Hâricîliğin Bir Fırka Olarak Doğuşu

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Ders Hocası

  • Hocanın Biri
  • *******
  • Join Date: Eki 2016
  • Yer: Hatay
  • 63863
  • +526/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Arslaner
Hâricîliğin Bir Fırka Olarak Doğuşu
« : 15 Ocak 2018, 15:37:56 »
Eş‘as b. Kays ve onunla birlikte hareket eden büyük bir kitle tahkime destek
verirken Hz. Ali’nin ordusunda çok sayıda insan tahkimin yanlış olduğunu
düşünüyordu. Tahkimden sonra Eş‘as b. Kays, tahkime desteği artırmak ve
halkı bilgilendirmek amacıyla kabileleri gezerek tahkimname belgesini
okumaya başladı. Temîm kabilesine gittiğinde bu kabileden Urve b. Udeyye,
“Allah’ın işinde insanları hakem tayin ediyorsunuz. Hüküm ancak Allah’a
aittir (lâ hükme illâ lillâh).” diyerek kılıcıyla Eş‘as’a saldırıp bineğini
yaraladı. Bu olay, Yemenlilerle Temîmlileri karşı karşıya getirdi; ancak bazı
liderler araya girerek sorunu çözdüler.

Taraflar, hakemlerin verecekleri kararı beklemek üzere memleketlerine
dönünce çoğu Temîm kabilesinden yaklaşık 12.000 kişilik bir grup, Hz.
Ali’nin ordusundan ayrılarak Harura denen yerde toplandılar. Hz. Ali, onlarla
görüşmek üzere Abdullah b. Abbas’ı gönderdi. Daha sonra kendisi de
görüşerek onları birlikte Kûfe’ye gitmeye ikna etti.

İlk Hâricîleri oluşturan bu gruba göre Hz. Ali, tahkimi kabul etmekle hata
etmişti. Tahkimi kabul ettiği için onu tevbeye davet ettiler. Hz. Ali, tahkimi
kabul etmenin dinî açıdan bir hata değil, siyasî zaaf olduğunu söyledi.
Hâricîler, Hz. Ali ile birlikte Kûfe’ye gittikten sonra da tahkimin
yanlışlığını ve tevbe gerektiren bir davranış olduğunu söylemeye devam
ettiler. Zaman zaman mescitte “Hüküm ancak Allah’ındır.” sloganıyla Hz.
Ali’ye muhalefet ediyorlardı. Hz. Ali bu sözü duyduğunda “Kendisiyle
batılın amaçlandığı hak bir söz.” demiştir.

Hâricîler, Hz. Ali’nin tahkimi kabul ederek büyük günah işlediği görüşünü
yüzeysel anlayışlarıyla Kur’ân’dan çıkarıyorlardı. Kur’ân’da şöyle
buyurulmaktadır: “Eğer müminlerden iki grup birbirleriyle vuruşurlarsa aralarını
düzeltin. Şayet biri ötekine saldırırsa, Allah’ın buyruğuna dönünceye kadar
saldıran tarafla savaşın. Eğer dönerse artık aralarını adaletle düzeltin ve
adaletli davranın. Şüphesiz ki Allah âdil davrananları sever.” (Hucurât 49/9)
Hâricîlere göre, asi olan Muâviye ve taraftarları hakkındaki hükmü Allah,
savaşın sonucuna göre verecekti. Bundan dolayı Allah’ın hüküm vermesi
gereken bir konuyu ele alarak çözmeye çalışan hakemler de, onları
görevlendiren kişiler de büyük günah işlemişlerdir; tevbe etmezlerse ebedî
olarak Cehennemde kalacaklardır.