İbadet, Allah rızasının kazanılması için yapılır. Allah rızasının kazanılması ise, yapılacak ibadet için belirlenen esaslara riayet etmekle mümkündür. İşte bedenî bir ibadet olan namaz da böyledir. Bu ibadet, kendisi için belirlenen esaslar çerçevesinde yerine getirilir. Peygamberimiz: “Beni namaz kılarken gördüğünüz gibi, siz de öyle kılın” buyurmuştur. Namazın farz, vacip, sünnet ve edeplerine tam olarak riayet edilerek kılınan bir namaz mükemmel bir namazdır. Namaz kılarken, namazı geçersiz yapmamakla birlikte yapılması dinen hoş karşılanmayan ve namazın faziletini azaltan söz, fiil ve davranışlara “namazın mekruhları” adı verilir. Namazın mekruhları, tahrîmî ve tenzîhî olmak üzere iki çeşittir. Namazın vaciplerini terk etmek, harama yakın bir davranış olup tahrîmen mekruhtur. Bazı müekked sünnetleri terk etmek de böyledir. Namazın müekked olmayan sünnetlerini terk etmek ve edeplerine aykırı davranışlar ise tenzîhen mekruhtur. Fakihler mekruh içerecek şekilde kılınan bir namazın -vakit varsa- yeniden kılınmasının müstehap olduğunu söylemişlerdir.
[b]Hanefîler’e göre mekruh olarak nitelendirilip namazın faziletini azaltan davranışların başlıcaları şunlardır:[/b]
1. Namaz kılarken bir özür bulunmaksızın yere, direğe, duvara, değneğe dayanmak; tek ayak üzerine durmak veya bir ayağı yerden kesmek veyahut diğerine dayanmak; bir özür bulunmaksızın bağdaş kurarak oturmak veya dizleri dikip oturmak; namazda gerinmek, esnemek ve mecbur olmadıkça öksürmek. Yine, namazda bir şeyi koklamak, gözleri yummak, sağa sola, arkaya bakmak veya eğilmek. Bir şeye gözü takılarak dikkatin dağılmaması veya namazda daha fazla huşû meydana gelmesi için gözleri yummada bir sakınca yoktur.
2. Namazda bir özür bulunmaksızın birkaç adım yürümek. Fakat yılan, akrep gibi zararlı bir hayvanı uzaklaştırmak veya öldürmek için atılacak birkaç adım mekruh değildir.
3. Namazdan önce veya namaz esnasında erkekler için elbiselerinin kollarını dirseklere doğru toplamak.
4. Namazda secdeye giderken dizleri yere koymadan elleri yere koymak veya secdeden kalkarken dizleri ellerden önce kaldırmak; namaz sona ermeden terleri veya yüze dokunmuş tozları silmek.
5. Namazda elbise, beden veya sakalla oynamak, eli ağıza koymak; namaz esnasında birinin verdiği selamı el veya baş işaretiyle almak
6. Cemaatle kılınan namazda imamdan önce rükûya veya secdeye gitmek veya ondan önce rükû ve secdeden başını kaldırmak.
7. Rükû ve secdede tesbihleri terk etmek veya üçten az söylemek.
8. Kıyamdan rükûya, rükûdan secdeye, secdeden kıyama geçme hallerinde söylenmesi gereken tekbir ve zikirleri yerli yerince okumayıp gecikerek okumak. Kıyamdan rükûya vardıktan sonra “Allahu ekber” demek gibi.
9. Başkasına ait bir yerde veya sahibinin iznini almadan onun elbisesiyle namaz kılmak.
10. Namazı temiz olmayan şeylere karşı veya temiz olmayan şeylerin yakınında kılmak. Mezarlıkta, yol ortasında, mezbahada, hamamda namaz kılmak böyledir. Ancak bu gibi yerlerde namaz için ayrılmış temiz bir yer varsa, orada namaz kılmakta bir sakınca yoktur.
11. Namazı, zihni meşgul edecek, kalbin huzur ve huşûunu kaçıracak şeylerin bulunduğu bir yerde kılmak.
12. Bir kimsenin yüzüne karşı arada perde, duvar, korkuluk gibi bir engel olmaksızın namaz kılmak.
13. Yemek sofrası hazır iken namaza başlamak. Ancak vakit darlaşmış ise kılmakta bir sakınca yoktur.
14.Sıkışıp da abdesti bozma ihtiyacı varken bu haldeki abdestle namaz kılmak.
15. Namazı, namazın sıhhatine engel olmayacak miktarda necaset bulaşmış bir elbise ile veya temiz bir elbise varken, dinen necis sayılmasa da kirli bir elbise ile kılmak.
16. Elbiseyi, dizlerinin yıpranmasından veya ütüsünün bozulmasından korumak için rükûya ve secdeye varırken hafifçe yukarı çekmek.
17. Ateşe ve puta tapınmayı çağrıştıracağı sebebiyle kor halindeki ateşe karşı namaz kılmak, üzerinde insan veya hayvan resimleri bulunan elbise ile veya böyle bir kumaş üzerinde namaz kılmak. Ancak böyle bir elbisenin üzerine ceket, pardesü veya cübbe gibi bir şey giyilirse, onunla namaz kılınmasında bir sakınca yoktur. Yine namaz kılanın başı üstünde, ön veya yanlarındaki duvar veya tavan üzerine yapılmış kabartmalı yahut resim halinde canlı tasvirinin bulunması sakıncalıdır ve fakat namaz kılanın ayakları altında veya oturduğu yerde bulunan veya karşıdan bakılınca uzuvları fark edilmeyecek kadar küçük olan suretin bulunması namaz bakımından kerâhet doğurmaz. Kimlik kartı, nüfus cüzdanı, pasaport gibi belgeler üzerindeki resimlerle, kâğıt paraların üstünde resmedilmiş bulunan suretler, bu belge ve paralar cüzdan veya çanta veyahut ceplerde kapalı bulundukları için ne namaz içinde ve ne de namaz dışında bir sakınca doğurmaz.
18. İkinci rek‘attaki kıraati birinci rek‘attaki kıraatten daha uzun okumak. Uzun okumanın ölçüsü, üç ayet daha fazla okumaktır. Yine kıraatte, Kur’ân-ı Kerim’deki sıraya uymamak.
|