Osmanlı hat sanatında aklâm-ı sittenin dışında gelişen yazılardan biri de
Osmanlı Devleti’nin resmî yazısı olan divanîdir. Padişah fermanları,
menşurları, şikâyet, mühimme ve ahkâm defterleri, devletin resmî kararları
Dîvân-ı Hümâyun’da bu hat çeşidiyle yazılmıştır. Tevkī‘ ve ta‘lik
hususiyetleri taşıyan divanî, İran kökenli olmakla birlikte Osmanlılar
tarafından geliştirilmiş olup Osmanlı Devleti’nin kurduğu nizamın kuvvet,
ihtişam, asalet ve azametini ortaya koyar. Dik hatların sola doğru yükselerek
meydana getirdiği cereyan harflerin iç içe, yer yer büyüklük ifadesiyle
kıvrılıp mübalağalı bir şekilde uzaması ile doğan estetik bu yazının en açık
karakterlerindendir.
Divanî Fâtih Sultan Mehmed devrinde önem kazanmış,
Osmanlı hattatları yazının İran üslûbunu değiştirerek okunması ve yazılması
kolay, göze hoş gelir bir şekle dönüştürmüştür. Bu hattatların en meşhuru
Matrakçı Nasuh’tur. Fâtih devrinde Tâceddin, yaptığı bazı yeniliklerle divanî
hattının bugünkü şeklini ortaya koyan hattat olarak kabul edilir. Padişah
iradeleri altında hattatın imzası olmadığı için divanî yazının gelişmesine
hizmet eden hattatlar hakkında yeterli bilgi bulunmamaktadır.