Kitap, yazılarak biraraya getirilen bilgilerle bunların yazıldığı malzemeyi
ifade eder. İslâmî metinlerde öncelikle Kur’ân-ı Kerîm’i nitelemekle beraber,
genelde Allah Taâlâ’nın insanlara tebliğ etmek üzere peygamberlerine
bildirdiği vahiylerin iki kapak arasında toplanmış haline verilen addır.
Suhufun dışında kalan bu kitaplar da Tevrat, Zebur, İncil ve Kur'ân-ı
Kerîm’den ibarettir. Bunların Allah tarafından gönderilmiş kitaplar
olduklarına topluca iman etmek farzdır.
Zebur
Kur’an’da “Dâvûd’a da Zebur’u verdik” (el-İsrâ 17/55) buyrulmaktadır.
“Yazılı kitap” anlamına gelen Zebur’dan Kur’an’da bahsedilmekte ve ondan
bazı bilgiler de nakledilmektedir (en-Nisâ 4/163; el-İsrâ 17/55; el-Enbiyâ
21/105). Müslümanların Allah tarafından Hz. Dâvûd’a Zebûr isimli bir
kitabın indirildiğine inanmaları gerekir.
Kur’an’da Zebur hakkında fazla bir bilgi bulunmamakla beraber Yahudi
ve Hıristiyanlar, Yahudi kutsal metni Tanah’ın Ketubîm bölümünde bulunan
Mezmurların mevcut haliyle Hz. Dâvûd'a ait olduğu görüşündedirler. Bazı
İslâm âlimlerine göre Kur’an’da Hz. Dâvûd’a verildiği bildirilen Zebûr
Mezmurlardır.
Nitekim Kur’an’da geçen “Andolsun biz Zikir’den sonra Zebur’da da
‘yeryüzüne sâlih kullarım vâris olacaktır’ diye yazdık” (el-Enbiyâ 21/105)
meâlindeki âyete benzer bir ifade bugünkü mezmurlarda da vardır (Mezmur,
37/29).
Öte yandan Mezmurların bugünkü İbranîce metinlerinin çoğunlukla
eksik ve hatalı olduğu, metinler üzerinde sık sık düzeltmeler ve yorumlar
yapıldığı, ibadetlerde kullanılmaları sebebiyle birçok defa istinsah edildiği ve
bu çalışmaların çeşitli hataların meydana gelmesine sebep olduğu
belirtilmektedir.