Sözcük İşlemcilerin Gelişimi

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Ders Hocası

  • Hocanın Biri
  • *******
  • Join Date: Eki 2016
  • Yer: Hatay
  • 63863
  • +526/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Arslaner
Sözcük İşlemcilerin Gelişimi
« : 03 Şubat 2018, 16:51:40 »
Sözcük işlemcilerin ataları bir satırlık metin
üzerinde işlem yapma olanağı sağlayan, ekranı
bulunmayan, klavye ve yazıcı işlevlerinin birleşiminden
oluşan elektrikli daktilolardı. İlk örnekleri
1960’ların başında kullanılmaya başlayan sadece
bir satır üzerindeki sınırlı sayıda karakterle
oluşturulan metni yazmaya izin veren bir “satır
düzenleyicisi”ne sahip bu cihazların geleneksel
daktilodan farkı kâğıdı taşıyan düzeneğin sabit olması,
harfleri yazan topun kâğıt boyunca hareket
etmesiydi.

Harf topunun değiştirilmesiyle farklı
yazı tiplerinin kullanımı mümkün olabiliyordu.
70’li yıllarda geliştirilen bellekli elektronik daktilolarda
yazılan bir metin saklanarak daha sonra yeniden
yazdırılabiliyordu. Elektronik daktiloların bir
bölümü o dönemdeki büyük bilgisayarların uzak
yazıcısı olarak da kullanılabiliyordu. Elektronik
daktiloların gelişmiş modellerinde bir satırdan baş-
layarak, giderek artan sayıda satıra sahip ekranlar
eklenmeye başlanmış ve metnin önce düzenlenerek
son hâlinin verilmesi, sonra saklanması ve yazdırılmasına
olanak sağlayan bu aygıtlar “sözcük işlemci”
olarak anılmaya başlanmıştır.

1970’lerde mikroişlemcilerin geliştirilmesiyle
bireylerin evlerinde kullanabilecekleri mikrobilgisayarlar
ortaya çıkmaya başladı. Bu dönemin popüler
bilgisayarı Apple II’de olduğu gibi verilerin
ve programların kasetler üzerinde tutulduğu ilk örnekler
ağırlıklı olarak oyun oynamak amacıyla kullanılıyordu.
Kişisel bilgisayarların evlerde olduğu
kadar iş hayatında da yaygınlaşması 1981’de IBM
PC kişisel bilgisayarının ve DOS işletim sisteminin
piyasaya çıkmasıyla başlamıştır.

İlk kişisel bilgisayar modelleri siyah beyaz ve sadece
25 satır ve her satırda 80 karakter görüntüleyebilen, bir ya da iki
disket sürücüsü olan, sabit diski bulunmayan bilgisayarlardı.
Bilgisayarlarda programlar ekrandaki
komut satırına metin biçiminde DOS işletim sistemine
ait komutlar yazılarak çalıştırılmaktaydı. Kişisel
bilgisayarların ortaya çıkmasıyla birden fazla
satırda işlem yapmaya
olanak sağlayan metin düzenleyici yazılımlar geliştirilmeye
başlandı.

“Metin düzenleyici” bu yazılımlarla bilgisayar
ekranında imleci bulunduğu
satırdan önceki ya da sonraki satırlara geçirerek
metin düzenleme yapılabilmekteydi. Bu yazılımlarda
kullanıcılar ağırlıklı olarak klavye kısayolları
aracılığıyla yazılımla etkileşim kurarak sayfaları
oluşturmakta ve sayfa içindeki düz metinleri dü-
zenleyebilmekteydiler. Sabit genişlikteki yazıtipinde
yeralan yatay, düşey ve köşe çizgi karakterleri
yardımıyla sayfalara yatay-düşey çizgiler ve dikdörtgenler
eklenebilmekteydi.

Genellikle bir-iki sayfalık raporlar ya da resmî yazılar için etkili olan
bu yazılımlar daktiloların giderek bürolarda kullanımdan
kalkmasına neden olmuşlardır.

Dönemin popüler metin işlemcileri arasında Microsoft NotePad,
Apple SimpleText ve Linux İşletim Sistemi
için “vi” ve “Emacs” yazılımları bulunmaktadır.
Metin düzenleyicisi ile oluşturulan metinler “.txt”
uzantılı düz metin dosyalarında saklanmaktadır.

