İlahiyat 1. Sınıf - İlk Dönem İslam Tarihi - Ünite 10 - Çözümlü Sorular

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Ders Hocası

  • Hocanın Biri
  • *******
  • Join Date: Eki 2016
  • Yer: Hatay
  • 63863
  • +526/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Arslaner
1. Dört halife devrinin en karışık dönemi hangisidir?
Cevap: Hz.Ali dönemi

2. Hz.Ali’nin hilafeti nasıl bir zamana denk gelmiştir?
Cevap: Hz. Ali, üçüncü Halife Hz. Osman’ın bir grup asi tarafından öldürülmesinden sonra siyasî bir kargaşanın ortasında hilâfete geldi.

3. Hz.Ali’nin Peygamberimiz(S.A.V) yakınlığı nasıldır?
Cevap: Hz. Ali, Hz. Peygamber’in amcası Ebû Tâlib’in küçük oğludur.

4. Hz.Ali Peygamberin hangi kızıyla evlendi?
Cevap: Hz. Ali, hicretin 2. yılında (m. 624) Hz. Fâtıma ile evlendi. Bu evlilikten Hasan, Hüseyin ve ölü doğan Muhsin adlı erkek çocuklarıyla Zeyneb ve Ümmü Külsûm isimli kız çocukları dünyaya gelmiştir. Resûlullah’ın soyu Hz. Fâtıma ile Hz. Ali’nin çocuklarından devam etmiştir.

5. Hz.Ali hangi soydandır?
Cevap: Haşimoğulları

6. Araplarda lider seçilmenin ölçütü nedir?
Cevap: Araplarda lider seçiminde özel bir durum yoksa yaşça büyük olan insanların tercih edilmesi yaygın bir âdetti.

7. İlk üç halife döneminde hilafet konusunda Hz.Ali’nin tutumu ne olmuştur?
Cevap: İlk üç halife döneminde Hz. Ali aktif siyasetten uzak durdu. Zaman zaman bazı hususlarda görüşüne başvurulan kimselerden olmakla birlikte yönetimde görev almadığı gibi, fetihler için gönderilen orduların içinde de
bulunmadı.

8. Hz.Ali’nin hilafet dönemi kısaca nasıl özetlenebilir?
Cevap: Hz. Ali, iktidar döneminde birçok sorunla boğuşmak zorunda kaldı. İslâm Tarihinin en önemli iç çatışmalarından biri bu dönemde meydana geldi. Hz. Ali’nin vefatından sonra yerine seçilen oğlu Hasan ise önemli bir varlık gösteremeden yaklaşık altı ay sonra Muâviye ile barış yaparak siyasetten ayrıldı.

HZ.ALİ DÖNEMİ

9. Hz.Ali’nin hilafete gelişi nasıl olmuştur?
Cevap: Hz. Osman öldürüldükten sonra Medine’de bir iktidar boşluğu meydana geldi. O güne kadar halife seçiminde dikkat çeken uygulamalardan biri halifenin Medineliler tarafından seçilmesi, ikincisi ise Kureyşlilerden olmasıdır. Artık halifenin meşru kabul edilmesi, ancak bu uygulamaların dikkate alınmasıyla mümkündü. Bu sebeple Hz. Osman öldürüldükten sonra
asiler kendileri halife seçmek yerine, Medinelilere yeni bir halife seçmeleri için baskı yapmaya başladılar. Hz. Ali’ye halifelik teklifi yapıldığında önce Hz. Osman’ın öldürülmesinin ardından ortaya çıkan kargaşa ortamında hilâfete gelmesinin makul olmayacağını düşünerek öneriyi reddetti. Zira halifenin adı etrafında uzlaşma olmasını arzu ediyordu. Uzlaşma olmadan halife seçiminin ciddi sıkıntılar doğuracağını düşünüyordu. Tekrar ısrar edilmesi üzerine Hz. Ali hilâfet görevini kabul etti. Önce evinde, ardından da Mescid-i Nebevî’de yapılan biatle halife oldu.

