Hz. Osman zamanında Suriye ve Mısır valileri sahil şehirlerindeki Bizans’tan
kalma tersaneleri faaliyete geçirdiler. Tersanelerde çalışan usta ve işçilerden
de yararlanarak bir donanma kurdular. Giderek güçlenen bu donanma
sayesinde Hz. Osman zamanında önemli deniz zaferleri kazanıldı. Dımaşk
valisi Muâviye b. Ebû Süfyân, Kıbrıs’ın fethi için Hz. Ömer’den izin istemiş,
ancak denizin durumu hakkında Mısır valisi Amr b. Âs’tan rapor isteyen
halife, müslüman askerleri tehlikeye atmamak için deniz seferine izin
vermemişti. Hz. Osman zamanında Suriye genel valiliğine atanan Muâviye,
yeni halifeden bu izni almayı başardı. Hz. Osman, sahillerin askerle takviye
edilmesi ve hiç kimsenin sefere zorlanmayıp yalnız gönüllülerin katılması
şartıyla Kıbrıs fethine çıkılmasına izin vermişti. Muâviye, Mısır Valisi
Abdullah b. Sa'd b. Ebû Serh'i de sefere çağırdı. Kıbrıs üzerine ashaptan
birçok gönüllünün yanında Ubâde b. Sâmit ile hanımı Ümmü Harâm’ın da
katıldığı bir sefer düzenledi. Müslüman filosu 28 (649) yılı ilkbaharında 1700
gemiyle Akkâ'dan denize açıldı, kuşatma sonunda 7200 altın vergi ödenmesi
ve müslümanlara saldırılmaması şartıyla anlaşma sağlandı. Böylece Kıbrıs
barış yoluyla ele geçirilip vergiye bağlandı. Karaya çıkıldığı sırada Ümmü
Harâm bindiği hayvandan düşüp öldü ve burada defnedildi. Hala Sultan
Tekkesi adıyla bilinen ve Larnaka sınırları içinde bulunan kabri bugün de
ziyaret edilmektedir. Kıbrıs idarecilerinin vergiyi ödememeleri üzerine, 33
(654) yılında 500 gemilik donanmayla İkinci Kıbrıs seferi gerçekleştirildi ve
savaş yoluyla fethedilen adaya 12. 000 asker yerleştirildi.