Ünite 3 - İslam Hukuk Ekolleri Çözümlü Test III

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Ders Hocası

  • Hocanın Biri
  • *******
  • Join Date: Eki 2016
  • Yer: Hatay
  • 63863
  • +526/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Arslaner
1. Kesin olarak bilinmesi ve inanılması gereken dini
hükümlere ne ad verilir?
A) Farz
B) Fıkıh
C) Sünnet
D) Örf ve âdet
E) Zarûrât-ı dîniyye

Çözüm: Örf ve adet: gelenek görenekleri içerir, Sünnet:
Hz. Muhammet‘in davranışları ve sözlerini içerir,
Fıkıh:Kişinin leyhinde ve aleyhinde olanları bilmesi ni
içerir islam hukukudur. Dolayısıyla yukarda açıklananlar
doğru cevap değildir. İlahi irade bazı konularda, görüş
ayrılığına imkân vermeyecek derecede, belirgin bir
biçimde ortaya konmuştur. Bu hükümleri ortaya koyan
deliller “delalet” ve “sübut” açısından son derece güçlü
ve açıktır. Bu kesinliği ifade etmek amacıyla örnek
verdiğimiz hükümler ve benzerleri için “zarûrât-ı
dîniyye”, yani “kesin olarak bilinmesi ve inanılması
gereken dini hükümler” ifadesi kullanılmaktadır.
Doğru cevap E'dir.

2. I. Nasların metinlerinin farklı şekilde anlaşılması
II. İslam hukukçularının sünnet konusundaki
birikimlerinin farklı olması
III. İslam hukukçularının farklı hukuki nosyonlara
sahip olmaları
IV. İslam hukukçularının bulundukları sosyal
çevrelerin benzer olması
V. Siyasi yönelim farklılıklarının fıkhi eğilimler
üzerindeki etkisi
Hangileri İslam hukukuçularının ihtilaf
sebeplerindedir?
A) I ve II
B) III ve IV
C) I, II ve IV
D) III, IV ve V
E) I, II, III ve V

Çözüm: İhtilaf olgusunun farklı noktalardaki beliriş
tarzlarını şöyle sıralamak mümkündür: Nasların
metinlerinin farklı şekilde anlaşılması, hükümde görüş
ayrılıklarına yol açmıştır. İslam hukukçularının sünnet
konusundaki birikimlerinin farklı olması, ictihad
konusunda farklılıklara neden olmuştur. İslam
hukukçularının farklı hukuki nosyonlara sahip olmaları,
kimi nassların illetleri ve kimi hükümlerin amaçları
hakkında farklı sonuçlara varmalarına sebep oluyor, bu
da ister istemez ictihad farklılığını gerektiriyordu. İslam
hukukçularının bulundukları sosyal çevrelerin farklı
olması ictihad farklılıklarını da beraberinde getirmiştir.
İslam hukukçularının ihtilafları bağlamında anılması
yerinde olan diğer bir faktör de siyasi yönelim
farklılıklarının fıkhi eğilimler üzerindeki etkisidir.
Doğru cevap E’dir.

3. Hangisi yaşayan Sünni hukuk ekollerindendir?
A) Maliki
B) Evzâî
C) Sevrî
D) Taberî
E) Zahirî

Çözüm: Yaşayan Sünni hukuk ekolleri “dört mezhep”
adıyla da anılan Hanefi, Şâfiî, Maliki ve Hanbeli
ekolleridir. Bunların yanında günümüze kadar varlığını
sürdüremeyen Sünni hukuk ekolleri bulunmaktadır.
Başlıcalarını Evzâî, Sevrî, Leys, Taberî ve Zahirî ekolleri
oluşturmaktadır.
Doğru cevap A’dır.

