bu titizliğinin bir sebebine şöyle tercüman olur: ‘’Ben size Hz.Peygamber(sav) hadis rivayet ettiğimde , bana , gökten aşağı düşmem ona yalan isnada bulunmamdan daha sevimli gelir.’’

2-HADİS RİVAYET EDENDEN ŞAHİT İSTEME:
Bazı sahabiler hadis rivayet eden kimseden, o hadisi Hz.Peygamber(sav)’den işitmiş olan başka birini şahid getirmelerini isterlerdi. Buna şu iki hadiseyi örnek verebiliriz.
3-HADİS RİVAYET EDENE YEMİN ETTİRME
4-HADİSİ KUR’AN VE ÖNCEDEN BİLDİKLERİ HADİSLERLE KARŞILAŞTIRMA
5-HADİSİ İLK DUYAN KİMSEDEN ALMAYA ÇALIŞMA: er-Rıhle fl talebi’l hadis , hadis öğrenimi için yapılan yolculuk demektir.
6- HADİSİN RAVİLERİNİ İNCELEME: Sahabe neslinin sonlarına doğru ortaya çıkmıştır.
Ø Şahid isteme gibi usuller Hz. Ebubekir zamanından beri var olduğuna göre sened anlayışı fikir olarak baştan beri vardı denebilir. Ancak bu usul, meşhur olan şekliyle hicri 1. Asrın ortalarından sonra ortaya çıkmış olmalıdır.

HADİS ÖĞRENME USULLERİ:
Hadisler bu dönemde daha ziyade sema (yani hocadan işitme) yoluyla alınıyorlardı.
Ø Muhammed b. Sirin şöyle demiştir:’’ Ben hadisi on kişiden işitirdim, manaları bir lafızları farklı olurdu.
Ø Hadislerin mana ile rivayetlerinin caiz olduğu görüşünde olan kişiler arasında hz.Aişe, Abdullah b Mesut , Enes b Malik gibi sahabiler, sonraki nesillerden ise Amir eş-Şa’bi, İbrahim en-Nehai, Süfyan b. Uyeyne ve Yahya b. Sa’id el-Kattan gibi alimleri sayabiliriz.
Ø Hadislerin yazılıp yazılmayacağı konusunda birbirleriyle çelişen haberler bulunmaktadır. Hadis usulünde bu duruma İhtilafü’l hadis, ilgili hadislere de Muhtelifü’l hadis denir. Hadis yazma endişesinin en önemli sebebi, Kur’an’la karışma endişesidir.

HZ MUHAMMED (SAV) HAYATTAYKEN YAZILANLAR:
1-Medine sözleşmesi.
2-Nüfus sayım tutanağı.
3-İmtiyaz belgeleri.
4-Yahudilerle yapılan yazışmalar.
5-Dine çağrı mektupları.
6-Görevlilere verilen Talimatnameler.
7-Hz.Peygamber in Mekkenin fethinde okuyup da Yemenli Ebu şah ın isteği üzerine yazılıp bu sahabiye verilen hutbe.
8- Abdullah b. Amr b. El-As ın yazdıkları.
9-Enes b. Malik in yazdıkları.
10- Hafızasının zayıflığından şikayet eden sahabinin yazdıkları.11-Ebu Raf inin yazdıkları.

SAHABE DÖNEMİNDE YAZILAN HADİSLER.
Ø 1-Hz Ebu Bekir in beşyüz kadar hadis yazdığı sonra bunları imha ettiği nakledilmektedir.
Ø 2-Hz Ömer in de hadisleri yazma teşebbüsleri olmuştu.Ancak o bir ay süreyle yaptığı istişare ve istiharelerden sonra, önceki ümmetlerin Allah ‘ın Kitabı yanında başka kitaplar edinerek sapıttıklarını söyleyerek süneni yazmaktan vazgeçmişti.
Ø 3-Hz.Ali nin içinde bazı hadislerin yazılı olduğu bir sahifesi vardı ve bunu kılıcına takılı olarak yanında taşırdı.
Ø 4-Ebu Hüreyre nin de hadis sahifeleri vardı.
Ø 5- Abdullah b. Abbas eline yazı malzemeleri alarak sahabe yi kapı kapı dolaşmış ve onlardan duyduğu hadisleri yazmıştı.
Ø 6-Semüre bCündeb in de içinde pek çok ilim bulunan bir sahifesi vardı.O bu kitapçığını Hz.Peygamber(sav) dan bizzat duyduğu hadisler ile sahabe den duyduğu hadislerden meydana getirmişti.
Ø 7-Cabir b. Abdullah , Mescid-i Nebi de ders halkası olan ve hadiste yetkili bir alim sayılan bir sahabi idi.Onun da hacla ilgili bir kitabının olduğu bilinir.
Ø 8-Abdullah b. Ömer in de hadis sahifelerinin olduğu ve evinden dışarı çıkmadan önce onlara göz attığı nakledilmektedir.
Ø 9-Cahiliye döneminde yazı bilenlerde Sad b. Ubade nin bizzat hadis yazıp yazmadığı bilinmemektedir. Ancak bazı habeler onunda yazılı hadislere sahip olduğunu göstermektedir.
Ø Sahabeler içinde hadisin dindeki yerini ve değerini tartışan, onu kabul etmeme eğiliminde olan hiç kimse görülmemiştir.
Ø Hariciler Kur’an’da hüküm koyma yetkisinin sadece Allah’a ait olduğunu belirten bazı ayetlere bakarak Kur’an’da yer almayan hükümler taşıyan hadisleri kabul etmemeye kalkışmışlardır. Oysa Kur’an-ı Kerim’i getiren de Hz.Peygamber(sav) di ve onu herkesten daha iyi anlayabilecek olan da ancak o olabilirdi.

TEDVİN DÖNEMİ:
Ø Bu dönem daha önce değişik yazı malzemelerine kaydedilerek veya ezberlenerek koruma altına alınmış olan hadislerin kitaplar içinde toplandığı dönemdir ve hicri 1. Asrın sonlarından 2. Asrın 1. Veya 2. Çeyreğine kadar süren bir zaman dilimini içine alır.
Ø Böyle bir faaliyeti devlet eliyle ilk olarak başlatan kimse Halife Ömer b Abdülazizdir.
Ø Bu mühim faaliyete dönemin birçok alimi katılmıştı. Ancak onların içinde en büyük gayreti İbn Şihab ez-Zühri göstermişti. Öyle ki ‘’ilmi(yani hadisi) ilk tedvin eden kimse İbn Şihab’dır’’.
Ø Bu dönemde yazılan eserlerden hiçbiri günümüze ulaşmamıştır. Muhammed Hamidullah , ilk dönemlerin yazma eserlerinin hemen hemen hepsinin Bağdad’ ın Moğollar tarafından istilası esnasında tahrip edildiğini kaydeder.
Ø Bu dönemde hadislerin rivayetinde sened kullanımı tamamen yerleşmiş ve sened hadisin ayrılmaz bir parçacı olmuştur.Artık senedsiz hadis rivayeti, Binaya merdiven kullanmadan çıkma olarak değerlendirilecek, sened hadisçinin sahtekarlara karşı silahı kabul edilecektir.