Telefon, anlık sohbet ve Web konferans sistemleri hem günlük hayatımızda hem de iş
ve eğitim hayatımızda önemli katkılar sağlayan araçlardır. Ancak bu araçlar özellikle son
yıllarda sıkça dolandırıcılık amacıyla da kullanılmaktadır. Birçok masum insan maddi
manevi zarar görmektedir. Bu bağlamda eşzamanlı iletişim araçlarını kullanırken dikkatli
olmalı ve bazı güvenlik ilkelerine uymalıyız.
Son yıllarda ülkemizde telefon ile dolandırıcılık vakalarına sık rastlanılmıştır. Dolandırıcılar,
cep telefonu ile arayarak kendilerini Polis, Savcı, asker gibi farklı kamu görevlileri
olarak tanıtmakta; “terör örgütünün hesaplarınızı ele geçirdiğini, hesabınızdan para transferi
yapıldığını iddia ederek, sizi bu durumdan kurtarmak ve terör örgütünü çökertmek
üzere yardım etmeleri gerektiği” şeklinde ifadelerle kişileri yönlendirerek doğrudan para
ya da kontör isteyerek dolandırmaktadırlar. Bir başka dolandırıcılık yöntemi ise, çeşitli
firmalar adına “hediye kazandınız” şeklinde gönderilen mesajlarla gerçekleştirilmektedir.
Bu mesajlarda verilen numaraların aranmasını sağlayarak veya “geçmiş dönemlerde sağlık
sigortası yaptırdıkları ve sigortalarını yeniletmedikleri takdirde ceza ödeyeceklerini” ifade
ederek kimlik ve kredi kartı bilgilerini elde ettikten sonra hesaplardan para çekilmektedir.
Emniyet Genel Müdürlüğü farklı mecralarla dolandırıcılıklardan kaçınmak için uyarmakta
ve aşağıda sıralanan konularda dikkat etmemizi önermektedir:
• Adli mercilerimiz ve kolluk kuvvetlerimiz (Savcı,Polis veya Jandarma) hiçbir şekilde
vatandaştan para talep etmez.
• Dolandırıcıların sıklıkla kullanmış olduğu yöntemler olan; “hediye kazandınız”,
“hesabınızda bloke var” ve “sigorta veya vergi borcunuz var” gibi beyanlara vatandaşlarımız
asla itibar etmemelidir.
• Hiç kimseye banka kartı veya kimlik bilgilerini vermemelidirler.
• Sigorta şirketlerinin adını kullanarak, sağlık sigortasını yeniletmek amacı ile para
talebinde bulunan şahıslara inanmamalıdırlar.
• Dolandırıcılık maksadıyla kendilerine Polis veya Savcı süsü vererek yapılan aramalarda
telsiz sesi duysalar bile itibar etmemelidirler.
• Vatandaşlarımızın bu şekilde yaklaşım içerisinde bulunanlar hakkında Polis veya
Jandarmaya bilgi vermeleri gerekmektedir.
Her ne kadar bilimsel olarak kanıtlanmış bir durum olmasa da, özellikle cep telefonlarının
sağlık üzerinde de olumsuz etkileri olabileceği ifade edilmektedir. Bu bağlamda, cep
telefonlarının gereksiz yere kullanılmaması ve konuşmalarının kısa kesilmesi, konuşurken
kulağa yapıştırılmaması ve ara sıra telefonun öbür kulağa aktarılması, özellikle küçük
yaşlarda çocuklara cep telefonu alınması yerine, gerektiğinde yerini belirleyebilmek için
kendilerine ödünç cep telefonu verilmesi, özellikle hamilelerin mümkünse kullanmamaları
önerilmektedir.
Telefonda etik ve etkili iletişim kurabilmek için bazı kurallara dikkat etmeliyiz. Milli
Eğitim Bakanlığı (2011) bu kuralları şu şekilde sıralamıştır:
• Telefonu açınca “günaydın”, “iyi günler” şeklinde bir ifadeden sonra kurumun veya
servisin ismi söylenmeli, sonra da konuşan kişi kendisini tanıtmalıdır.
• Telefon ağza yaklaştırılarak konuşulmalı, ahize dudaklara en fazla 2,5-3 cm mesafede
tutulmalıdır. Konuşma normal bir ses tonu ile tıpkı karşımızdaki birisiyle
konuşuyormuş gibi olmalıdır. Nazik bir ses, düzgün bir ifade şarttır.
• Uzun konuşmalardan kaçınılmalıdır. Uzun konuşmalar her iki tarafın zamanını
alır. Hatları uzun süre meşgul eder. Bunun için söylenecekler telefon açmadan kısa
notlar halinde tasarlanmalıdır.
• Konuşan (arayan) herhangi bir nedenle bekletilecekse, bunun nedenleri ve
süresinin, uygun bir ifade ile söylenmesi gerekir.
• Genelde telefonu, arayan önce kapatır ancak, yönetici veya diğer üstlerle
konuşuluyorsa bu kurala aykırı olarak onların kapatması beklenir.
• Telefonda, doğruluğundan emin olunmayan bilgiler verilmemelidir.
• Telefon konuşmalarında gizli bilgiler çok gerekmedikçe verilmemelidir.
• Aradığımız telefon dördüncü çalıştan sonra açılmıyorsa aramaktan vazgeçmeliyiz.