10. Hz.Ali’nin hilafete gelmesi konusunda tarafsız tavır sergileyenler kimlerdir?
Cevap: Sa‘d b. Ebû Vakkâs, Üsâme b. Zeyd, Abdullah b. Ömer, Hassân b. Sâbit, Ebû Said el-Hudrî, Muhammed b. Mesleme, Numan b. Beşir ve Zeyd b. Sâbit zikredilebilir.

11. Hz.Ali’nin ilk icraatları ne olmuştur?
Cevap: Hz. Ali’nin, hilâfete geldikten sonra ilk icraatlarından biri Hz. Osman’ın valililerini görevden azlederek yerlerine yeni valiler ataması olmuştur. Hz. Osman dönemindeki mali uygulamaların bir kısmına son
vermesiydi. Bunlardan biri Hz. Ömer tarafından başlatılan ve Hz. Osman döneminde de devam eden, atıyyelerin (yıllık maaş) kişilerin İslâm’a hizmetlerine göre verilmesi şeklindeki uygulamadır. Hz. Ali, halife olduktan sonra atıyyeleri eşit bir şekilde dağıtmaya başladı. Ayrıca Hz. Osman’ın bazı şahıslara tahsis ettiği arazileri geri aldı. Bütün bu uygulamalar, Hz. Osman döneminde oluşan tepkileri azaltmaya yönelikti.

12. Hz.Ali’nin ilk icraatlarına toplumun tepkisi nasıl olmuştur?
Cevap: Hz. Ali, ilk icraatlarında topluma hâkim olmak istediği gibi muhalefetin taleplerini de dikkate almaya çalışmıştır. Ancak onun bazı icraatları, Hz. Osman taraftarlarını, eski valilerin çevresindeki insanları,
beklentileri karşılanmayanları ve yeni icraatlardan rahatsızlık duyanları kendisine karşı bir tutuma sürüklemiştir.

13. Hz.Ali’ye karşı en önemli muhalefet ve talep ne olmuştur?
Cevap: Halife olduktan sonra Hz. Ali’ye yönelik önemli taleplerden biri, Hz. Osman’ın katillerini cezalandırmasıydı. Ancak Hz. Ali halife olduktan sonra bu
hususta arzu edilen adımları atamadı. Zira Hz. Osman’ın öldürülmesinde etkisi olan ya da öldürülmesine taraftar olan bazı insanların siyasî etkisini kıramıyordu. Bu durum Hz. Ali’ye karşı yükselen sesleri artırıyordu. Hz. Ali ise Hz. Osman’ın öldürülmesi meselesinin siyasî istikrar sağlanamadan ele alınmasının mümkün olmadığı kanaatindeydi.

14. Hz.Ali’ye muhalif olan gruplar kimlerdi?
Cevap: Muhalif gruplardan biri Hz. Âişe, Talha b. Ubeydullah ve Zübeyr b. Avvâm’ın önderliğini yaptıkları gruptu. Diğer önemli bir muhalif Muâviye b. Ebû Süfyân’dır.

15. Muaviye’nin Hz. Ali’ye biat etme koşulu neydi?
Cevap: Hz. Osman’ın katillerinin cezalandırılması.

16. Muaviye’nin Hz.Osman’ın kanını talep etme gerekçesi nedir?
Cevap: Arap geleneği.

17. Cemel Savaşı nasıl gelişmiştir?
Cevap: İki ordu Basra yakınlarındaki Hureybe mevkiinde karşı karşıya geldi. Savaş, Hz. Âişe’nin içinde bulunduğu hevdecin etrafında yoğunlaştı. Ölü sayısı hakkında farklı rakamlar verilmekle birlikte iki ordudan yaklaşık 10.000 kişinin öldüğü rivayet edilir. Ancak verilen rakamların kesin bilgi ifade etmediğini, ölü sayısının daha az ya da daha çok olduğunu söyleyenlerin de bulunduğunu unutmamak gerekir. Savaşta Hz. Âişe ile birlikte hareket eden Talha ve Zübeyr hayatlarını kaybetti. Talha, savaş
alanında kendisine isabet eden bir okla, Zübeyr ise savaş alanından ayrılıp bölgeden uzaklaşmakta iken yolda karşılaştığı İbn Cürmüz tarafından öldürüldü.

