1. Sahabi sözünün hüccet olup olmadığıyla ilgili kaç
görüş vardır?
A) 2
B) 3
C) 4
D) 1
E) 6
Çözüm: Sahabî sözünün hüccet olup olmadığı
konusundaki görüşler iki grupta toparlanabilir. Birinci
görüşe göre, sahabî sözü ister kıyasa uygun isterse aykırı
olsun mutlak olarak hüccettir. İkinci görüşe göre ise
sahabî sözü kural olarak hüccet değildir
Doğru cevap A'dır.
2. I. Kitab (Kur’ân-ı Kerîm)
II. Sünnet
III. İcmâ
IV. Kıyas
V. İstihsan
Hangileri delillerden hüküm çıkarmak için başvurulan
yollardandır?
A) I ve II
B) III ve IV
C) IV ve V
D) III, IV ve V
E) I, II, III ve V
Çözüm: Kur’ân ve Sünnet, oluşumunda beşer katkısı
olmayan, salt ilahi kaynaklı metinlerdir ve dayandığı
temel kaynağın ilahi oluşu İslam hukukunu sui generis
(nevi şahsına münhasır) kılan özelliklerin başında
gelmektedir. Bazı özellikleri sebebiyle icmâ’ da delil
kapsamına alınmış ve üçüncü delil olarak zikredilmiştir.
Yöntem ise, bu delillerden hüküm çıkarmak için
başvurulan çeşitli yolları ifade eder. Bu yolların
başlıcaları, kıyas, istihsan, ıstıslah ve sedd-i zerî‘adır.
Doğru cevap C’dir.
3. Muhammed (s.a) ümmetinden olan müctehidlerin
O’nun ölümünden sonraki herhangi bir devirde şer’î
bir meselenin hükmü üzerinde görüş birliği etmelerine
ne denir?
A) İcmâ
B) Kıyas
C) İstihsan
D) Istıslah
E) Sedd-i zerî‘a
Çözüm: Fıkıh usulu terimi olarak icmâ, “Muhammed
(s.a) ümmetinden olan müctehidlerin O’nun ölümünden
sonraki herhangi bir devirde şer’î bir meselenin hükmü
üzerinde görüş birliği etmeleri” biçiminde tanımlanır.
Kıyas, istihsan, ıstıslah ve sedd-i zerî‘a ise delillerden
hüküm çıkarmak için başvurulan çeşitli yollardandır.
Doğru cevap A’dır.
4. Mesalih-i Mürseleyi dikkate alma nedir?
A) Hanbeli
B) Kıyas
C) Sedd-i Zerai
D) Haciyyat
E) Istıslah
Çözüm: Istıslah, genel olarak maslahat-ı mürseleyi
dikkate alma, ona göre hüküm verme anlamına gelir.
Maslahat, asıl itibariyle, yararı sağlama (celb-i menfaat)
veya zararı gidermeden (def-i mazarrat) ibarettir.
Doğru cevap E’dir.
5. Hangisi mülhak delillere örnektir?
A) Kitab (Kur’ân-ı Kerîm)
B) Sünnet
C) Önceki Şeriatler
D) İcmâ
E) İstihsan
Çözüm: İslam hukukuçularının hüküm çıkarımında
başvurdukları bazı kaynaklar vardır ki bunlar üzerinde
dikkatlice düşünüldüğü vakit bunların bağımsız delil
olmaktan çok, Kur’an veya Sünnet’in veya her ikisinin bir
uzantısı mahiyetinde oldukları görülür. Bu kaynaklar
önceki şeriatler, sahabî sözü ve Medine halkının
uygulaması’dır (Ameli ehl-i Medîne). İslam hukukunda
hükümlerin dayandırıldığı deliller, en temelde yüce
Allah’ın kelamı olan Kur’ân-ı Kerîm ile O’nun son elçisi
olan Hz. Muhammed’in Sünnetidir. Muhammed
Ümmetinin bir şer‘i hüküm üzerinde görüş birliği etmeleri
anlamına gelen icmâ da bu iki delile eklenir ve temel
deliller üçe çıkmış olur. Bunlar “aslî deliller” olarak
adlandırılır. Kıyas ise bir yöntemdir.
