Işık olmadan etrafımızı göremeyiz. İnsanoğlu bu nedenle geçmişten günümüze
etrafını aydınlatmak için çeşitli aydınlatma araçları kullanmıştır.
Bilinen ilk aydınlatma teknolojisi meşaledir.
İlk yapay ışık kaynağının bulunmasının ardından VI. yüzyılın başlarında mum kullanılmaya başlandı. Sonra sırasıyla yağ lambaları, kandiller, gaz lambaları sokak ve ev aydınlatılmasında kullanıldı.
1879 yılında Thomas Edison’un ampulü icat etmesiyle modern hayata geçiş sağlandı.
Ampulden sonra karbon flamanlı ampul ve floresan lambalar icat edildi. Aydınlatma araçları parlaklıkları, kullanım alanları, ömürleri bakımından birbirinden farklılık göstermektedir.
Aydınlatma teknolojilerindeki gelişmeler bizlerin daha rahat ve güvenilir bir Dünya’da
yaşamasına olanak sağlamaktadır.
Aydınlatmanın olumlu etkilerinin yanında uygun yapılmayan aydınlatmadan kaynaklanan olumsuz etkileri de bulunmaktadır.
Aydınlatılacak ortamın gözü yormayan, doğru renk ve parlaklıkta ışık kaynağı seçilerek aydınlatılmasına uygun aydınlatma denir.
Uygun aydınlatmada en önemli kural; kaynağından çıkan ışığın, aydınlatı
lacak bölgeye yönlendirilmesidir.
Ortamların uygun bir şekilde aydınlatılması göz sağlığımız için gereklidir. Uygun aydınlatılmamış ortamlar, gözü yorarak sağlığının bozulmasına neden olabilir.
Işığın yanlış yerde, yanlış miktarda, yanlış yönde ve yanlış zamanda kullanılmasıyla ışık kirliliği oluşur.
Işık kirliliği gök cisimlerinin incelenmesini ve doğal hayatı olumsuz etkiler. Çeşitli önlemler
alarak ışık kirliliğini azaltabiliriz.
İnsanların iletişimini sağlayan sesin duyulmasını sağlayan özelliğine ses şiddeti denir.
Ses şiddetini artıran hoparlör, megafon gibi birçok alet bulunur. Bu aletlerin olumlu yanlarının
yanında olumsuz yanları da vardır.
Geçmişten günümüze sesi kaydetmeye yarayan teknolojiler gelişmiştir.
Günümüzde sesi kaydetmek için DVD, CD kullanılmaktadır.
Şiddetli sesler ses kirliliğine neden olur. Gürültü de denilen ses kirliliği ses yalıtımı yapılarak azaltılabilir.