18. Bu savaşa neden Cemel savaşı denmiştir?
Cevap: Hz. Âişe’nin savaşı devesinin üzerindeki hevdecten komuta ettiği ve çarpışmalar onun devesinin etrafında yoğunlaştığı için bu savaşa Cemel (Deve) Vak‘ası denmiştir.

19. Hz.Ali döneminde devletin merkezi neresidir?
Cevap: Hz. Ali, Cemel savaşından sonra Kûfe’ye giderek burasını devletin merkezi yaptı.

20. Sıffin Savaşı’nın gelişimi nasıldır?
Cevap: Hz. Ali, Muâviye’nin itaat etmediğini, hatta kendisine karşı cepheyi genişletmeye çalıştığını görünce onunla savaşmaktan başka yol olmadığını anladı. Bunun için hazırlıklara başladı. Bu arada Muâviye de ordusunu
hazırladı. İki ordu Irak-Suriye sınırındaki Sıffîn’de karşı karşıya geldi. Tarafların asker sayısı hakkında farklı rakamlar bulunmakla birlikte iki ordunun 90.000 kadar askerden meydana geldiği kabul edilir. Hz. Ali’nin toplu taarruz emri vermesi üzerine saldırıya geçildi.

21. Herîr kavramı neyi ifade eder?
Cevap: Sabaha kadar devam eden çarpışmalar sebebiyle Cuma gecesine Herîr (Hırıltı) gecesi (Leyletü’l-herîr) denir. En fazla can kaybının bu gece meydana geldiği nakledilir.

22. Hakem olayı nedir?
Cevap: Eşter en-Neha‘î, askerleriyle Muâviye’nin çadırına yöneldi. Şiddetli çarpışmalar devam ederken durumun kötüye gittiğini gören Muâviye, içine düştükleri sıkıntılı durumdan nasıl kurtulacakları hususunda Amr b. Âs ile istişare etti. Amr, Muâviye’ye ihtilafın çözümü için Kur’ân’ın hakemliğine davet etmesini önerdi. Aslında Suriyelilerin Hz. Ali’yi Kur’ân’ın hakemliğine davet etmeleri yeni değildi. Zira onlara göre Kur’ân, Muâviye’ye Hz. Osman’ın kanını talep etme hakkı veriyordu. Ancak ilk defa bu görüşlerini Mushaf’ı havaya kaldırarak ifade ediyorlardı. Kur’an-ı Kerim’in burada hakem tayin edilmesi olayıdır.

23. Hakem olayı sırasında tarafların hakemleri kimlerdir?
Cevap: Muâviye hakem olarak Amr b. Âs’ı, Hz.Ali tarafı da hakem olarak, Hz. Ali’nin istememesine rağmen, Ebû Mûsâ el-Eş‘arî belirlenmiştir.

24. Hakem tayin edildikten sonra hakemlerin aldığı karar ne olmuştur?
Cevap: Muâviye’nin iddiasında haklı olduğu sonucuna varılmış; hem de Medinelilerin biatiyle halife olan Hz.Ali’nin görevden uzaklaştırılmasına karar verilmişti.

25. Hz.Ali’nin hakemlerin vermiş olduğu karar karşısında tutumları ne olmuştur?
Cevap: Hz. Ali, Kur’ân’a uygun olmadığını söyleyerek hakemlerin kararını tanımadığını ilan etti.

26. Hakem olayının sonuçları nelerdir?
Cevap: Muâviye halifenin ümmet tarafından seçileceğine dair karara dayanarak Suriye’de halife ilan edildi. Böylece tahkim, ümmet içindeki siyasî ayrılığı sona erdirmek için başvurulan önemli bir yöntem olmakla birlikte sorunu daha karmaşık hale getirmekten başka bir işe yaramadı.

27. Hakem olayından sonra Müslümanlar kaça ayrılmıştır?
Cevap: Hz. Ali taraftarları ,Muaviye taraftarları, hariciler.

28. Hariciler ne zaman ortaya çıkmış ve hangi düşüncelere sahip olmuşlardır?
Cevap: İslâm tarihinin çok erken bir döneminde tarih sahnesine çıkan Hâricîlerin, kendilerine özgü düşünce ve tavırları, Müslümanların büyük bir bölümünün sevgisini kazanan Ashâbın ileri gelenlerine karşı takındıkları tutum, kendileriyle aynı düşünceleri paylaşmayan Müslümanlar hakkındaki katı görüşleri ve tutumları, onlarla ilgili birçok konunun tartışılmasına neden olmuştur.

