Arapçada kişi zamirlerinin sayısı Türkçedekinden farklı olarak 14’tür. Bu farklılık, Arapçada eril-dişil ayırımı olmasından ve ayrıca iki kişiye özgü ikil zamirinin bulunmasından kaynaklanır.
Diğer yandan Arapçada tüm sözcükler yapıları bakımından eril ve dişil olarak ayrılırlar.
Eril için Arapçada muzekker
(ُمذكَرَّ), dişil için muennes
(ََُّمؤنث) ifadesi kullanılır.
Sonu dişil te’si (tâ el-marbûta
- ة) ile biten bütün sözcükler dişil kabul edilir.
Dişil te’sinin harekesi özellikle konuşma dilinde söylenmez. Bu durumda “te” sesi de telaffuz edilmez ve kendisinden önceki harfin her daim fetha olan harekesinin okunmasıyla yetinilir.
Örneğin;
Arapça zamirler öznenin sayısı bakımından da farklı adlandırılırlar.
• Tekil (mufred);
• İkil (musennâ),
• Çoğul ise (cem‘)
sözcüğü ile karşılanır.
Örneğin, mufred muzekker gâib (üçüncü tekil şahıs eril), mufred muennes gâibe (üçüncü tekil şahıs dişil)
Arapçada gerek zamir çekimi, gerekse fiil çekimi üçüncü tekil şahıs ile başlar. Erkek dominant olduğu için önce erkeğe özgü tekil, ikil ve çoğul kullanımı, ardından kadına ilişkin kullanım biçimi gelir. Aynı düzen ikinci şahıs
için de geçerlidir.
Birinci şahıs zamirleri, ben ve biz’den ibaret olup burada cinsiyet ayrımı söz konusu değildir. Çünkü konuşan zaten karşımızda durmaktadır.
Kadınlı erkekli bir topluluğa hitap edilirken erile özgü kullanım esastır.
Üçüncü şahıs ikil ile ikinci şahıs ikil zamirleri, eril ve dişil için ortaktır.
Örneğin,
Üçüncü tekil şahıs eril zamiri
هو (huva): o