Bilişim etiğinden söz edebilmek için bazı temel kavramların bilinmesi gerekmektedir.
Bunlar; bilişim, etik, ahlak ve hukuktur.
Bilişim
Bilişim kavramı, iletişim çağı ve bilgi toplumunda teknoloji ve enformasyonun birlikte
kullanılarak üretilen düzenli sonuçlar olarak tanımlanabilir. TDK’nin Bilim ve Sanat Terimleri
Ana Sözlüğüne göre (2015) yapılan tanımlama ise şöyledir: “İnsanoğlunun teknik,
ekonomik ve toplumsal alanlardaki iletişiminde kullandığı ve bilimin dayanağı olan
bilginin, özellikle elektronik makineler aracılığıyla, düzenli ve ussal biçimde işlenmesi
bilimi. Bilgi olgusunu, bilgi saklama, erişim dizgeleri, bilginin işlenmesi, aktarılması ve
kullanılması yöntemlerini, toplum ve insanlık yararı gözeterek inceleyen uygulamalı bilim
dalı. Disiplinlerarası özellik taşıyan bir öğretim ve hizmet kesimi olan bilişim bilgisayar
da içeride olmak üzere, bilişim ve bilgi erişim dizgelerinde kullanılan türlü araçların tasarlanması,
geliştirilmesi ve üretilmesiyle ilgili konuları da kapsar. Bundan başka her türlü
endüstri üretiminin özdevimli olarak düzenlenmesine ilişkin teknikleri kapsayan özdevin
alanına giren birçok konu da, geniş anlamda, bilişimin kapsamı içerisinde yer alır”.
Etik
Etik, ahlak öğretisi ve bilgisidir. Etimolojik açıdan etik kelimesi eski Yunanca ethos “ahlaka
ilişkin” kelimesine ve Fransızca ethique “ahlaki” anlamına gelen kelimeye dayanmaktadır.
Foucault’a göre ise etik; insanın kendi kendisiyle ilişkisinin incelenmesidir.
Etik, genelde ahlak sözcüğü ile eş anlamda kullanılırken, bazen de mesleki alanlarda
‘uyulması gereken doğrular veya kurallar’ biçiminde ifade edilmektedir. Aslında etik ahlak ile
eş anlamlı değildir ancak normatif (kuralcı) ahlakı içerir. Bu noktada etik ahlak üzerine düşü-
nebilme etkinliği olarak da tanımlanabilir. Bu bağlamda bilişim ile bilişim öğretisi, bilgisayar
ile bilgisayar öğretisi arasındaki ilişki ne ise, etik ile ahlak arasındaki ilişki de odur. En temel
ifadeyle etik; ahlaki eylemlerin yapısını sorgulayan ve doğruyla yanlışı, iyiyle kötüyü ayırt
etmek için adil olduğuna inandığımız şeyleri düşünmeye ve gerçekleştirmeye yardımcı olur.
Ahlak
İnsana ve hayata dair ne varsa ahlak ve etik kapsamına girmektedir. Çoğu zaman ahlak ve
etik kelimeleri birbirinin yerine kullanılmaktadır. TDK’nin Bilim ve Sanat Terimleri Ana
Sözlüğüne göre (2015) “belli bir dönemde belli insan topluluklarınca benimsenmiş olan, bireylerin
birbirleriyle ilişkilerini düzenleyen törel davranış kurallarının, yasalarının, ilkelerinin
toplamı” olarak ifade edilmiştir. Ahlakın çıkış noktası bireylerin birbirleri ile ilişkilerini
hakça esaslara göre düzenlemek, insanların ve kuruluşların eylemlerinin toplumsal hayata
zarar vermesini önlemek gibi hayati bir nedene dayanmaktadır (TÜSİAD, 2009).
Ahlakın en önemli işlevi insanların veya kuruluşların birbirleri ile olan ilişkilerini hakça
esaslara göre düzenlemek ve bunların eylemlerinin toplumsal hayata zarar vermesini
önlemektir. Bu bağlamda ahlak ve onun öğretileri olmadan insanın veya kurumların hayatını
devam ettirmesi pek mümkün değildir.
Hukuk
Tüm insanları ve kurumları bağlayan bir olgu olan hukuk, insan ve kurum eylemlerini
yasalara uygunluk açısından inceler. Hukuk düzeni; hak, özgürlük, adalet ve eşitlik gibi
ahlaki normlara dayanmaktadır.