Doğru cevap C’dir.
6. Medine ehlinin amelinin mahiyetine özel bir değer
atfeden ekol hangisidir?
A) Hanbelî
B) Şafiî
C) Malikî
D) Hanefî
E) Evzâî
Çözüm: İmam Malik’in Medine ehlinin amelini hüccet
kabul ettiği yaygın olarak bilinmekle birlikte bunun
mahiyeti konusunda farklı değerlendirmeler
bulunmaktadır. Kimileri İmam Malik’in Medine ehlinin
amelini icmâ mesabesinde tuttuğunu söylerken, kimileri
başlıca icmâın Medine ehlinin icmâı olduğu görüşünü
Malik’e nisbet etmişlerdir. Malikî ekolü dışında kalan
usulcülerin büyük çoğunluğu ise Medine uygulamasına
özel bir değer atfetmemişlerdir.
Doğru cevap C’dir.
7. Bir meseleye, daha kuvvetli bir anlam sebebiyle, o
meselenin benzerlerinin hükmünden farklı bir hüküm
vermeye ne denir?
A) Kıyas
B) Istıslâh
C) Maslahat
D) İcmâ
E) İstihsan
Çözüm: İstihsanın mahiyetini en iyi yansıttığı düşünülen
bir tanıma göre istihsan, “bir meseleye, daha kuvvetli bir
anlam sebebiyle, o meselenin benzerlerinin hükmünden
farklı bir hüküm vermek”tir.
Doğru cevap E’dir.
8. I. Zarûriyyât
II. Muteber
III. Hâciyyât
IV. Mürsel
V. Tahsîniyyât
Hangileri mahiyeti ve gücü açısından maslahatın
kısımlarındandır?
A) I ve II
B) III ve IV
C) I, II ve III
D) I, III ve V
E) II, IV ve V
Çözüm: Maslahat, “mahiyeti ve gücü açısından” ve
“Şer‘in itibar edip etmemesi” açısından olmak üzere iki
açıdan taksime tutulmaktadır. Mahiyeti ve gücü açısından
maslahat zarûriyyât, hâciyyât ve tahsîniyyât olmak üzere
üç kısma ayrılır. Şâri’in dikkate alıp almaması açısından
ise maslahatlar muteber, mülğâ ve mürsel maslahatlar
olmak üzere üç kısma ayrılır.
Doğru cevap D’dir.
9. Geçerli ya da geçersiz kılındığına ilişkin muayyen bir
nassın bulunmadığı maslahatlara ne ad verilir?
A) Muteber
B) Mürsel
C) Mülğâ
D) Hâciyyât
E) Tahsîniyyât
Çözüm: Mürsel maslahatlar geçerli ya da geçersiz
kılındığına ilişkin muayyen bir nassın bulunmadığı
maslahatlardır. Muteber maslahatlar, şâri‘in dikkate
aldığı ve o doğrultuda hüküm düzenlediği maslahatlardır.
Mülğâ maslahatlar, Sâri‘in dikkate almadığı, geçersiz
saydığı maslahatlardır. Hâciyyât, kolaylık sağladığı için
ihtiyaç duyulan, bulunmadığı takdirde genelde sıkıntı ve
güçlüklere yol açan maslahatlardır. Bir zaruret veya
ihtiyaca ilişkin olmamakla birlikte güzelleştirme,
kolaylaştırma, gündelik ilişkilerde en güzel yöntemlerin
uygulanması kabilinden olan konular ise tahsiniyyat
mertebesinde yer alır.
Doğru cevap B’dir.
10. Yarar sağlayan vafa ne denir?
A) Münasip vasıf
B) Tahsîniyyât
C) Mülğâ
D) Zarûriyyât
E) Mansıs İllet
Çözüm: Bir yarar sağlayan veya bir mefsedeti/zararı
gideren vasıf “münasip vasıf ” olarak adlandırılır. Doğru
cevap A’dır.