29. Hariciliğin doğuşundaki en önemli etken nedir?
Cevap: Hâricîlik hareketinin doğuşundaki en önemli etken, bedevîlikten şehir hayatına geçen Arap toplumunun geçirdiği değişim, toplumun zamanla siyasal konulara daha fazla ilgi duyması, kültür alışverişi, ilk dönemdeki siyasal hareketlerin doğuşunda, Müslümanların karşılaştıkları siyasal sorunları çözmek için Kur’ân ve sünnette kendilerine dayanak olabilecek kesin nasların bulunmayışı, meselelerin kişilerin düşünce, yorum, tefsir
ve kanaatlerine açık olmasının da anılmaya değer bir etkisi vardır.

30. Nehrevan Savaşı nasıl sonuçlanmıştır?
Cevap: Hz.Ali’nin hakemlerin kararını tanımaması üzerine Hz. Ali, önce ordusunu Nehrevân’a sevk etti. Hâricîlere elçiler göndererek hem Abdullah’ın ve eşinin katillerinin teslim edilmesini, hem de isyandan vazgeçmelerini telkin etti. Nehrevân’da toplanan ve sayıları 12.000 kadar olduğu belirtilen Hâricîlerin önemli bir kısmı savaş alanından ayrıldı. Burada kalan yaklaşık
3.000 kişi ile Hz. Ali’nin ordusu arasında meydana gelen savaşta Hâricîlerin önemli bir kısmı öldürüldü. Yaklaşık 400 kişi de yaralı olarak ele geçirildi.

31. Nehrevan savaşının sonuçları nelerdir?
Cevap: Muâviye, Hz. Ali’ye karşı hâkimiyet alanını genişletti. Mısır eyaletini ele geçirdiği gibi, Irak, Cezîre, Hicaz ve Yemen bölgelerine yaptığı akınlarla, Hz. Ali’nin sahip olduğu topraklara dahi hâkim olamadığı intibaını vererek imajını zedelemeyi amaçladı. Hâricîler, Nehrevân savaşından sonra da Hz. Ali’ye karşı takındıkları tutumu değiştirmediler. Aksine bazı arkadaşlarının Nehrevân’da öldürülmesi, onların görüşlerini daha da katılaştırdı.
Nitekim Nehrevân’dan hemen sonra Nuhayle’de başka bir çatışma meydana geldi. Hz. Ali’nin öldürülmesine kadar küçük çaplı birkaç isyana kalkıştılar; ancak bunların hepsi hemen bastırıldı.

32. Hz.Ali nasıl vefat etmiştir?
Cevap: Bir grup Hâricî Mekke’de toplanarak İslâm dünyasının içine düştüğü bunalımdan kurtulmasının nasıl mümkün olabileceğini konuştular. Fitnenin sebebi olarak gördükleri Hz. Ali, Muâviye ve Amr b. Âs’ı öldürmenin
sorunu çözeceğini düşündüler. Bu amaçla üçüne de aynı gün, 17 Ramazan 40 tarihinde (24 Ocak 661) suikast düzenlemeye karar verdiler. Hz. Ali’yi öldürme görevini üstlenen Abdurrahman b. Mülcem, Kûfe’ye giderek
kendisine yardım edebilecek bazı kişiler buldu. Mekke’de arkadaşlarıyla sözleştikleri tarihte, sabah namazını kıldırmak üzere camiye giden Hz. Ali’ye saldırdı. Yaralanan Hz. Ali, birkaç gün sonra vefat etti.

33. Hz. Ali’nin yaşadığı dönemdeki yeri nedir?
Cevap: Hz. Ali, yaşadığı dönemin en önemli âlimlerinden biriydi. Hz. Peygamber tarafından yetiştirilmiş; yaşayışıyla ve ahlâkıyla örnek bir şahsiyetti. Hz. Peygamber’in vefatına kadar yanından ayrılmamış;
onun vefatından sonra da zamanının çoğunu ilimle geçirmiştir.

