Peygamberimizin çocukluğundan itibaren Cahiliyye devrinin yaygın
kötülüklerinden hiç birine bulaşmadı. Putlara tapmadı, putlar için kesilen
kurban etinden yemedi. İçki ve kumar gibi kötü alışkanlıklardan uzak durdu.
Onun bu hususta ilahî koruma altında olduğu anlaşılmaktadır. Kaynaklarda
bu konuda kendisinden nakledilen bazı rivayetler bulunmaktadır:
Çocukluğunda arkadaşlarıyla oyun oynarken taşları bir yerden bir yere
taşımak için elbiselerini kullanmaktaydılar. Ancak bu sırada üstleri
açıldığından Hz. Muhammed “Giy şu elbiseni bakayım!” diye gaipten bir ses
duymuş, bu uyarı üzerine elbiselerini giyerek taşları omuzunda taşımaya
devam etmişti. Çobanlık yaptığı günlerde bir defasında koyunlarını
arkadaşına bırakarak Mekke’deki bir düğüne katılmak için ayrıldı. Ancak
Mekke’ye yaklaştığında ansızın bastıran uyku yüzünden uyuyakaldı ve
Câhiliye adetlerine göre yapılan bu düğüne katılmaktan korunmuş oldu. Bir
defasında amcası ve halalarının aşırı ısrarı üzerine Buvâne adı verilen yerde
bulunan bir putu ziyaret ve ibadet için onlarla birlikte gitmek zorunda kaldı.
Oraya vardıklarında bir süre gözden kayboldu. Aradan bir müddet geçtikten
sonra beti benzi sararmış vaziyette titreyerek geldi. Halaları merak içinde ne
olduğunu sorunca olayı anlattı: “Ben bu putun yanına yaklaştığımda beyazlar
içinde uzun boylu bir adam yanıma gelip “Ey Muhammed! Sakın puta el
sürme; oradan uzaklaş” diye beni ikaz etti.” Hz. Muhammed kendisine
peygamberlik verilinceye kadar bir daha Kureyşlilerin bu bayramına
katılmadığı gibi amcası ve halaları da bu konuda ona baskı yapmadılar.