Ana-Babaya Karşı Görevlerimiz

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı D®agon

  • Ezberletmez Öğretir
  • *******
  • Join Date: Mar 2008
  • Yer: Ankara
  • 11656
  • +524/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Hocam
Ana-Babaya Karşı Görevlerimiz
« : 30 Ocak 2018, 11:23:03 »
Ailede saygıya en lâyık olanlar anneler ve babalardır. Annemiz ve babamız
bizim dünyaya gelişimizin maddî sebebidirler. Anne ve babadaki çocuk
sevgisi, doğal ve içten bir sevgidir. Bu sevgi ve şefkat, hayatın her
aşamasında farklı biçimde ortaya çıkar. Bundan dolayı, Kur’an-ı Kerîm’de
hiçbir yerde “çocuklarınızı seviniz” şeklinde bir buyruğa rastlanmaz. Ama
anneye babaya saygı emri farklı bağlamlarda tekrarlanır. Çünkü çocuğun,
anne ve babasının, kendisi için katlandıkları zahmeti, yaptığı iyilikleri
unutma ihtimali vardır. Bunların unutulmayıp, onlara saygıda kusur edilmemesi
gerektiği Kur’an’da da, hadislerde de sık sık vurgulanır.

Dinimizde anne ve babaya saygı gösterip onlara iyi davranmak
emredilmiştir. Onların dualarını ve rızalarını almak Allah'ın hoşnut olduğu
davranışlardandır. Kur’an-ı Kerîm’de ana-baba hakkı ve onlara iyi
davranmak ayrı ayrı değil, çoğu yerde beraber ve Allah’a itaatten hemen
sonra zikredilir:

“Rabbin, yalnız kendisine ibadet etmenizi ve ana-babaya da iyi davranmanızı
kesin bir şekilde emretti. Onlardan biri veya her ikisi, senin yanında
yaşlanırsa, kendilerine ‘of!’ bile deme. Onları azarlama. İkisine de
güzel söz söyle. Onları esirgeyerek alçak gönüllülükle üzerlerine kanat ger
ve: ‘Rabbim! Küçüklüğümde onlar beni nasıl yetiştirmişlerse, şimdi de sen
onlara (öyle) rahmet et!’ diyerek dua et.” (İsrâ/17: 23-24)

Anne ve baba, çocuklarını büyütürken farklı zahmetlere katlanır, ikisi de
kendi mizaçları, eğilimleri ve güçleri oranında çocuğun yetişmesine katkıda
bulunurlar. Hamilelik dönemindeki sıkıntılara fedakârlıkla katlanan, bakıma
en muhtaç olduğu zamanlarda onu sevgi ve şefkatle kucaklayan, kendisi
yemeyip ona yediren, gece uykusunu, gündüz istirahatini terkedip, çocuğunun
üzerine titreyen anne-babanın yaptıklarının karşılığı gerçekte kolay
ödenemez. Kur’an bu zahmetin bir boyutunu ve ana-babaya iyi davranmanın
gereğini şöyle dile getirir:

“Biz insana, ana-babasına iyi davranmasını tavsiye etmişizdir. Çünkü
anası onu, nice sıkıntılara katlanarak taşımıştır. Sütten ayrılması da iki yıl
içinde olur. (İşte bunun için) önce bana, sonra da ana-babana şükret diye
tavsiyede bulunmuşuzdur.” (Lokman/31: 14)

Allah, çocuğu olgunluk yaşına gelinceye kadar annesine-babasına bağımlı
kılmıştır. İnsan, kendisini yarattığı ve birçok nimetlerle donattığı için Allah’a
şükretmeli, insan olarak büyütüp yetiştirdikleri için de annesine-babasına
minnet duymalı, hayatı boyunca dua etmelidir.

Peygamberimiz, büyük günahların en büyüğünün “Allah’a şirk koşmak ve
ana-babaya isyan etmek” olduğunu söylemiştir. (Buhârî, “Edeb”, 6)

Bir gün Hz.Peygamber’e; “Kendisine en iyi davranmam ve en çok hizmet
etmem gereken kim?” şeklinde sorulduğunda, o;
“Annendir!” buyurmuş.
“Sonra kim?” sorusuna, yine;
“Annendir!” cevabını vermiş,
“Sonra?” diye tekrar sorulunca;
“Sonra da babandır!” karşılığını vermiştir. (Buhârî, “Edeb”, 2; Müslim,
“Birr”, 1)

Ana-babaya saygının ve iyilik yapmanın önemine dair birçok ayet ve
hadis vardır. Ahlâk kitaplarımızda da konuya genişçe yer verilmiştir. Bütün
bunlardan, anne ve babanın saygı ve iyiliği gerçekten hak ettikleri anlaşılmaktadır.
Çocukların da, hak ettikleri şeyi onlardan esirgememeleri
gerekir.

Çocukların ana-babaya karşı görevleri, onların ölümüyle bitmez. Anababanın
ölümünden sonra da çocukların onlara karşı yerine getirmeleri
gereken sorumlulukları vardır. Bunu bir Sahâbî, Hz. Peygamber’e:
“Anam-babam öldükten sonra onlara yapabileceğim bir iyilik var mı?”
diye sorduğunda, o şu cevabı vermiştir:

“Evet, onlara dua eder, günahlarının bağışlanmasını dilersin. Vasiyetlerini
yerine getirir, akrabasını koruyup gözetir, dostlarına ikramda bulunursun.”
(Ebû Dâvûd, “Edeb, 120)

Özet olarak ifade edersek,
anne-babamızın bizim üzerimizdeki haklarını şöyle dile getirebiliriz:

a. Bizden istedikleri, dinin yasakladığı bir şey olmadığı sürece, isteklerini
yerine getirmek,

b. Onlara saygıda kusur etmemek,

c. Bakıma ve yardıma muhtaç oldukları zaman kendileriyle ilgilenip
yardımcı olmak, hal-hatır sorarak gönüllerini almak, incitici söz
söylememek, onları sıcak aile ortamından ve torun sevgisinden mahrum
bırakmamak,

d. Öldüklerinde evlât olarak üzerimize düşen görevleri yerine getirmek,
onlara her zaman dua etmek,

e. Zaman zaman ana-baba dostlarını ziyaret etmek suretiyle annemizin ve
babamızın hatıralarını yaşatmak.