Osmanlı Minyatür Sanatının Yükseliş Dönemi

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Ders Hocası

  • Hocanın Biri
  • *******
  • Join Date: Eki 2016
  • Yer: Hatay
  • 63863
  • +526/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Arslaner
Yavuz Sultan Selim (1512-1520) ile Kanûnî Sultan Süleyman (1520-1566)
devirlerinde Osmanlı minyatürü önemli aşamalardan geçerek, özgün
üslûbuna doğru yol almıştır. Yavuz Sultan Selim’in Tebriz’e ve Mısır’a
yapmış olduğu seferlerden İstanbul’a getirilen farklı gelenekleri temsil eden
nakkaşların birlikte çalışmaları sonucu, hem Timurlu Hüseyin Baykara
dönemi Herat nakkaşhanesinin dekoratif üslûbunun hissedildiği hem de
Osmanlı karakterini yansıtan bir resim tarzı doğmuştur. Attâr’ın Mantıku’ttayr’ının
(Resim 6.7), Ali Şîr Nevâî’nin Divan’ının (TSMK, Revan Köşkü,
nr. 804), Ârifî’nin Gûy‘u Çevgân’ının (TSMK, Hazine, nr. 845), Dîvân-ı
Selîmî’nin tarihsiz nüshası (İÜ Ktp., FY, nr. 1330) ile Selimnâme adlı tarihî
konulu eser (TSMK, Hazine, nr. 1597-1598) bu üslûbu temsil eden
minyatürlerle resimlendirilmiş eserlerden bazılarıdır. Bu üslûpta yapılmış
minyatürlerde iri sarıklı zayıf yapılı figürler, çiçek kümeleri, yeşil yapraklar
ve serviye benzeyen tepesi kıvrık ağaçlar belirgin özellikler olarak dikkati
çeker.

Kanûnî dönemine özgün üslûbuyla katkıda bulunan nakkaş Matrakçı
Nasuh’tur. Kaleme aldığı tarihî konulu eserleri, figürsüz manzaralar ve
topoğrafik kent görünümleriyle resimlendiren Matrakçı Nasuh’un ilk
eserlerinden biri, Târîh-i Sultan Bayezid (TSMK, Revan Köşkü, nr. 1272)
adını taşır. Eserdeki II. Bayezid döneminde fethedilen on kalenin tasvirleri,
sanatçının üslûbunu yansıtan ilk resimleridir. Yavuz Sultan Selim devrini
konu alan bir diğer eserinde (Dresden Sächsische Landesbibliothek, nr. E.
391), Yavuz’un Tebriz seferinde konakladığı menziller resmedilmiştir.
Kanûnî Sultan Süleyman’ın Irak Seferi’ni konu alan Mecmûa-i Menâzil (İÜ
Ktp., TY, nr. 5964) ve Süleymannâme (TSMK, Hazine, nr. 1608) Matrakçı
Nasuh’un metinlerini yazarak resimlendirdiği diğer eserleridir. Onun
tasvirlerinde kentlerin su yolları, meydanları ve harabeleri gibi görülmeye
değer bütün yerleri bilimsel bir nesnellikle resmedilmiştir. Kent tasvirleri,
daha sonra resimlendirilecek tarihî konulu birçok eserde, kimi zaman tam
sayfa halinde kimi zaman kompozisyonun bir bölümünü kaplayacak şekilde
ve topoğrafik görüntülerini koruyarak tekrarlanmıştır. Onun resmettiği
Mecmûa-ı Menâzil adlı eserinin başında yer alan İstanbul tasviri, oluşturduğu
özgün topoğrafik resim dilini temsil eden minyatürlerinden biridir (Resim
6.8). Bu tasvirde Galata, Haliç, Üsküdar ve Boğaz’ın bir bölümü
görülmektedir. Topkapı Sarayı, Atmeydanı, İbrahim Paşa Sarayı, Kapalıçarşı,
Eski Saray, Bozdoğan Kemeri, Fâtih Camii ve Yedikule gibi önemli yapılar,
bu tasvirde farklı açılardan bakılarak yerlerini almışlardır. Kent tek bir açıdan
verilmekle birlikte, yapılar kimi zaman karşıdan kimi zaman da yandan
gösterilerek, tüm ayrıntılarıyla belgelenmiştir.


İstanbul Tasviri, Mecmûa-i Menazil, Matrakçı Nasuh, 1537, İÜ Ktp., TY, nr.
5964, y.8b-9a.

Kanûnî Sultan Süleyman döneminde Osmanlı padişahlarının manzum
tarihlerinin yazılması ile beraber tarihî konulu bu eserlerin resimlendirilmesi
de hız kazanmıştır. Bu tür eserlere “şehnâme” adı verilmiştir. Şehnâmeci Ârif
Fethullah Çelebi’nin yazdığı beş ciltlik Târîh-i Âl-i Osman’ın V. cildi olan
Süleymannâme (TSMK, Hazine, nr. 1517) beş ayrı nakkaşın minyatürlerini
yaptığı, kompozisyon özellikleriyle sonraki dönemlerin eserlerine öncülük
eden resimli el yazmalarından biridir. Eserdeki minyatürler Kanûnî’nin tahta
çıkışı, divan toplantısı, av partileri, elçi kabulleri, savaşları, oğullarının
sünnet düğünü şenlikleri ve hıristiyan çocukların devşirilmesi gibi konuları
tasvir eder. Kanûnî’nin Barbaros Hayreddin Paşa’yı huzura kabulü konulu
minyatür (Resim 6.9) tasvîr üslûbunun özellikleri bakımından Osmanlı
minyatür sanatının en ünlü sanatçılarından biri olan Nakkaş Osman’a atfedilir
(Tanındı, s. 28). Boyut olarak önceki dönemlerin resimli yazmalarından daha
büyük olarak tasarlanan Süleymannâme, hazırlandığı dönemde nakkaşhanede
çalışan farklı nakkaşların tasvir üslûplarını bünyesinde barındırmasının
dışında, kompozisyon ve ifade biçimleri bakımlarından da önemli yeniliklere
sahiptir.

Kanûnî Sultan Süleyman döneminde oluşan sanat ortamının portreleriyle
tanınan bir nakkaşı Nigârî mahlasıyla şiirler de yazan Haydar Reis olmuştur.
Donanma ve tersane reisliği yapan Haydar Reis, Sultan II. Selim’in
şehzadeliğinde Kütahya sarayında onun nedimi olarak bulunmuş ve onun
portrelerini yaparak ün kazanmıştır. II. Selim’in meclislerine katılan
sanatçının yaptığı on bir padişah portresinden oluşan bir dizi portrenin
Barbaros Hayreddin Paşa tarafından Fransız donanması komutanı Virginio
Orsini’ye hediye edilmesi, bunların daha sonra Avrupalı ressamlarca yağlı
boya ve gravür kopyalarını yapmalarıyla sonuçlanmıştır. Günümüze
ulaşmamış Nigârî’ye ait minyatür geleneğindeki bu portreler, bugün İtalya’da
Como ve Floransa’daki müzelerde bulunan yağlı boya kopyalarıyla teşhis
edilebilmektedir (Mahir, s. 55).

Nigârî’nin resmettiği tam boy ve profilden çalışılmış, Barbaros Hayreddin
Paşa, Kanûnî ve II. Selim’in portreleri, XVI. yüzyıl Osmanlı portreciliğinin
önemli eserleridir. Bu portrelerinden biri, karşılıklı iki sayfa üzerine
tasarlanmış ve II. Selim’i şehzadelik döneminde hedefe ok atarken tasvir
eden minyatürdür.