Metin düzenleyici yazılımlar günümüzde daha çok
program yazmak, web ortamındaki HTML sayfalarını
oluşturmak ya da veri dosyaları hazırlamak
amacıyla kullanılmaktadır.

1980’li yıllar boyunca, 1990’lara gelinceye kadar
kişisel bilgisayarlar sabit disk, grafik ekranlar,
renkli ekranlar ve klavyenin yanı sıra fare gibi girişçıkış aygıtlarıyla donatıldı.
Kişisel bilgisayarların builk döneminde özellikle iş dünyasında işlem tablo
su yazılımlarıyla birlikte sözcük işlemci yazılımları
da bilgisayarların yaygınlaşmasına öncülük etti.

İlk sözcük işlemci yazılımları metin tabanlı ekranlarda
kullanılıyordu ve sadece bir çeşit ve eşit aralıklı yazı
tipiyle metinler oluşturuluyordu. Ekranda göstermek
mümkün olmadığı için “koyu”, “italik”, “altı
çizili” gibi vurgulamaları belirtmek amacıyla metne
yazıcının anlayabileceği etiketler yerleştiriliyordu.

Grafik ve renkli ekranlara sahip bilgisayarların ortaya
çıkmasıyla farklı yazı tipleri, koyu-italik-üstü/
altı çizgili yazı, alt simge-üst simge, renkli yazı ve
farklı büyüklüklerde yazı tipleri kullanımı olanağı-
na kavuşulmuştur. Kullanıcı ekranda sayfayı nasıl
görüyorsa yazıcıdan da aynı şekilde baskı alabilmeye
başlamıştır. Bu özelliğe what-you-see-iswhat-you-get
(WSYWYG) adı verilmektedir.

Bu dönemin diğer bir özelliği de uygulamalarda fare
kullanımının yaygınlaşmasıdır. Böylece kullanıcı-
lar ekranda sağ fare tuşuna tıklanarak açılan metin
tabanlı bağlamsal menülere erişebilmekte, aynı
anda belgenin iki farklı bölgesine göz atabilmekte,
üst üste açılan metin tabanlı iletişim pencereleri ile
karmaşık işlemleri gerçekleştirebilmektedirler. Bu
dönemde WordPerfect, WordStar, MacWrite ve
Microsoft Word yazılımlarının yaygın kullanılan
sözcük işlemciler olduğu görülmektedir.

Sözcük işlemciler ile oluşturulan içerikler yazılımların kendilerine
özgü belge dosyalarında saklanmakta ve
diğer yazılımlar tarafından okunamamaktadırlar.
1980-1990 döneminde grafik tabanlı ve ileri düzey sayfa düzenleme
işlevlerine sahip olan ve sayfalara
görüntü ekleme olanağı sunan pahalı sözcük işleme
yazılımlarının da ilk sürümleri ortaya çıkmıştır.

Düşük fiyatlı ve daha az işlevli olan sözcük işlemcilerden
ayırmak amacıyla bu gelişmiş yazılımlara “Masaüstü Yayıncılık Sistemleri” adı
verilmiştir. 1984’te ilk yaygın grafik arayüzlü işletim
sistemine sahip Apple Macintosh bilgisayarlarının
piyasaya çıkmasıyla bu bilgisayara yönelik olarak hazırlanan
AldusPageMaker ve QuarkXPress gibi Masaüstü
Yayıncılık Sistemleri ile Apple Macintosh kişisel
bilgisayarları özdeşleşmiştir.

Kişisel bilgisayarların metin düzenleme, sözcük
işleme ve masaüstü yayıncılık amacıyla kullanımı
şeklindeki gelişim sadece bilgisayarlardaki gelişimle
değil aynı zamanda yazıcılarda sağlanan gelişimle de desteklenmiştir.

İlk yazıcılar nokta vuruşlu yazıcılardı. Oldukça yavaş
çalışan bu yazıcıların ilk örneklerinde kâğıda temas
eden 7, 8 ya da 9 noktadan oluşan bir kafa bulunmaktaydı.
Karakterleri oluşturan matrisin her sütunu
bu noktalara dolu ya da boş olarak yansıtılıyor ve
ardışık vuruşlarla harfler, sayılar ve özel karakterlerin
kâğıda baskısı sağlanıyordu.