4. Hangisi Ebu Hanife’nin hukuki meselelerde
kullandığı kaynaklardan değildir?
A) Sahabe kavli
B) İcma
C) Kıyas
D) Örf
E) İstihsan

Çözüm: Ebu Hanife’ nin fıkıhta takip ettiği metodu
kendisinden nakledilen rivayetler ışığında şöyle özetlemek
mümkündür: Önce Kitâb’ a, sonra Sünnet’e müracaat
ederdi. Bu ikisinde bir delil bulamazsa sahabe görüşleri
içerisinde tercih yapar, onların ictihadlarının dışına
çıkmazdı. Konuyla ilgili sahabe görüşü yoksa tabiûn
müctehidlerinin ictihadlarını bağlayıcı bir delil olarak
kabul etmez, kendisi de onlar gibi ictihad ederdi (Saymerî,
1985). Bu verilerden hareketle Ebu Hanife’nin
başvurduğu kaynakların Kitâb, Sünnet, en genel anlamıyla
Sahabe kavli ve ictihad olduğunu söyleyebiliriz. İctihad,
kıyas ve istihsanı kapsamaktadır. Örfle alakalı olarak ise
Ebu Hanife’nin ictihad ederken müslümanların teamülüne
önem verdiği rivayet edilmektedir. Ancak örfün bir hukuk
kaynağı olarak literatüre girmesi oldukça sonraki
dönemlerde gerçekleşmiştir.
Doğru cevap D’dir.

5. Fıkıh usulü alanında günümüze kadar ulaşan ilk eser
olma özelliğini taşıyan eser hangisidir?
A) Muvattâ
B) El-Müdevvenetü’l-Kübrâ
C) Er-Risâle
D) Kitabü’l-âsâr
E) İbn Ebî Leylâ

Çözüm: Şâfiî eserlerin bizzat kaleme almış ya da
öğrencilerine dikte ettirmiş olması, hukuki görüşleri ile
ilgili birinci el bilgiye ulaşma imkânı sağlamıştır. Meşhur
er-Risâle adlı eserini Irak’ta yazmış, ancak daha sonra
Mısır’da yeniden düzenlemiştir. Fıkıh usulü alanında
günümüze kadar ulaşan ilk eser olma özelliğini koruyan
er-Risâle, Şâfiî’nin de fıkıh usulünün müdevvini olarak
kabul edilmesini sağlamıştır. İmam Malik’in Muvattâ adlı
eseri İslam hukuk tarihi açısından oldukça önemlidir. Bu
eserin fıkıh ve hadis sahasında tedvin edilmiş ilk
eserlerden olduğu görülmektedir. Ebu Yusuf’un bize kadar
intikal eden eserleri başlıca Kitabü’l-âsâr, Kitâbü’l-harâc,
İhtilâfu Ebî Hanife ve İbn Ebî Leylâ, er-Red alâ siyeri’lEvzâî’den
oluşmaktadır.
Doğru cevap C’dir.

6. Nas ve eser merkezli, nakle dayalı bir fıkıh anlayışı
benimseyen, kıyası son çare olarak gören ekol
hangisidir?
A) Hanbelî
B) Şafiî
C) Malikî
D) Hanefî
E) Evzâî

Çözüm: Ahmed b. Hanbel’in başvuru kaynakları
öncelikle naslar yani Kitâb ve Sünnet’tir. İkinci aşamada
sahabenin ittifak ettiği veya muhalifi bilinmeyen
fetvalarını delil olarak kabul ederdi. Daha sonra
sahabenin ihtilaf ettikleri görüşlerden naslara en uygun
bulduğunu tercih ederdi. Dördüncü aşamada, daha
kuvvetli bir delil bulamadığı durumda, mürsel ve zayıf
hadisleri kıyasa tercih ederdi. Beşinci aşamada ise, artık
mecbur kaldığı için kıyası kullanırdı. Ahmed b. Hanbel,
farazi fıkıhtan hoşlanmaz, meydana gelmemiş olaylarla
ilgili hüküm yürütmezdi. Görüldüğü üzere Ahmed b.
Hanbel nas ve eser merkezli, nakle dayalı bir fıkıh anlayışı
benimsemiş, kıyası son çare olarak görmüştür.
Doğru cevap A’dır.

