İslam İnanç Esasları - Ünite 4: Melek İnancı - Çözümlü Sorular

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Ders Hocası

  • Hocanın Biri
  • *******
  • Join Date: Eki 2016
  • Yer: Hatay
  • 63863
  • +526/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Arslaner
MELEKLER

1. İslâm İnancında Melek ne anlama gelmektedir?
Cevap: Sözlükte “kudret, kuvvet ve elçilik yapma”
anlamlarına gelen “mülk, lek, elk” köklerinden türemiş
olan melek, terim olarak; “Allah tarafından yaratılan,
çeşitli şekillerde görünebilen, zor işlere güç yetirme
özelliğine sahip, ancak iyi nitelikte işler yapabilen,
erkeklik ve dişilik vasıfları bulunmayan ve Allah’a itaatten
ayrılmayan nurani varlıkların adıdır.

2. Meleklere İmanın önemi nedir?
Cevap: Melek inancı, maddeci ve pozitivist anlayışlara
karşı varlığın sadece görünen nesnelerden ibaret
olmadığını hatırlatıp manevî ve ruhanî âlemlerin
bulunduğunu da hatırlattığı için bütün dinlerde olduğu gibi
İslâm’da da önem kazanmıştır. Allah’ın rızasına uygun,
dürüst ve ahlâklı bir hayat yaşamaya kendini adamış olan
mümin, kâinatta bu idealleri temsil eden ve en üst
mertebede yaşayan görünmez varlıkların bulunmasından
manevi bir destek alır ve aynı seviyeye ulaşmak için çaba
sarf eder. Buna karşılık insanları kötülüğe teşvik eden
şeytanlardan da uzak durur. İrade gücüyle iyi ve kötü
arasında tercihte bulunabilen insanlar, kendilerine
anlatılan melek ve şeytan davranışları üzerinde düşünme
ve karşılaştırma yapabilme imkânı bulurlar. Nasıl ki
peygamberler yaşamlarıyla, vahiyle gelen teorik ilkelerin
somutlaşmasını sağlıyorlarsa, melek modeli de ulaşılması
beklenen hedef açısından benzer bir işlevi görmektedir.

3. Meleklerin yaratılma hikmetleri nelerdir?
Cevap: Allah’ın melekleri yaratmasının şüphesiz daha
başka gayeleri ve hikmetleri de vardır. Kur’an’da
belirtilen çerçevede Allah’a teslimiyetin sembolü olan
melekler, fizik âlem ile ulûhiyet makamı arasında bir
köprü vazifesi görmektedirler. Çeşitli ayetlerde Cenâb-ı
Hakk’ın kâinatı melekler aracılığıyla sevk ve idare ettiği
vurgulanmaktadır. Bunun gibi melekler, Allah Teâlâ’nın
mesajlarının insanlığa iletilmesinde de etkin rol
oynamaktadırlar. Onlar aracılığıyla peygamberlere iletilen
vahiy, Allah tarafından insanlara iletilen emir ve yasakları
ihtiva etmektedir. Melekler Allah’ın emirlerini insanlığa
ileten bir elçi konumundadır.

4. Meleklerin özellikleri nelerdir?
Cevap: Ayet ve hadislerde geçen ifadelerden hareketle
meleklerin özelliklerini şu şekilde sıralamak mümkündür:

• Melekler nurdan yaratılmış varlıklardır.
Meleklerin hangi maddeden yaratıldığına dair
Kur’an’da açık bir bilgi yoktur. Fakat bir hadiste
“cinlerin ve şeytanların ateşten, Hz. Âdem’in
toprak ve çamurdan, meleklerin ise nurdan
yaratıldığı belirtilmektedir (Müslim, “Zühd” 10).