Nokta sayısı zamanla 12, 18, 24 ve 48 noktaya kadar artmış ve yüksek
kalitede karakterlerin basımı mümkün olmuştur. İzleyen
dönemde mürekkep püskürtmeli yazıcılar ve
lazer yazıcılar ortaya çıkarak dakikada basılan satır
ve sayfa sayısında büyük artışlar yaşanmasını sağlayarak,
nokta vuruşlu yazıcıların yerini almışlardır.

1990’larda sözcük işlemcilerin gelişimine en bü-
yük etki işletmelerde ve evlerde en yaygın kullanılan
Intel – Microsoft tabanlı bilgisayarlarda Microsoft
Windows grafik arayüzlü işletim sisteminin yaygınlaşmasıyla
sağlanmıştır.

1993 yılında piyasaya çıkan Windows 3.1 ile DOS işletim sistemi
kullanıcıları pencere kullanımıyla tanışmış,

1995 yılında piyasaya çıkan Windows 95,
DOS işletim sisteminin yerini almıştır.

Fare ile ekranda görsellerle desteklenmiş standart menüler,
bağlam menüleri, düğmeler, açılır listeler,
çoklu iletişim pencereleri ve sihirbazların kullanımıyla
yazılımlar kolaylaşmıştır.

Grafik kullanıcı arabirimlerinin geliştirilmesinden önceki dönemde
yazılımların giderek karmaşıklaşması nedeniyle bir
sözcük işlemciyi etkin biçimde kullanmak için belirli
bir eğitim almak zorunluluğu doğmuştur. İşletim
sistemlerinin görsel tasarımı ve etkileşim özellikleri
standartlaştırılarak oluşturulan “görünüm ve kullanım”
özelliği ile kullanıcılar ayrıntılı eğitim görmeden
o işletim sistemi altındaki yazılımları kullanmaya
başlayabilmekte ve deneyimlerini benzer “görünüm
ve kullanım” özelliğine sahip diğer ürünlere kolayca
aktarabilmektedirler. Bu dönemde sözcük işlemciler,
işlem tablosu ve sunum hazırlama yazılımlarıyla bir
paket haline getirilerek ofis takımları hâlinde pazarlanmaya
başlamışlardır. Microsoft Office, Corel
WordPerfect Suite, AppleWorks ve Microsoft Office
for Mac dönemin popüler ofis takımlarıdır.

Microsoft Office paketi içerisinde yeralan Microsoft Word
sözcük işlemcisinin kullanımı özellikle öğrenciler
arasında bu dönemde yaygınlaşmıştır. Sözcük işlemcilerde
en fazla veri kaybı kullanıcının belgeyi sık sık
kaydetmemesi durumunda, elektrik kesilmesi vb.
nedenle bilgisayarın kapanmasıyla yaşanmaktadır.
Sözcük işlemcilerde yazılımın belgeyi otomatik olarak
kaydetmesini sağlayan geliştirmeyle bu sorun giderek
azalmıştır.

Sözcük işlemcilerde en büyük gelişmelerin yaşandığı
bu dönemde yazım denetimi, dil bilgisi denetimi ve hatalı yazımı otomatik
düzeltme gibi özelliklerde önce İngilizce ve daha sonra giderek
artan sayıda dilde yerleşmiştir. Belgelere eklenebilecek
görsel malzeme türünde çeşitlilik sağlanmış,
belgeden ayrılmadan gerekli görsellere erişmek ya da
görselleri oluşturarak-düzenleyerek belgeye gömmek
mümkün hâle gelmiştir.

Gelişmiş sayfa düzenleme, otomatik dizin listesi, içindekiler tablosu,
şekiller tablolar listeleri oluşturmak, kaynakça düzenlemek
gibi olanaklara sahip olmasıyla Microsoft Word ve
benzeri sözcük işlemciler 90’lı yılların masaüstü yayıncılık
yazılımlarının sahip olduğu özelliklere sahip
olmaya başlamışlar ve sıradan kullanıcıların da profesyonel
kalitede çıktı elde etmelerine olanak sağlamışlardır.
Geleneksel masaüstü yayıncılık sistemleri
ise gazete, dergi ve yayınevlerinde kullanılan çok
kullanıcılı karmaşık iş akışlarını yönetebilen, kurumsal
yazılımlar halinde evrilmişlerdir.