7. Hangisi yaşamayan Sünni hukuk ekollerindendir?
A) Malikî
B) Şafiî
C) Hanefî
D) Hanbelî
E) Sevrî

Çözüm: Yaşayan Sünni hukuk ekolleri “dört mezhep”
adıyla da anılan Hanefi, Şâfiî, Maliki ve Hanbeli
ekolleridir. Bunların yanında günümüze kadar varlığını
sürdüremeyen Sünni hukuk ekolleri bulunmaktadır.
Başlıcalarını Evzâî, Sevrî, Leys, Taberî ve Zahirî ekolleri
oluşturmaktadır.
Doğru cevap E’dir.

8. I. Zeydî
II. Caferî
III. İsmailî
IV. İbâzî
V. Taberî
Hangileri Şii çevrelerde kendine özgü hukuk
anlayışına sahip, günümüzde de mensubu bulunan
ekollerdendir?
A) I ve II
B) III ve IV
C) I, II ve III
D) II, III ve IV
E) I, II, IV ve V

Çözüm: Sünni çevrelerde ortaya çıkan hukuk ekollerinin
yanında, Şii ve Harici çevrelerde de kendine özgü hukuk
anlayışına sahip, günümüzde de mensubu bulunan ekoller
ortaya çıkmıştır. Şiî çevrede gelişen Zeydî, Caferî ve
İsmailî ekolleri ile Haricî çevrede gelişen İbâzî ekolü
bunlara örnek olarak verilebilir. Taberî yaşamayan Sünni
hukuk ekollerindendir.
Doğru cevap C’dir.

9. Arzu edilmeyen sonuçların, yine hukuk içerisinde
kalarak ve hukukun imkânları ile aşılması şeklinde
ifade edilen uygulamalara ne ad verilir?
A) Kıyas
B) Hiyel
C) İstihsan
D) Sahabe kavli
E) İcma

Çözüm: Kıyas: bildiklerinizi bilmediklerinizle kıyas ediniz
şeklindedir. Istihsan: bir meselesde özel bir delil sebebiyle
bir karardan vazgeçip başka bir karar vermektir. Sahabe
Kavli: Islam hukuku olan fıkıh ilminin delillerinden dir.
İcma: Hz. Peygamberin soyundan olan kimselerin şer’I
bir mesele hakkımda fikir birliği etmesidir. Ebu
Hanife’nin hukuk anlayışı ile ilgili dikkate değer bir başka
yön ise “hiyel” meselesidir. Hiyel, sözlük anlamı olarak
çözüm ve çare demek olan “hîle” kelimesinin çoğuludur.
Arzu edilmeyen sonuçların, yine hukuk içerisinde kalarak
ve hukukun imkânları ile aşılması şeklinde ifade edilen
hiyel uygulamaları ile ilgili Ebu Hanife’den birçok örnek
nakledilmiştir.
Doğru cevap B’dir.

10. Hangisi ülkemizde mensubu bulunan hukuk
ekollerindendir?
A) Leys
B) B) Evzâî
C) Caferi
D) İsmailî
E) Zeydî

Çözüm: Ülkemizdeki Müslüman halkın büyük çoğunluğu
yaşayan Sünni hukuk ekolleri içerisinde yer alan Hanefi
ekolüne mensuptur. Doğu Anadolu ve Güney Doğu
Anadolu bölgelerimizde yine yaşayan Sünni hukuk ekolleri
içerisinde yer alan Şâfii ekolüne mensup vatandaşlarımız
vardır. İstanbul gibi büyük şehirlerde ve bazı doğu
illerimizde de Şii çevrede gelişmiş olan Caferi ekolüne
mensup vatandaşlarımız bulunmaktadır.
Doğru cevap C’dir.