• Meleklerde erkeklik ve dişilik özelliği yoktur. Bu
nedenle müşriklerin, melekleri Allah’ın kızları
sanmaları batıl bir inanıştır. Kur’ân-ı Kerim
onların bu düşüncelerinin yanlışlığını ortaya
koymaktadır: “Onlar Rahman’ın kulları olan
melekleri dişi kabul ettiler. Acaba meleklerin
yaratılışlarını mı görmüşler?” (ez-Zuhruf 43/19;
es-Sâffât 37 /149- 150).

• Melekler, yorulma, usanma vb. bedensel
özelliklerden arınmışlardır. “O’nun huzurunda
bulunanlar, O’na ibadet hususunda
kibirlenmezler ve yorulmazlar. Onlar bıkıp
usanmaksızın gece gündüz Allah’ı tesbih ederler”
(Fussilet 41/38).

• Melekler; Allah’a isyan etmeyen, O’nun
emrinden dışarı çıkmayan, kendileri için
öngörülen görevleri eksiksiz yapan ve asla günah
işlemeyen varlıklardır: “Onlar, üstlerindeki
Rablerinden korkarlar ve kendilerine ne
emrolunursa onu yaparlar” (en-Nahl 16/50).
Burada, Kur’an’da Adem’e secde etmeyerek
Allah’a isyan eden İblis’in, meleklerden değil,
cinlerden olduğunu belirtmek gerekir (el-Kehf
18/50).

• Melekler son derece güçlü ve üstün özelliklere
sahip varlıklardır. “(Kur’an’ı) ona, üstün güçlere
sahip, muhteşem görünümlü (Cebrail) öğretti”
(en-Necm 53/5). “Ey iman edenler! Kendinizi ve
ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten
koruyun. O ateşin başında gayet katı, çetin,
Allah’ın kendilerine verdiği emirlere karşı
gelmeyen ve kendilerine emredilen şeyi yapan
melekler vardır” (et-Tahrim 66/6).

• Bir ayette meleklerin kanatları olduğu
belirtilmektedir. Ayette geçen “kanat” ifadesini
diğer dünyevî varlıkların kanatlarına benzeterek
anlamak doğru değildir. Çünkü bu kanatların
mahiyeti bilinmemektedir.

• Normal şartlarda gözle görünmeyen melekler,
Allah’ın emir ve izni ile çeşitli şekillere
girebilmektedirler. Peygamberler onları aslî
suretleri ve büründükleri biçimleri ile
görebilirler. Nitekim Cebrâil (a.s.), Hz.
Meryem’e bir insan şeklinde görünmüş, Hz.
İbrahim’e insan şeklinde gelen melekler onu bir
evlat ile müjdelemişlerdir.

• Melekler de diğer varlıklar gibi gaybı bilemezler.
Çünkü gaybı sadece Allah bilir. Meleklerin
bildiği gayb, Allah’ın onlara bildirdikleriyle
sınırlıdır.

5. Meleklerin görevleri nelerdir?
Cevap: Allah tarafından meleklere verilen görevleri
şöylece sıralamak mümkündür:

• Allah’ı hamd ile yüceltmek: Meleklerin
Kur’an’da belirtilen görevlerinden ilki; Yüce
Allah’ı hamd ile yüceltmek, O’na secde etmek,
O’nu gece gündüz takdis etmek ve
emrolundukları diğer işleri yerine getirmektir.

• Peygamber’e salat ve selam getirmek: Kur’an’da
meleklerin görevlerinden biri de peygamberlere
salat ve selam getirmektir: “Şüphesiz Allah ve
melekleri Peygamber’e salât ediyorlar. Ey iman
edenler! Siz de ona salât edin, selâm edin” (elAhzâb
33/56).

• Müminlere âhirette şefaat etmek ve insanlara
dünyada hayır duada bulunmak: Şefaat, kıyamet
gününde günahkârlar hesabına Allah’tan
bağışlanma dilemektir.

• İnsanları iyi işlere sevketmek, onları korumak
amacıyla takip etmek: Melekler, şeytanların
aksine insanları iyi işlere yöneltirler. Her insanın
biri melek, biri de şeytan olmak üzere iki
arkadaşı bulunmakta, Kur’an, birincisine “şâhid”,
ikincisine “sâik” (sevkeden) demektedir. Bu
melekler insanların yaptığı iyi işlere şahitlik
edecek olan meleklerdir.

