Boyalar: Ebruculukta tabiattaki renkli kaya ve topraklardan elde edilen ve
toprak boya denilen boyalar kullanılır; bunlar suda erimez ve yağ barındırmazlar.
Aynı hususiyeti taşıyan bazı bitki boyaları da kullanılmaya uygundur.
Önce dövülerek (10 g), sonra da mermer üstünde biraz su ilâvesiyle
dış bükey bir el taşı (dest-seng) ile inceltilerek bu boyaların
zerrelerine ayrılmaları sağlanır.
Klasik ebruculukta kullanılan boyalar şunlardır:Sarı renk için zırnık (arsenik sülfür);
mavi renk için çivit ağacından elde edilen ve en makbûlü Pakistan’ın Lahur (Lahor) şehrinden gelen Lâhur çividi;
siyah renk için is mürekkebinin de ana maddesi olan balmumu isi
veya beziryağı isi;
lâciverd renk için Afganistan’daki Bedahşan’dan gelen ve lâcivert taşı (lapislazuli) adıyla bilinen Bedahşî lâciverdi;
beyaz renk için isfidaç (üstübeç, bazik kurşun karbonat);
tuğla kırmızısı renk için gülbahar (demir oksitleri fazla olan bir toprak boya cinsi);
morumsu vişneçürüğü renk için Hindistan’da bazı dalların üstünde şebnem şeklinde oluşan lök (lak) maddesi;
tütün rengi için Çamlıca toprağı.
Boya çeşitleri sınırlı olmakla beraber, bunların birbirine katılmasıyla yeni renkler (meselâ: yeşil renk, zırnık ve Lahur çividi karışımıyla bulunur) elde edilmesi sağlanmıştır.
Ebru Teknesi: Kullanılacak kâğıdın en ve boyuna uygun ölçüde ve 6 cm. derinliğinde, çinko veya galvanizden hazırlanmış, dikdörtgen şeklinde bir teknedir.
Kitre: Teknenin içine konulacak suya kıvam vermek, böylece serpilen
boyaların çökmesini önlemek için kullanılan ve geven isimli çalı sınıfından
bir Anadolu bitkisinin salgısı olan bu madde, krem renginde düzgün olmayan
plakalar veya şeritler halindedir.
Suda bekletilerek, miktarına göre 1/100 nisbetinde ve boza koyuluğunda erimesi sağlanır ve bir bez torbadan süzülür.
Bir tekne kitreli sudan yaklaşık 600 ebru kâğıdı çıkartılabilir.
Kitre yerine keten tohumu, sahlep, ayva çekirdeği, hilbe (boy tohumu)
gibi maddeler de Osmanlı ebruculuğunda kullanılmış, Batı dünyasında ise
kitre yerine denizkadayıfı denilen bir yosun cinsi tercih olunmuştur.
Öd: Kitreli suyun üstüne serpilen renklerin dibe çökmemesi ve birbirine
karışmadan yayılması lâzımdır. Bu maksatla, içinde gerilim sağlayan safra
asitlerinin bulunduğu sığır ödü, kullanmadan önce her boyanın içine kâfi
miktarda konur.
Fazla öd taşıyan boya daha çok yayılır.
Ebru yapımında, sonradan ilâve edilen her renge -önceki renklerin arasında yayılmaya çalışıp kendisine yer açabilmesi için- daha fazla öd koymak gerekir.
Fırça: Gül ağacından kesilip çıkarılmış ince ve düz bir çubuğun çevresine
gevşek olarak sarılmış at kuyruğu kılından yapılma fırçalar kullanılır.
Şimdiki modern fırçalarla ebruya uygun boya serpilemez.
Tarak: Tahta çıta üstüne belirli sıklıktaki ince çiviler saplanmakla
taraklı ebru yapılmasında kullanılacak tarak hazırlanmış olur. Bunun geniş
veya dar taraklı çeşitleri bulunur.
Tel çubuk: Serpilmiş boyalara şekil vermek için ince, boya damlatmak için kalınca tel (biz) çubuk kullanılır.
Eskiden bu maksatla tek at kuyruğu kılından faydalanılmıştır.
Ebrûculukta kullanılan âlet ve malzeme:
a) Kitre,
b) kürek,
c) boyanın ezilmesi,
d) desteseng,
e,f) tarak aletleri,
g) toprak boyayı inceltme taşı,
h) boya kabı ve serpme fırçası,
i) sünbüllü ebru âleti,
j) üç adet biz