Mescid-i Nebevî’nin Yapımı

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Ders Hocası

  • Hocanın Biri
  • *******
  • Join Date: Eki 2016
  • Yer: Hatay
  • 63863
  • +526/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Arslaner
Mescid-i Nebevî’nin Yapımı
« : 15 Ocak 2018, 10:00:44 »
Mescidin temelleri taştan, daha yukarılar kerpiçten yapıldı. Mescid'in
yapımında başta Hz. Peygamber olmak üzere muhacirler ve ensâr fiilî olarak
çalıştılar. Kimsesiz müslümanlarla ilim tahsil etmek isteyen sahâbîlerin
barınması için Mescid-i Nebevî'nin arka kısmında Suffe yapılmıştı.
Resûlullah, Medine dışına gönderilecek heyetleri oluştururken Suffe'de
kalanlardan faydalanıyordu. Hz. Peygamber, Mescid'in hemen bitişiğine
yapılan evine taşındı.

Mescid-i Nebevî, cuma namazını ve beş vakit namazı cemaatle kılmak
için Müslümanların toplandığı ve topluca ibadet ettiği mekândı. Beş vakit
namaz, uygun olan her yerde kılınabilir. Ancak Hz. Peygamber, cemaatle
namaz kılmaya teşvik etti.

Hz. Peygamber döneminde Mescid-i Nebevî aynı zamanda askerî işlerin
görüldüğü bir mekân olarak da kullanılırdı. Dışarıdan gelebilecek her türlü
saldırı ve tehditlere nasıl karşı konulacağı veya nereye asker gönderileceği
burada görüşülür ve karara bağlanırdı. Askerî birliklerin komutanları seferden
döndükten sonra doğruca buraya gelerek sefer hakkında bilgi verirlerdi. Eğer
Hz. Peygamber, orduya bizzat kendisi kumanda edecekse, Mescid'de iki rekat
namaz kılar, sonra zırhını giyinmiş olarak buradan çıkar ve kapıya getirilen
atına binerek seferi başlatırdı. Seferden dönüşte de doğruca Mescid'e gider,
yine iki rekat namaz kılar ve seferin değerlendirmesini yapardı.

Mescid, elçilerin kabul edildiği, bazan duruşmaların yapıldığı, folklor
gösterilerinin tertiplendiği bir mekândı. Namazlardan sonra Hz. Peygamber
mescidde oturduğu zaman sahabîler hemen onun etrafında halka
oluştururlardı. Hz. Peygamber onlara nasihatta bulunur, kendileriyle sohbet
ederdi.

Savaşta yaralanan askerlerin, mescidde kurulan bir çadırda tedavi
edildikleri olurdu. Nitekim Hendek Savaşı'nda yaralanan Sa'd b. Muâz,
Eslem kabilesinden Rufeyde adındaki kadının Mescid'deki çadırında tedavi
edilmiştir. Böylece Mescid-i Nebevî’nin hapishane, hastane ve elçilerin kabul
yeri olarak da kullanıldığı görülmektedir. Hz. Peygamber, elçileri Mescid'de
"Elçiler Sütunu" (Üstüvânetü'l-Vüfûd) adını taşıyan bir direğin önünde kabul
ederdi.