• Peygamberlere vahiy getirmek: Allah Teâlâ,
insanlar gibi meleklerden de elçiler seçtiğini,
Nuh’a ve ondan sonraki peygamberlere vahiy
indirildiği gibi Hz. Muhammed (sav)’e de vahiy
gönderildiğini ve Cebrail’in, Kur’an’ı
Peygamber’in kalbine indirdiğini haber
vermektedir.

• Peygamberlere ve müminlere maddî ve manevî
destek olmak: Kur’an’da meleklerin müminleri
sıkıntılı ve üzüntülü anlarında teselli ettiği,
kâfirleri ise sıkıntıya soktuğu belirtilmektedir.
Nitekim Kur’ân-ı Kerîm’de Hz. İsâ’nın Rûhu’lkudüs
ile desteklendiği, meleklerin Allah’a
inanıp doğru yolda yürüyenlere manevî destek
verdikleri haber verilmektedir.

• İnsanların yaptıklarını kaydetmek: Kur’ân-ı
Kerîm’de insanın yanında bulunan iki meleğin
katiplik yaparak onun tüm yaptıklarını
kaydettikleri belirtilmektedir.

• Tabiatın yönetimi ve ilâhî kanunların icrasıyla
meşgul olmak: Kur’an’da âlemi idare eden
varlıklara yemin edilmesi, insanların canını alan
“ölüm meleği”nden söz edilmesi, meleklerin
yalancı peygamberlerin ve kâfirlerin canını
alacaklarının bildirilmesi vb. hadiseler meleklerin
ilahi kanunların icrasında görevli olduklarını
gösterir.

• İlâhî cezaları yerine getirmek: Zor dönemlerinde
müminlere destek olan melekler, Allah’ın
kâfirlere takdir ettiği cezalarında
uygulayıcısıdırlar. Nitekim Allah tarafından Lût
kavmini cezalandırmak için gönderilen melekler,
önce Hz. İbrahim’e uğramışlar ve geliş
amaçlarına ona şöyle açıklamışlardır:
“Elçilerimiz (melekler) İbrahim’e müjdeyi
getirdiklerinde, “Biz, bu memleket halkını helâk
edeceğiz, çünkü oranın ahalisi zalim kimselerdir”
dediler” (el-Ankebût 29/31).

6. Meleklerin sayısı ne kadardır?
Cevap: Kur’ân-ı Kerim’de meleklerin türlerini ve
sayılarını ancak Allah’ın bildiği belirtilmektedir. Kur’ân
Cehennemin işleri ile görevli meleklerin bulunduğunu
belirttikten sonra onların sayısının “on dokuz” olduğunu
bildirmektedir. İnkâr edenler için bir imtihan vesilesi
olduğu açıklanan bu husus, meleklerin sayısını ancak
O’nun bildiğini göstermektedir (el- Müddessir 74/31) Bu
ifadelerden yola çıkarak meleklerin adedinin
sayılamayacak kadar çok olduğunu anlamaktayız.

7. Dört büyük melekler kimlerdir?
Cevap: Kur’an’da adı ya da vazifesi belirtilen
meleklerden en önde gelenleri literatürde “dört büyük
melek” olarak da zikredilen; Cebrâil (as), Mikâil(as),
Azrâil (as) ve İsrâfil (as)’dir.

8. Mukarrebun Melekleri kimlerdir?
Cevap: Bu meleklere illiyyûn veya kerrûbiyyûn melekleri
de denilmektedir. Bunlar Kur’ân’da ulûhiyet makamına en
yakın melekler olarak zikredilirler (en-Nisa 4/172). Bu
meleklerin Allah Teâlâ’nın huzurunda bulundukları, O’na
sürekli olarak ibadet ettikleri ve gece gündüz O’nu
yücelttikleri kaydedilmektedir. Arşı taşıyan ve onun
çevresinde bulunan melekler de bu gruba girer (ez- Zümer
39/75; el-Mü’min 40/7).

