Râşid Halifeler döneminin en karışık yılları Hz. Ali dönemidir. Hz. Ali,
üçüncü Halife Hz. Osman’ın bir grup asi tarafından öldürülmesinden sonra
siyasî bir kargaşanın ortasında hilâfete geldi. Halife olduğunda kendisini
birçok sorun bekliyordu. İktidar yılları, İslâm birliğini sağlama çabalarıyla
geçtiyse de bunda başarılı olamadı. Nihayet eski taraftarlarından birisinin
düzenlediği suikast sonucu hayatını kaybetti.
İslâm tarihinde önemli bir yeri olan Hz. Ali, Hz. Peygamber’in amcası
Ebû Tâlib’in küçük oğludur. Hicretten yaklaşık yirmi iki yıl önce (m. 600)
dünyaya gelmiştir. Ebû Tâlib’in maddî durumunun bozulması üzerine Hz.
Peygamber onun bakımını üstlenmiş ve Hz. Ali beş yaşından itibaren Hz.
Peygamber’in himayesinde büyümüştür. Küçük bir çocukken Resûlullah’ın
peygamberliğini kabul ederek Müslüman olma şerefine nail olmuştur. Tebük
seferi hariç Hz. Peygamber’in bütün gazvelerine katılmış; ayrıca birkaç defa
seriyye komutanı olarak görevlendirilmiştir. Hz. Peygamber’le katıldığı
savaşlarda onun sancağını taşımış ve çatışmalarda önemli görevler
üstlenmiştir. Özellikle Bedir’de yaptığı mübareze, Hendek savaşında ve
Hayber’in fethinde gösterdiği kahramanlık anılmaya değerdir.
Hz. Ali, hicretin 2. yılında (m. 624) Hz. Fâtıma ile evlendi. Bu evlilikten
Hasan, Hüseyin ve ölü doğan Muhsin adlı erkek çocuklarıyla Zeyneb ve
Ümmü Külsûm isimli kız çocukları dünyaya gelmiştir. Resûlullah’ın soyu
Hz. Fâtıma ile Hz. Ali’nin çocuklarından devam etmiştir.
Hz. Ali, Hz. Peygamber’in vefatından sonra onun yerine geçecek kişinin
belirlenmesinde Hâşimoğullarına danışılması gerektiğini düşünüyordu.
Hâşimîlerden halife olabilecek en güçlü aday kendisiydi. Yaşı kendisinden
daha büyük olan Hz. Abbas’ın geç Müslüman olması, Müslümanların
liderliğine getirilmesini güçleştiriyordu. Hz. Ali’nin yaşının genç olması ise
halife seçilmesini zorlaştırıyordu. Çünkü Araplarda lider seçiminde özel bir
durum yoksa yaşça büyük olan insanların tercih edilmesi yaygın bir âdetti.
Hz. Peygamber’in vefatından sonra Sakîfe toplantısında Hz. Ebû Bekir
halife seçilince Hz. Ali altı ay kadar geç biat etti. Bu sırada Hz. Fâtıma’nın
Hz. Peygamber’in mirasını talep etmesi ve Hz. Ebû Bekir’in Fedek arazisini
miras olarak vermemesi, araya soğukluk girmesine neden olmuştu.
Hz. Ömer’in seçiminde Hz. Ali’nin açık bir tavrı olmamakla birlikte
baştaki siyasî iddiasından vazgeçtiği söylenemez. Hz. Osman’ın seçilmesiyle
sonuçlanan şura toplantıları sırasında Hz. Ali’nin halife seçileceği
beklentisine girdiği görülmektedir.
İlk üç halife döneminde Hz. Ali aktif siyasetten uzak durdu. Zaman zaman
bazı hususlarda görüşüne başvurulan kimselerden olmakla birlikte yönetimde
görev almadığı gibi, fetihler için gönderilen orduların içinde de bulunmadı.
Hz. Ali, iktidar döneminde birçok sorunla boğuşmak zorunda kaldı. İslâm
Tarihinin en önemli iç çatışmalarından biri bu dönemde meydana geldi. Hz.
Ali’nin vefatından sonra yerine seçilen oğlu Hasan ise önemli bir varlık
gösteremeden yaklaşık altı ay sonra Muâviye ile barış yaparak siyasetten
ayrıldı.