34. Hz.Ali dönemi dini tartışmalarının nedeni nedir?
Cevap: Hz. Osman döneminde başlayan ve Hz. Ali döneminde artarak devam eden siyasî çatışmalar, özellikle Cemel, Sıffîn ve Nehrevân olayları, dinî tartışmalar için temel oluşturdu.

35. Hz.Ali dönemi kabile rekabetinin sonuçları neler olmuştur?
Cevap: Hz. Ali dönemindeki kamplaşmada kabile rekabetinin önemli bir etkiye sahip olmuştur. Hz. Ali’nin birçok kabileden destek almakla birlikte, özellikle Yemenli kabilelerin kendi çıkarlarını, Hz. Ali’yi desteklemekte gördükleri müşahede edilmektedir. Nitekim Cemel ve Sıffîn savaşlarında Hz. Ali’nin mensup olduğu Hâşimoğullarının yanı sıra Yemenli kabilelerle bazı
Kuzeyli kabilelerin Halife’ye destek oldukları görülmekle birlikte Kureyş’in diğer kollarının çoğunun, müttefikleriyle birlikte Muâviye’ye destek oldukları dikkat çekmektedir.

36. Hz. Ali döneminde dış fetihlerin aksamasının nedenleri nelerdir?
Cevap: Dikkatlerin iç problemlere yönelmesi, fetihleri sekteye uğratmıştır. Hz. Ali’nin iktidar döneminde dışarıya yönelik cihâdın geri plana itilmesi, iç
çatışmalardan fırsat bulunamamasından kaynaklanmıştır.
Hz. Ali, ummadığı bir zamanda kendisini büyük bir siyasî krizin ve kargaşanın ortasında buldu. Esas olarak İslâm toplumu üç farklı gruba ayrılmıştı. Toplumun önemli bir kısmı Hz. Ali’nin yanında yer aldı. Özellikle Ashâbın ileri gelenlerinden birçok kimse onu destekledi. Bununla birlikte mücadele sürecinde Muâviye, Suriye’den sonra Mısır’a da hâkim oldu.

HZ.HASAN DÖNEMİ

37. Hz.Hasan nerede doğmuş ve anne-babası kimdir?
Cevap: Hz. Hasan, Hz. Ali ile Hz. Fâtıma’nın büyük oğlu olarak h. 3. yılın Ramazan ayında (Mart 625) Medine’de dünyaya geldi. İsmini Hz. Peygamber vermiş ve kulağına ezan okumuştur.

38. Hz. Ali’nin vefatından sonra hangi bölgeler Hz.Hasan’a biat etmiştir?
Cevap: Kûfe, Basra, Mekke, Medine, Hicaz ve Yemen

39. Hz.Hasan’ın Hz. Ali’den sonra halife seçilmesinin sonuçları ne olmuştur?
Cevap: Hz. Ali’nin vefat etmesiyle boşalan hilâfet makamına Hasan’ın seçilmesi, Muâviye tarafından bir avantaj olarak değerlendirildi. Bu fırsatı kaçırmak niyetinde olmadığı anlaşılan Muâviye, Hz. Osman döneminin Basra valisi Abdullah b. Âmir komutasındaki bir orduyu Irak’a gönderdi. Ardından kendisi de harekete geçti. Yola çıkmadan önce bütün valilerine mektup
yazarak askerleriyle ona katılmalarını istedi. Yeterince asker toplayan Muâviye, Medâin yakınlarına gitti. Muâviye’nin harekete geçtiğini öğrenen Hz. Hasan, adamlarına toplanma emri verdi; ancak halktan beklediği
desteği alamadı. Hz. Hasan, ordusunu bu zorluklar içinde toplayabildi. Hz. Hasan, Ubeydullah b. Abbas’ı ordunun başına kumandan olarak atadı. Muâviye, muhaliflerini maddiyatla kazanma yöntemine sık sık başvuran bir devlet adamıydı. Önce Ubeydullah’ı maddiyatla kazanma yollarını aradı. Ona yarısı peşin, diğer yarısı ise Kûfe’ye girdiğinde verilmek üzere 1.000.000 dirhem karşılığında kendi tarafına geçmesi önerisinde bulundu. Bu teklifi
kabul eden Ubeydullah, askerlerinden habersiz, gece Muâviye’nin ordusuna katıldı. Komutanın karşı tarafa geçmesinin, askerin maneviyatı üzerinde olumsuz etki bırakmış olduğu kesindir. Muâviye ile mücadele etmesinin
zorluğunu gören Hz. Hasan barış önerisinde bulundu. Muâviye teklife olumlu karşılık vererek ona Abdullah b.Âmir ve Abdurrahman b. Semüre’yi temsilci olarak gönderdi. Muâviye’nin temsilcileri Medâin’de Hz. Hasan’la görüşerek önerilerini kabul ettiler. Buna karşılık o da hilâfet haklarından vazgeçti. Hz. Hüseyin ve bazı Kûfeliler anlaşmaya karşı çıkmışlarsa da Hz. Hasan anlaşma yapmakta ısrar etti. Hz. Hasan, hilâfeti bıraktıktan sonra Muâviye Kûfe’ye giderek halkın huzurunda Hz. Hasan, Hz. Hüseyin ve diğer ehl-i beyt mensupları ile taraftarlarından biat aldı.