9. Hafaza ve Kiramen Katibin Melekleri kimlerdir?
Cevap: Bu melekler insanları koruyan ve onların iyi ve
kötü fiillerini kaydeden meleklerdir. Kur’ân’da bu
melekler; koruyanlar, izleyenler, yazıcı elçiler, karşı
karşıya olan iki melek, gözetleyip yazmaya hazır olanlar
ve değerli yazıcılar şeklinde çeşitli ifadelerle
nitelenmektedirler (bk. ez-Zuhruf 43/80; er-Ra‘d 13/10-
11; Kâf 50/18; el-En‘âm 6/61).

10. Cennet ve Cehennemde görevli melekler kimlerdir?
Cevap: Kur’ân-ı Kerîm’de Cennet’te ve Cehennemde
görevli olan bazı meleklerin bulunduğu bildirilmektedir.
Bunlardan Cennet’te bulunanlar, müminleri “İşte bu size
vaat edilmiş olan mutlu gününüzdür” (el-Enbiyâ 21/103)
hitabıyla karşılayacaklar, müminler, bölük bölük Cennet’e
sevkedilip kapılar kendilerine açıldığında ise onlara şöyle
diyeceklerdir: “Selâm size! Tertemiz geldiniz. Artık ebedî
kalmak üzere girin buraya” (ez-Zümer 39/73).
İnkâr edenlerin ise bölük bölük Cehennem’e
sürüklenecekleri, kapıların onlar için açılacağı ve
Cehennem bekçilerinin onlara, “Size, içinizden Rabbinizin
ayetlerini okuyan ve bugüne kavuşacağınızı haber veren
peygamberler gelmedi mi?” (ez-Zümer 39/71) diye
soracaklarıbildirilmektedir. Ayrıca ayetlerde Cehennemin
başında iri gövdeli, sert tabiatlı, Allah’ın buyruklarına
karşı gelmeyen ve sadece kendilerine emredilen işleri
yapan meleklerin bulunacağı da ifade edilmektedir (etTahrîm
66/6).

11. Harut ve Marut kimdir?
Cevap: Kur’an’da adı geçen bu iki meleğin Bâbil halkını
imtihan etmek ve onları sihir konusunda bilinçlendirmek
için gönderildiği belirtilmektedir. Geldikleri toplumu
inançsızlığa karşı uyarma görevi bulunan bu meleklerin
günahkâr olarak nitelendirilmesi doğru değildir. Her
şeyden önce İslam inancında melekler günah işlemekten
uzak varlıklardır.

12. Münker ve Nekir kimlerdir?
Cevap: Bu melekler, kabirde sorgu işi ile görevli olan
meleklerdir. Bu meleklerin adı hadislerde geçmektedir.
Burada, ölü defnedildiğinde Münker ve Nekîr adları
verilen siyah tenli, mavi gözlü iki meleğin ona geldiği,
bazı sorular sorduğu ve verdiği cevaplara göre kabrini
genişlettiği ya da daralttığı belirtilmektedir. (Tirmizî,
“Cenâiz”, 70)

