1. Aşağıdakilerden hangisi tefsirin tanımlarından biridir?
A) İnsanların kötü huylardan, günahlardan, kötülüklerden temizlenmesi ve arındırılmasıdır.
B) Hadis ilminde, Hz. Peygamber’den gelen haber/haberler anlamına gelen terim.
C) Kur’ân ayetlerini Arap dili ve edebiyatı açısından tahlile tâbi tutup kastedilen manayı tespit etmek.
D) Hz. Peygamber’in kendisine indirilen kitabı, ümmetine açıklaması, onları ihtilaf ettikleri
konularda aydınlatmasıdır.
E) Bir şeyi bir yere dayamak demektir.
Çözüm: A seçeneğindeki tanım tezkiye, B seçeneğindeki
tanım hadis, D seçeneğindeki tanım beyân (tebyîn) ve E
seçeneğindeki tanım isnâd terimlerinin sözlükte ve hadis
ilmindeki tanımlarıdır. C seçeneğinde verilen ise Tefsirin
kısa tanımlarından biridir.
2. Burhânî te’vîlin İslam düşüncesindeki en önemli temsilcisi kimdir?
A) Abdullah b. Abbâs
B) İbn Abbâs
C) İbn Teymiyye
D) İbn Rüşd
E) Ömer Nasûhi Bilmen
Çözüm: Burhânî te’vîlin İslam düşüncesindeki en önemli
temsilcisi Faslu’l-Makâl adlı eserin sahibi D seçeneğinde
adı geçen İbn Rüşd’dür.
3. Kur’ân’ın tamamını içeren ilk meâl hangi dilde kaleme alınmıştır?
A) Berberice
B) Türkçe
C) Farsça
D) Latince
E) Hintçe
Çözüm: İtalyan müsteşrik Guidi’ye göre Kur’ân’ın
tamamını içeren ilk meâl hicrî 127 senesinde,
A seçeneğinde belirtildiği üzere Berberice kaleme alınmıştır.
4. Avrupa’da Kur’ân’ın meâli ilk olarak hangi yılda basılmıştır?
A) 1050
B) 1171
C) 1453
D) 1543
E) 1643
Çözüm: Avrupa’da en eski Kur’ân’ın meâli, Latince
olarak 1143 tarihinde hazırlanıp 1543 yılında İsviçre’de
basılmıştır.
5. Süyûtî’ye göre temel kriterlerin dışında bir müfessirin kaç ilme âşina olması gerekmektedir?
A) 7
B) 9
C) 11
D) 15
E) 17
Çözüm:
Temel kriterlerin dışında Süyûtî bir müfessirin,
1. lügat, 2. nahiv, 3. sarf, 4. iştikak, 5. meânî, 6. beyân,
7. bedîî, 8. kırâat, 9. Kelâm, 10. fıkıh usûlü, 11. esbâb-ı
nüzûl, 12. nâsih-mensûh, 13. fıkıh, 14. hadis, 15. mevhibe
(ilham) ilmine âşina olmasını şart koşmaktadır.
6. Yüce Allah Hz. Peygamber’e, Nahl Sûresi’nin kaçıncı âyetinde Kur’ân’ı tefsir etmesini emretmiştir?
A) 37
B) 42
C) 44
D) 48
E) 54
Çözüm: Yüce Allah Hz. Peygamber’e “Sana Kur’ân’ı
gönderdik ki insanlara indirileni onlara açıklayasın”
(Nahl (16), 44) âyetinde ifade edildiği gibi Kur’ân’ı tefsir
etmesini emretmiştir.
7. “El-vücûh ve’n-nezâir” adlı ilim hicrî kaçıncı yüzyılda ortaya çıkmıştır?
A) I. yüzyıl
B) II. yüzyıl
C) III. yüzyıl
D) IV. yüzyıl
E) V. yüzyıl
Çözüm: İlk dönemlerde artma, çoğalma, arınma,
temizlenme ve bereket gibi anlamlara gelen zekât,
İslâmiyet’le birlikte, dînen zengin sayılan kişilerin
mallarından alınıp ihtiyaç yerlerine sarfedilen belirli bir
pay olarak kavramlaştı. Bu durum, B seçeneğinde verilen
hicrî II. yüzyılda “el-vücûh ve’n-nezâir” adıyla müstakil
bir ilmin ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır.
8. İslam bilginlerinden hangisi “lâmestüm” şeklindeki kırâatı esas alarak söz konusu kelimenin cinsel ilişki anlamına geldiğini ve el ile dokunmanın abdesti bozmayacağını ileri sürmüştür?
A) İmam Hamza
B) İmam Şâfii
C) İmam Malik
D) Ahmet b. Hanbel
E) Ebû Hanîfe
Çözüm: E seçeneğinde adı geçen Ebû Hanîfe “lâmestüm”
kelimenin cinsel ilişki anlamına geldiğini ve el ile
dokunmanın abdesti bozmayacağını ileri sürmüştür.
9. Kur’ân’ın doğru anlamına ulaşılması bağlamında en önemli görev hangi İslâmî ilme düşmektedir?
A) Tefsîr
B) Hadis
C) Fıkıh
D) Tarih
E) Ahlâk
Çözüm: İslâmî ilimler, Müslümanların Kur’ân’I anlamak
üzere geliştirmiş oldukları dînî ilimlerdir. Bunlar tefsîr,
hadis, fıkıh, kelâm, siyer, tarih ve ahlâk ilminden ibarettir.
Bütün bu ilimlerin kaynağı da Kur’ân’dır. Müslümanların
bu ilimleri ortaya çıkarma ve geliştirmedeki en temel
amaçları, Kur’ân’ın doğru anlamına ulaşmaktır. Tabii ki
bu bağlamda en önemli görev, A seçeneğinde adı geçen
tefsîr ilminindir.
10. Aşağıdakilerden hangisi namazın içsel anlamını, gerçekte imamla yani devlet başkanıyla bütünleşmek olarak kabul eden mezheptir?
A) Maliki
B) Hanefi
C) Hanbelî
D) İsmâiliyye
E) Şafiî
Çözüm: Bâtıniyye’nin özgün mezhebî formu olan,
D seçeneğinde adı geçen İsmâiliyye’ye göre namazın içsel
anlamı, gerçekte imamla yani devlet başkanıyla bütünleşmektir.