Hz. Peygamber, “Ey örtünüp bürünen (Peygamber!). Kalk da uyar. Rabbini
yücelt. Nefsini arındır. Şirkten uzak dur.” (Müddessir 74/1-5) ayetleri nazil
olduktan sonra çevresindeki insanlardan başlayarak tebliğe başladı. Bu
dönemde insanları Allah’ın birliğine inanmaya ve O’ndan başka varlıklara
ibadet etmemeye çağırdı. Önce aile bireylerini, samimiyetlerine güvendiği
bazı akrabalarını ve dostlarını İslâm’a davet etti.
Hz. Peygamber’in çağrısı yakın çevresinde yankı buldu. Yaklaşık üç yıl
süren bu dönemde Hz. Hatice, Hz. Peygamber’in kızları Zeyneb, Rukıyye ve
Ümmü Külsûm, Hz. Ebû Bekir, Hz. Ali, Zeyd b. Hârise, Osman b. Affân,
Zübeyir b. Avvâm, Abdurrahman b. Avf, Talha b. Ubeydullah, Sa‘d b. Ebû
Vakkâs, Osman b. Maz‘ûn, Said b. Zeyd, Ayyâş b. Ebû Rebîa ve hanımı
Esma bint Selâme, Ebû Ubeyde b. Cerrâh, Erkam b. Ebü’l-Erkam, Ebû
Seleme, Ca‘fer b. Ebû Tâlib ve Ubeyde b. Hâris müslüman oldular.
(Fayda (2005), “Muhammed”, DİA, XXX, 411).
Gizli tebliğ döneminde Hz. Peygamber Müslümanlarla dikkat
çekmeyecek yerlerde ve Erkam b. Ebü’l-Erkam’ın evinde bir araya gelip
sohbet etme imkânı buluyordu. Erkam’ın evi peygamberliğin 6. yılında (M.
615) Hz. Ömer’in Müslüman olmasına kadar önemli bir fonksiyon icra
etmiştir. Hz. Ömer Müslüman olduktan sonra Müslümanlar namazlarını
Kâbe’de kılmaya başladılar.