13. Cinlerin kimlerdir?
Cevap: Sözlükte “örtme, gizleme” manasına gelen
“cenne” fiilinden türeyen cin kelimesi, duyularla idrak
edilemeyen ve insanlar gibi ilahî emirlere uymakla
yükümlü tutulan varlık türünün adıdır. Kur’ân-ı Kerîm’de
cinlerin Allah’a itaat eden melekler ile O’na isyan eden
şeytanlardan ayrı bir statüde bulundukları beyan
edilmektedir. Cinler de aynen diğer gaybî varlıklar gibi
varlıkları vahiy yoluyla ispatlanan varlıklardan olup onları
inkâr etmek küfre girmeye sebep olur. Kur’ân-ı Kerim’de
genel olarak cinlerle ilgili şu bilgiler verilmektedir. Buna
göre cinler de insanlar gibi Allah’a kulluk etmeleri için
yaratılmıştır. Cinlere de peygamber gönderilmiş, bir kısmı
iman etmiş, bir kısmı kâfir olarak kalmıştır. Son
Peygamber olan Hz. Muhammed, insanlara olduğu gibi
cinlere de Allah’tan aldığı emirleri iletmiştir. Cinler
insanlara nispetle daha üstün bir güce sahiptirler. Meselâ
kısa sürede uzun mesafeleri katedebilir, insanlarca
görülmedikleri halde insanları görebilir, insanların
bilmediği bazı hususları bilebilirler. Fakat geleceği (gayb)
onlar da bilemezler. Cinler gökteki meleklerin
konuşmalarından gizlice haber almak isterlerse de buna
imkân verilmez. Cinler insanlarda olduğu gibi evlenip
çoğalırlar, doğar, ölür, yer ve içerler. İblis de cinlerdendir
ve onun insanların yanı sıra cinlerden de yardımcıları
vardır. Bazı cinler, Hz. Süleyman’ın emrine girerek
ordusunda hizmet görmüş, mabet, heykel, büyük çanak ve
kazan gibi bazı nesnelerin yapımında insanlarla birlikte
çalışmışlardır. Kur’an’da el-Cin (72/1-28) adıyla müstakil
bir sure bulunmakta ve burada cinlerin kendi aralarında
yaptıkları konuşmaların Peygambere vahyolunduğu
bildirilmektedir.

14. Şeytan kimdir?
Cevap: Dil bilginleri şeytan kelimesinin “yanmak, helâk
olmak, aşırı derecede kızmak” anlamlarına gelen “şeyt”
mastarından ya da “uzak olmak, muhalefet etmek”
anlamlarına gelen “şatn” kökünden gelebileceği üzerinde
durmaktadırlar. Hangisinden gelirse gelsin kelimenin
olumsuz bir mana ihtiva ettiği açıktır. Birinci kökten
geldiği takdirde şeytan, “ateşten yaratılmış, helâke
uğramış, yüzü sararmış ve kanı çekilmiş varlık”, ikinci
kökten türediği kabul edildiğinde ise “hayırdan ve
rahmetten uzaklaştırılmış, şerde ileri giden, haddi aşan
varlık” anlamına gelmektedir. Terim olarak ise şeytan;
“ateşten yaratılan, insanları saptırmaya çalışan, azgın,
kibirli ve gözle görülmeyen ruhanî varlık” şeklinde
tanımlanmaktadır.

15. Şeytan Kur-an’ı Kerim’de ne şekilde tarif
edilmektedir?
Cevap: Kur’ân-ı Kerîm’de bu manada geçen İblis
kelimesinden iki önemli olay etrafında bahsedilmektedir.
Bunlardan ilki, Hz. Adem’in yaratılması sırasında
meleklerin Allah’a secde etmesinin emredilmesi, ancak
buna karşılık İblis adındaki varlığın kibirlenerek bu emre
itaatsizlik etmesi ve bu sebeple Allah’ın rahmetinden
kovulmasıdır. Diğeri ise İblis’in Cennet’te Adem ve
Havva’yı kandırarak yasak meyveden yemelerini temin
etmesi ve bunun üzerinde onların Cennet’ten kovularak
yeryüzüne inmelerine sebep olmasıdır (bk. el-Bakara,
2/34-38; en-Nisâ, 4/118-120; el-A’râf 7/11-25). Kur’ân’da
İblîs’in mahiyeti hakkında fazla bilgi verilmemekle
birlikte ateşten yaratıldığı vurgulanmaktadır. O, şeytan
cinsinin ilk ferdi olarak Âdem’e secde etmeme nedeni
sorulduğunda; ateşten yaratıldığını ve bu nedenle
Âdem’den üstün olduğunu belirtmektedir (el-Hicr 15/32-
35).