Mustafa Kemal’in dünyaya geldiği günlerde Osmanlı Devleti Ne Haldeydi?

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Ders Hocası

  • Hocanın Biri
  • *******
  • Join Date: Eki 2016
  • Yer: Hatay
  • 63863
  • +526/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Arslaner
Mustafa Kemal’in dünyaya geldiği günlerde Osmanlı Devleti; siyasi, sosyal ve ekonomik alanda
sıkıntılı bir dönemden geçiyordu. Yüz yıllardır sahip olduğu topraklar üzerinde hâkimiyetini korumakta
ve bu topraklar üzerinde yaşayan toplulukları bir arada tutmakta zorlanıyordu.

Fransız İhtilali sonrası dünyaya yayılan milliyetçilik, özgürlük, eşitlik kavramları çok uluslu Osmanlı Devleti’ni de
Balkan topraklarından başlayarak etkilemeye başladı. Milliyetçilik düşüncesi ve bazı Avrupalı devletlerin
kışkırtması Balkan topluluklarının 19. yüzyılın başlarından itibaren Osmanlı Devleti’ne karşı
isyan etmesine neden oldu. Bu gelişmeler sonucunda 1829 Edirne Antlaşması’yla Yunanistan, 1878
Berlin Antlaşması’yla Sırbistan, Karadağ ve Romanya bağımsız olarak Osmanlı Devleti’nden ayrıldı.
Osmanlı Devleti’nin Makedonya toprakları da bu isyanların en yoğun yaşandığı yerlerden biriydi.
Selanik ve Manastır’ı da içine alan Makedonya’da Osmanlı Devleti asayişi sağlayamıyordu. Azınlıkların
kurduğu çeteler halkın can güvenliğini tehdit ediyordu.

Osmanlı Devleti’nin dağılmasını önlemek için ortaya atılan Osmanlıcılık düşüncesi doğrultusunda
1839’da Tanzimat Fermanı, 1856’da da Islahat Fermanı yayımlandı. 1876’da Meşrutiyet yönetimine
geçildi. Ancak bu önemli demokratik adımlar imparatorluğun dağılmasını önlemeye yetmedi.
Değişen şartlarla beraber Osmanlı aydınları devletin dağılmasını önlemek için yeni arayışlara girdi.
Osmanlıcılık dışında İslamcılık, Batıcılık, Türkçülük ve Turancılık gibi yeni kurtuluş fikirleri ortaya
atıldı.

İngiltere’de ortaya çıkan Sanayi Devrimi’nin etkileri ve Osmanlı Devleti’nin Avrupalı devletlere
tanıdığı ekonomik ayrıcalıklar (kapitülasyonlar) 19. yüzyılda Osmanlı ekonomisini olumsuz etkiledi
ve çöküşün eşiğine getirdi. 1853-1856 Kırım Savaşı sırasında alınmaya başlanan dış borçların
ödenmesi için Düyunuumumiye (Genel Borçlar) İdaresi kurulmuş ve alacaklı devletler Osmanlı
Devleti’nin gelir kaynaklarına el koymaya başlamışlardı.