Veda haccından döndükten bir süre sonra Hz. Peygamber'in sağlığı bozuldu.
Aynı günlerde Yemen'de Esved el-Ansî’nin peygamberlik iddiasıyla ortaya
çıktığı duyuldu. Mensubu olduğu Ans ve Mezhic kabilesinin diğer kollarının
desteğini sağlayan Esved, 600 kadar taraftarıyla San'a’ya saldırdı. Vali Şehr
b. Bâzân'ı öldürdü ve onun karısı Âzâd'la zorla evlenip bölgeye hâkim oldu.
Hz. Peygamber, bölgedeki valilere ve ileri gelenlere onun ortadan
kaldırılması için mektup gönderdi. Sonunda Esved, zorla evlendiği Âzâd'ın
yardımıyla öldürüldü. Onun Hz. Peygamber’in vefatından beş veya bir gün
önce öldürüldüğü zikredilir. Öte yandan hicretin onuncu yılında Benî Hanîfe
kabilesi heyetiyle Medine’ye gelip İslâm’ı kabul ettiğini açıklayan
Müseylimetülkezzâb da Yemâme’ye döndükten sonra peygamberlik
iddiasında bulundu. Kendisine gönderilen elçinin yeniden İslâm’a dönme
teklifini reddettiği gibi, yazdığı bir mektupla Hz. Peygamber’e Arabistan’ı
paylaşmayı teklif etti.
Resûl-i Ekrem, ona verdiği cevapta, yeryüzününAllah'a ait olduğunu
ve kullarından dilediğini ona vâris kılacağını bildirdi.
Gelişmeler böyle devam ederken Hz. Peygamber vefat etti ve Müseylime Hz.
Ebû Bekir döneminde ortadan kaldırıldı.
Hz. Peygamber, hicretin 11. yılı Safer ayının sonlarına doğru (632 Mayıs
sonları), Mûte savaşının cereyan ettiği bölgeye göndermek üzere bir ordu
hazırlamış; ordunun başına komutan olarak Mûte şehidi Zeyd b. Hârise’nin
18-19 yaşlarında olan oğlu Üsâme’yi tayin etmişti. Ancak tam o günlerde Hz.
Peygamber son hastalığına yakalandı.
Hazırlanan ordu Medine'nin dışında Cüruf mevkiinde karargâh kurmuştu.
Bazı sahâbiler, Hz. Ebû Bekir ve Ömer gibi yaşlı sahâbilerin bulunduğu
bir orduya genç ve tecrübesiz olan Üsâme’nin komutan yapılmasını eleştirmeye başlamışlardı.
Bunu duyan Hz. Peygamber, mescide gitti,
“Daha önce onun babasını kumandan tayin etmeme de karşı çıkmıştınız!
Babası komutanlığa nasıl lâyık idiyse, oğlu da lâyıktır.” diyerek itirazların yersizliğini açıkladı.
Bu sırada Resûlullah'ın hastalığı ağırlaşınca Üsâme beklemeyi tercih etti.
Onun vefatı dolayısıyla hareketi Hz. Ebû Bekir dönemine kaldı.