40. Âmü’l-cema’a ne demektir?
Cevap: Yaklaşık altı ay süren Hz. Hasan’ın hilâfeti sona ermiş oldu. Bu anlaşmayla birlikte İslâm ümmetinin birliği tekrar sağlandığı için anlaşmanın yapıldığı yıla Birlik Yılı (Âmü’l-cemâ‘a) denilmiştir.

41. Hz.Hasan’ın Muaviye ile Barış yapmasının nedenleri nelerdir?
Cevap: Müslümanlar arasında meydana gelebilecek bir savaşın  sorumluluğunu üstlenmek, bu savaşta taraf olmak, Hz. Hasan, babasının hilâfet döneminde birçok olaya bizzat şahit olmuş ve iç savaşların bir çözüm olmadığını, Müslümanların gücünün zayıflamasından başka bir sonuç
getirmediğini görmüştü. Hz. Hasan’ın hilâfete gelişinden hemen sonra bazı olaylar meydana gelmişti ki, bu olaylar barış sürecini hızlandırmıştır: Hz. Ali’nin Kûfe’de, planlanmış bir suikast sonucu öldürülmesi, Medâin’de Hz.
Hasan’ın çadırına saldırılarak malının talan edilmesi ve yaralanması, onun barış yapma düşüncesini pekiştirmiştir.

42. Hz.Hasan’ı Muaviye ile barış düşüncesine sevk eden olay nedir?
Cevap: Muâviye’nin, Hz. Hasan’ın komutanı Ubeydullah b. Abbas’la kurduğu temas sonucu Ubeydullah’ın Muâviye tarafına geçmesi olmuştur. İktidar mücadelesinin çirkin yüzünü gören Hz. Hasan’ın komutan olarak tayin ettiği bir yakını tarafından terk edilmesi, barış ile ilgili düşüncelerini pekiştirmiş olmalıdır.

43. Hz. Hasan’ın siyasi birikimi nasıldır?
Cevap: Hz. Hasan, siyasî birikimi açısından Muâviye’den zayıftı. Muâviye, Mekke’nin siyasetle uğraşan bir ailesinde büyümüş; Hz. Ömer zamanından beri Suriye’de valilik yapmış; Hz. Ali gibi Müslümanların ekseriyetinin biatini almış bir halifeyle mücadele etmeyi göze almış birisiydi. Üstelik yaşça da Hz. Hasan’dan büyüktü.

44. Hz.Hasan’ın hilafete gelişinden hemen sonra meydana gelen olaylar nelerdir?
Cevap: Hz. Ali’nin Kûfe’de, planlanmış bir suikast sonucu öldürülmesi, Medâin’de Hz. Hasan’ın çadırına saldırılarak malının talan edilmesi ve yaralanması, onun barış yapma düşüncesini pekiştirmiştir.

45. Hz.Hasan’ın kişilik özellikleri nasıldır?
Cevap: Sakin, yumuşak huylu, barış taraftarı, siyaseti ve mücadeleyi sevmeyen bir kişiliğe sahip olan Hz. Hasan, yapıcı tutumuyla İslâm dünyasındaki siyasî çekişmelerin sona ermesini sağlamıştır.