İlahiyat 1. Sınıf - Arapça 1 - Ünite 5 - Konu Anlatımı

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Ders Hocası

  • Hocanın Biri
  • *******
  • Join Date: Eki 2016
  • Yer: Hatay
  • 63863
  • +526/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Arslaner

DİLBİLGİSİ BELİRLİLİK YÖNÜNDEN İSİMLER (MARİFE-NEKRE)


Arapçada isimler değişik açılardan ayırıma tabi tutularak incelenebilir. Cinsiyet bakımından yapılan müennes-müzekker ayırımı, sayı bakımından yapılan müfred-tesniye-cemi ayırımı... vb. ayırımların temel amacı isimleri daha iyi tanıyabilmektir.
İsimlerin tabi olduğu önemli ayırımlardan birisi de belirlilik bakımından yapılan marife-nekre ayırımdır. Öncelikle bu terimleri tanımlayalım.
Marife: Belirli bir nesneyi gösteren isimlere marife denir. Belirli bir şey için konulmuş isimdir şeklinde de tanımlanabilir.
 
المعرفة: ما وُضِعَ لِشَيْءٍ بِعَيْنِهِ

 

Nekre: Belirsiz bir nesneyi gösteren isimlere nekre denir. Belirsiz bir şey için konulmuş isimdir şeklinde de tanımlanabilir.
النَّكِرَةُ: ما وُضِعَ لِشَيْءٍ لا بِعَيْنِهِ

Marife ve nekre terimlerinin Türkçede doğrudan karşılıkları olmadığından Türk öğrenciler tarafından anlaşılmalarında zorluklar tabii olarak yaşanabilmektedir. Terimlerin daha iyi kavranabilmesi açısından örnekler üzerinden açıklamakta yarar vardır.

Örneğin: ( شجرةٌ ) kelimesi nekre (belirsiz) bir isimdir ve “bir ağaç” şeklinde Türkçeye çevrilebilir. Belirli, bilinen bir ağaç değil herhangi bir ağaç kastedilmektedir. Başına ( ال ) takısı ekleyerek ( الشّجَرَةُ ) dediğimizde ise bilinen, belirli bir ağacı kastetmiş oluruz. Buna göre; ( في الحديقةِ شجرةٌ ) “Bahçede bir ağaç var” dediğimizde belirli bir ağaçtan değil sadece bahçede bir adet ağaç bulunduğundan söz etmekteyiz. Konuyla ilgili ikinci bir cümle söyleyip الشجرةُ جميلةٌ) ) “Ağaç güzel” dediğimizde ise artık herhangi bir ağaçtan değil bahçedeki o tek ağaçtan bahsetmekteyiz. Yani artık söz konusu olan sıradan
bir ağaç değil bir önceki cümlemizde bahsi geçen (marife/belirli bir) ağaçtır.

Bir başka örnek de şöyle olabilir: Birbirlerine ( ف) atıf harfiyle bağlanmış iki cümleden oluşan ( رأيْتُ في الطَرِيقِ رَجُلا فسَلّمْتُ على الرّجُلِ ) “Yolda bir adam gördüm ve (gördüğüm o) adama selam verdim.” ifadesinde birinci cümle olan ( رأيْتُ في الطَرِيقِ رَجُلا ) cümlesinde geçen ( رَجُلا ) kelimesi nekredir. Zira daha öncesi itibariyle bilinmeyen herhangi bir adamdan söz edilmektedir. İkinci  cümledeki ( الرّجُلِ ) kelimesi ise marifedir. Zira artık bahsettiğimiz herhangi bir adam değil de konuşan kişinin az önce görüp de kendisine selam verdiği belirli (marife) bir adamdır. Yukarıda da temas ettiğimiz üzere marife ve nekre terimlerinin Türkçede birebir karşılıkları yoktur. Türkçede isimler yalın halde söylendiklerinde belirli sayılmaktadırlar. “Öğrenci geldi” denildiğinde “öğrenci” belirli bir isimdir. Türkçemizde Arapçadaki ( ال ) takısı veya İngilizcedeki (The) gibi isimleri belirli hale getirmek için kullanılan bir ek yoktur. “Bir öğrenci” dediğimizde ise “öğrenci” kelimesini belirsiz isim yapmış oluruz zira kastettiğimiz herhangi bir öğrencidir.