Hz. Ömer Dönemi Mısır ve Kuzey Afrika Cephesi

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Ders Hocası

  • Hocanın Biri
  • *******
  • Join Date: Eki 2016
  • Yer: Hatay
  • 63863
  • +526/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Arslaner
Hz. Ömer, Suriye ve Filistin’de mağlup olan bazı Bizanslı komutan ve
askerlerin Mısır’a kaçtığını ve Mısır’ın fethinin gerekli olduğunu söyleyen
Amr b. Âs’ın görüşünü benimseyerek Mısır’ın fethine izin verdi. Amr, 19
(640) yılı başında 4.000 kişilik bir süvari birliğiyle sınırda bulunan Ferâmâ’yı
ele geçirdi. Ardından Medine’den gelen 5. 000 kişilik takviye kuvvetiyle
birlikte Aynuşems’te güçlü bir Bizans ordusunu yendi. Bilbîs’in fethinin
arkasından Babilon üzerine yürüyüp yedi aylık bir kuşatmayla burayı aldı (9
Nisan 641). Daha sonra da Bizans için çok önemli bir liman şehri olan
İskenderiye’yi fethetti (21/642).

Bu başarılarından dolayı Amr’a “Mısır fatihi” ünvanı verildi ve Hz. Ömer
tarafından Mısır’a vali tayin edildi. Bu arada Hz. Ömer diğer deniz
seferlerine ve bunun için bir donanma kurulmasına müsaade etmedi.
Sonuçta İslam orduları onun zamanında Sâsâni İmparatorluğu’na tabi
Irak, İran ve Azerbaycan ile Bizans İmparatorluğu’na bağlı Suriye, el-Cezire,
Filistin ve Mısır’ı İslam ülkesine kattılar.

Bizans’ın Mısır ve Suriye’deki yönetiminin adil olmadığı, halkın ağır vergilerle
ve İran’la yapılan savaşlarla mağdur edildiği anlaşılmaktadır. Müslümanlar, bir
yeri fethedince halkına baskı uygulamaz, adil davranır, insanların dinlerine ve
inaçlarına müdahele etmez ve antlaşmalar çerçevesinde kendi topraklarında
yaşamalarını sağlardı. Üstelik bu bölgelerde epeyce de Arap yaşıyordu. Bütün
bunlar fetihleri kolaylaştıran etkenler olarak dikkat çekmektedir. Buna, İslam’ın
Müslümanlara kazandırdığı şevk ve heyecan, azim ve gayret, cesaret ve
yiğitlik ile ölümden sonraki hayat anlayışı ve şehadet düşüncesi de
eklenmelidir.