Kurban kelimesi Türkçede daha çok, kurban bayramı günlerinde kesilen çeşidi için kullanılmaktadır.
Oysa vacip veya nâfile olsun başka kurban çeşitleri de vardır. Bunların en
önemlileri şunlardır:
1- Adak/nezir kurbanı:
Sırf Allah rızası için mutlak olarak adanan veya bir şeyin olmasına ya da olmamasına bağlanarak adanan kurbandır.
“Allah rızası için bir kurban keseceğim” şeklindeki mutlak kurban adağı, o anda vacip olur. Bununla birlikte istenildiği zaman kesilebilir.
“Hastalıktan kurtulursam; sınıfta kalmazsam kurban keseceğim” şeklindeki şartlı adaklar ise ancak şartın gerçekleşmesi halinde vacip olur.
Dolayısıyla şarttan önce kesilen kurban ile adak yerine gelmiş sayılmaz; yeniden kesilmelidir. Adak kurbanı bütünüyle fakirlere dağıtılır. Adakta bulunan ile onun alt ve üst soyu yani yakın aile bireyleri fakir bile olsalar onun etinden ve diğer ürünlerinden yiyemezler. Yiyecek olurlarsa bedelini
tasadduk ederler.
2- Akîka kurbanı:
Çocuğun doğumundan sonra, bunu lutfeden Allah’a şükür nişanesi olarak kesilen kurbandır.
Akîka kelimesi Arapçada yeni doğan çocuğun başındaki saçı ifade için kullanılır. Kurban kesildiği gün, doğumla birlikte gelen bu ilk saçlar da traş edildiği için söz konusu kurbana aynı isim verilmiştir.
Akîka kurbanı Hanefîlere göre mubah veya mendup, diğer mezheplere göre sünnettir.
Hatta vacip gören müctehitler de vardır. Hz. Peygamber, torunları Hz. Hasan ve Hüseyin için akîka olarak birer koç kesmiş; ister erkek olsun ister kız, doğan her çocuk için akîkasının kesilmesini ümmetine tavsiye etmiştir. (Muvatta, “Akîka”, 2, 6; Ebû Dâvûd, “Edâhî”, 20; Tirmizî, “Edâhî”, 16).
Bu kurban, ergenlik dönemine kadar kesilebilirse de çocuğun doğumunun yedinci günü başındaki saçların tıraş edilmesi, saçlarının ağırlığınca altın-gümüş tasadduk edilmesi, isminin konulup kurbanının kesilmesi müstehab
sayılmıştır. Bütün hükümleri bakımından kurban bayramında kesilen
kurban gibidir.
3- Nesîke kurbanı:
Akîka ile aynı şeydir. Hz. Peygamber akîka yerine nesîke
ismini kullanmayı daha çok tercih etmiştir.
(Muvatta, “Akîka”, 1; Nesâî, “Akîka”, 1)
4- Hedy kurbanı:
Hac ibadetiyle ilgili kurbanların genel adıdır.
Harem bölgesine hediye edildiği için bu ismi almıştır. Bütün hükümleri
bakımından kurban bayramında kesilen kurbana benzer. Yalnız ceza
hedyi, ihsar hedyi ile adak hedyinin etinden, kendi adına kesilen ve
bakmakla yükümlü olduğu kimseler yiyemezler. Bunlardan sadece
fakirler istifade edebilirler.
5- Kutlama veya şükür kurbanı:
Önemli ya da sevilen bir kimseyi karşılamak, temel atmak, açılış yapmak, başarıyı kutlamak, alınan ev ya da arabanın hayrını ummak ve benzeri amaçlarla kesilen kurbanlardır.
Bu kurbanlar eğer verdiği nimet, başarı veya yaşattığı mutluluk için Yüce
Allah’a şükretmek amacıyla kesilirse bir sakınca taşımazlar. Eti ve derisi
istenildiği gibi kullanılabilir. Fakat geleni ululamak ve yüceltmek gibi
amaçlarla kesilirse bunda haram olma şüphesi vardır. Müslümana düşen
de şüphelerden ve şüpheli şeylerden uzak durmaktır.
Konuyla ilgili diğer mezhep görüşleri için Vecdi Akyüz’ün Mukayeseli İbadetler İlmihali adlı kitabına bakınız.