2000’ler toplumda İnternete erişimin yaygınlaş-
masının gözlendiği dönemdir. Belgeler İnternet üzerinden
e-posta ile gönderilmeye başlanmış, ofis yazılımlarına eklenen
makro ile kod yazabilme olanağı
giderek daha da gelişmiş, bu durum Microsoft Word
ve benzeri sözcük işlemcilerle oluşturulan belgelere
virüs bulaşmasının ve e-posta ile hızla yayılmasının
önünü açmıştır.

Ajax tabanlı Web 2.0 teknolojileri sözcük işleme alanını
da etkilemiş ve bireylerin e-posta, blog, wiki, sosyal ağ ve medya paylaşım
siteleri gibi web ortamlarında zengin metin biçimi
düzenleyicilerini kullanabilmeleri olanaklı hâle gelmiştir.

İnternet’in belge paylaşımını kolaylaştırması
nedeniyle aynı belge üzerinde farklı zamanlarda birden
fazla kullanıcının çalışması mümkün hâle gelmiştir.
Yazılımla birlikte sağlanan ya da kullanıcının
İnternet’ten erişebildiği, çok çeşitli alanlar için önceden
hazırlanmış şablon belgeler özellikle yeni başlayan
kullanıcıların üretkenliğini artırmıştır.

2000’li yıllarda açık kaynak hareketi ofis yazılımlarını da etkilemiş ve
Apache Open Office ve Libre Office gibi açık kaynak uygulamaları yayınlanmaya
başlamıştır. Bu ofis takımları içerisinde
bulunan Open Office Writer ve Libre Office Writer
yazılımları birer açık kaynak sözcük işlemcilerdir.
Grafik kullanıcı arayüzüne sahip işletim sistemlerinde
menülerin yanı sıra menü komutlarının birer
düğmesinin bulunması gelenek hâline gelmiştir.

Geleneksel kullanıcılar klavye kısayollarıyla menülere erişmeyi
tercih ederken yeni kullanıcılar daha çok komut düğmelerini tercih etmektedirler.
Birbiriyle ilişkili komut düğmeleri “Araç Çubukları”
halinde biraraya getirilmektedir. Kullanıcılar kendi
kullanım amacına yönelik olarak araç çubuklarının
görünürlüklerini ve ekrandaki konumlarını dü-
zenleyebilmektedir.

Windows için geliştirilen ilk Microsoft Word sürümünde sadece Standart Araç
Çubuğu ve Biçimlendirme Araç Çubuğu bulunmaktaydı.

Microsoft Word 2003’e gelindiğinde, uygulama 31 adet araç çubuğu ve
19 görev panosu aracılığıyla kullanılabilmekteydi.

Kullanıcılar artık yüzlerce düğmenin işlevini ayırt edemez hâle gelmişlerdir.
Bu nedenle Microsoft Word 2007 ile ofis
yazılımlarında az sayıda menü ve her menü için
“Şerit” adı verilen yeni bir grafik arayüzüne geçilmiştir.
Şerit tasarımı ile kullanıcının sık kullanacağı
düğmeler daha kolay anlaşılır biçime kavuşturulmuş
ve gruplandırılarak ön plana getirilmiş, az kullanılan
düğmelerin ise “Şeridi özelleştir” seçeneği
ile gerektiğinde görünmesi sağlanmıştır.

2000’lerin ikinci yarısından itibaren mobil bilişimde
yaşanan gelişmeler tablet ve akıllı bilgisayarlarda
sözcük işlemci kullanımını gündeme getirmiş
ve Microsoft Office Mobile, Quick Office,
LibreOffice for Android gibi mobil ofis uygulamaları
yayımlanmıştır. 2007 yılında Apple firması da
AppleWorks ürününe son vermiş, iOS ve MacOS
işletim sistemleri için baştan tasarladığı iWork ofis
takımı onun yerini almıştır.

2010’larda bulut hizmetlerinin gelişmesiyle sözcük
işlemciler de bulut ortamına taşınmışlar ve belgelerin
İnternet üzerinde buluta erişerek oluşturulması,
düzenlenmesi, saklanması ve aynı anda birden fazla
kullanıcı tarafından düzenlenebilmesi yaygınlaşmıştır.
Bu dönemde Office Online ve Google Docs hizmetleri
yaygın bulut ofis yazılımları hâline gelmiştir.