İbadetlerle ilgili genel yükümlülük şartları, kural olarak zekâtta da söz
konusudur. Bununla birlikte zekâtın malî bir ibadet olması yönünü daha
baskın gören çoğunluk fakihler sorumluluk için akıl sağlığı yerinde olmak
şartı ile bâliğ/ergin olmak şartlarını burada aramamışlardır. Onlara göre akıl
hastasının ve çocuğun malı da zekâta tâbidir.
Çoğunluk (cumhur) görüşüne karşılık Ebû Hanîfe, aşağıda ayrıntısıyla anlatılacak olan “öşür” yani toprak ürünleri zekâtı dışında diğer zekât türlerinden sorumlu olmak için akıllı ve ergin olmayı da şart koşmuştur.
Zekâtın farz olma şartlarından birisi de, farz olduğunu bilme sebep ve
imkânının bulunmasıdır. Bunun için özellikle yeni Müslüman olanlara,
İslâm’ın şartlarından birinin de zekât vermek olduğu öğretilir.