Günlük hayatta değişik kullanımlarıyla çok karşılaşıldığı için konuyu
bitirmeden önce bazı yemin meselelerine değinmekte fayda vardır:
- “VAllahi filan ve filan ile konuşmayacağım” veya “filan ve filan yere
gitmeyeceğim” tarzında içinde iki şey birlikte anılan yeminler tek yemin
sayılır. Bundan dolayı adı geçen iki kişiden sadece birisiyle konuşulsa
yemin bozulmuş olmaz. Aynı şekilde bahsedilen yerlerden sadece birisine
gidilse yemin bozulmaz. Her ikisiyle konuşulup her iki yere gidilince
yemin bozulmuş olur.
- Aynı yemin “ne … ne de …” kalıbıyla yapılmış olsa bunlar bağımsız birer
yemin sayılır ve hangisini işlerse işlesin bozulur.
Mesela “ VAllahi ne filanla konuşurum ne de filanla” şeklindeki yeminde adı geçen kişilerden herhangi birisiyle konuşulması halinde yemin bozulmuş olur ve keffâret gerekir.
- Yeminlerin hükmü, yeminde geçen kelimelere ve o kelimenin aynı dili
konuşanların örfündeki anlama göre belirlenir.
Mesela “Allah’a andolsun ki meyve yemeyeceğim”
diye yemin eden kimse, kendi toplumunda meyve denince akla gelen şeyleri yememeye yemin etmiş sayılır; yoksa bütün meyve çeşitlerini yememeye değil. Anlaşılacağı üzere örf, yemini kayıtlamış olur.
- Zorlama ve tehdit altında yapılan yemin Hanefîlere göre geçerli ve bağlayıcı iken diğer birçok mezhebe göre geçerli değildir.
- “İnşAllah” ilavesiyle yapılan yeminler Hanefîlere göre sorumluluk
doğurmaz.
Söz gelimi “Yemin ederim ki yarın inşAllah senin işini yapacağım”
şeklindeki bir yemin, gereği yerine getirilmediği takdirde
keffâret sonucu doğurmaz. Fakat bu tür davranışların İslâm ahlakıyla ve
Müslüman kimliğiyle bağdaşmadığı da bilinmelidir.
- Mahkemede yargıcın veya günlük hayatta karşıdaki kişinin isteği üzerine
yapılan yeminlerde, yemin edenin değil muhatabının niyeti ve amacı
önemlidir. Dolayısıyla karşıdakini yanıltmak amacıyla, niyetine başka bir
şeyi alıp kelime oyunları yaparak edilen bir yemin, karşıdaki kişinin
niyetine ve beklentisine göre yorumlanır. Böylece kurnazlıkla aldatma
yolları kapatılmış olur.
Nitekim Resul-i Ekrem yeminlerde, yemin ettirenin niyetinin belirleyici olduğunu bildirmiştir
(Müslim, “Eymân”, 21).
- Yemin ederken sorumluluktan kurtulmak için bir ayağını kaldırmak veya
kalpten başka bir şeyi geçirmek, uydurma bir davranıştır ve hiçbir anlam
taşımamaktadır.