Bunlara ek olarak, özel olarak cep ya da akıllı telefonlarla konuşurken de şunlara dikkat
etmeliyiz:
• Özellikle halka açık yerlerde başkalarını rahatsız edecek biçimde yüksek sesle konuşmamalıyız.
• Aradığımız kişiye öncelikle konuşabileceği rahat bir yerde olup olmadığını sormalıyız.
• Gerekmedikçe çok geç ya da erken saatlerde aramamalıyız
• Telefonumuzu kolay ulaşabileceğimiz bir yerde taşımalıyız; ona ulaşıncaya kadar
geçen süre boyunca çalması çevremizdekileri rahatsız edebilir.
• Gösteri, sunum, toplantı ve benzeri alanlarda telefonumuzu kapatmalıyız. Çok zorunlu
durumlarda sessiz konuma almalıyız.
• İzin almadan hiç kimsenin cep telefonu numarasını başkalarına vermemeliyiz.
• Araç kullanırken cep telefonu ile konuşmak yasaktır. Görüşmelerimizi aracımızı
uygun bir şekilde kenara park ettikten sonra yapmalıyız.
Telefonun yanı sıra Skype ya da benzeri anlık sohbet araçlarını kullanırken dolandırıcılık ya da benzeri sorunlar yaşamamak için bazı noktalara dikkat etmeliyiz.
Bunlardan bazı temel güvenli sohbet kuralları aşağıda sıralanmıştır:
• Kimseyle kullanıcı kodu ve şifremizi paylaşmamalıyız.
• Tanımadığımız kişiler başta olmak üzere kimseye ev adresimizi, telefon numaramızı,
çocuklarımızın, eşimizin adını, okul ya da iş adresleri gibi kişisel bilgilerimizi
vermemeliyiz.
• Kişi eklemeye yönelik gelen her mesajı hemen kabul etmemeliyiz. Tanımadığınız
kişilerden gelen Kişi Ekle mesajlarında “Bu kişinin beni görmesini engelle” seçeneğini
seçerek bizi Kişi listemize eklemesine izin vermemeliyiz.
• Emin olmadığımız kişilere fotoğraf ya da video gibi görüntüleri göndermemeliyiz.
Anlık sohbet ortamlarında da yüz yüze sohbet ediyormuş gibi etik kurallarına uymalıyız.
Karşımızdakilerin sorduğumuz soruya cevap vermesini beklemeden yeni bir soru ya
da görüş yazmamalıyız. Bazılarımız daha yavaş yazabilir. HEPSİ BÜYÜK HARFLERDEN
oluşan yazılar yazmamalıyız. Bu İnternette karşımızdakine bağırma ya da kızma anlamına
gelmektedir. Kullanıcı adı olarak kendi adımızı tercih etmeliyiz.
Bunların yanı sıra, Açıköğretim e-Seminerleri gibi Web konferanslarında da güvenli
ve etkili kullanım için çeşitli kurallar bulunmaktadır. Lindstrom (2003) Web konferansları
sırasında katılımcıların açık kimliklerinin belirlenmiş olması, katılımın belirli bir sayıyla
sınırlı tutulması, konferans kurallarının oturum başlamadan tüm katılımcılar tarafından
okunmuş ve anlaşılmış olmasının sağlanması, katılımcıların aktif katılabilmek için parmak
kaldırma türü işaretleri kullanmalarının sağlanması, kimin katılabileceğinin önceden
belirlenmiş olması gibi çeşitli kurallara dikkat edilmesi gerektiğini aksi halde saldırılara ve tehlikelere açık olduğunu ifade etmektedir. Bu ve benzeri çalışmalar ile birlikte
başta Açıköğretim e-Seminerlerindeki deneyimler dikkate alınarak bir dizi Web konferans
sistemi kuralı belirlenmiştir. Aşağıdaki kurallara uymak Web konferanslarında etkili
ve etik eşzamanlı iletişim kurmayı sağlayacaktır.
Web konferansı katılımcıları;
• Oturum öncesinde, amacı, katılımcıları, işleyiş biçimi konusunda bilgi sahibi olunmalıdır.
• Aktif dinleyici rolü üstlenmeli; soru sormak ya da yorumda bulunmak için parmak
kaldırma ya da benzeri düğmeleri kullanarak oturum yöneticisini haberdar
etmelidir.
• Kendilerine söz verildiğinde mümkünse video ve mikrofonlarını açarak görsel işitsel
iletişim kurmalıdır.
• Metin tabanlı sohbette art arda birçok kısa mesaj yerine uzun mesajlar yazmalıdır.
• Metin tabanlı sohbette, her katılımcı aynı hızda yazmayabilir. Bu nedenle hızlı yazanlar
diğer katılımcıların da yazmasına izin vermelidir.
• Aynı yüz yüze iletişim kuruluyormuş gibi karşılıklı saygı ve empati çerçevesinde
iletişim kurmalıdır.
Web konferansı yöneticileri ise oturum kural, koşul ve katılımcıları konusunda önceden
tüm katılımcılara bilgi vermeli, belirlenen saatte başlayarak bitirmeye dikkat etmeli,
hem metin tabanlı sohbet ortamını hem de diğer Web konferansı bileşenlerini kontrol
ederek uygun zamanlarda katılımcılara hakkaniyet ilkesiyle söz vermelidir. Ayrıca oturumlar
eşzamansız iletişim amacıyla saklanmalı ve uygun yerde katılamayanların izlemesi
için açılmalıdır.