Yönetim, İman-Küfür ve Kader Meseleleri Etrafında Oluşan İlk Mezhepler
>Harici, Mürci, kaderiye ve mutezile’nin ortaya çıkışını bu ünitemizde işleyeceğiz. Mezhepler, kendilerini 73 fırka hadisinde bahsi geçen Fırka-i Naciye(Ehlisünnet ve cemea-Kurtuluşa eren fırka) olarak kabul ederler.
Haricilik
>Harici: Çıkmak, itaatten çıkıp isyan etmek anlamına gelen hurüc kökünden ayrılan isyan eden anlamına gelen haricün demektir
>Bu fırkanın muhalifleri onları Hz Ali den ayrılan, yönetime karşı ayaklanan cemaatten çıkan anlamında kullanmıştırlar
>Şehristaniyeye göre haktan ayrılmayan İmama karşı ayaklanan herkes harici olarak bilinir.
>Hariciler hakkında kullanılan bir diğer isim de “dinden çıkmış” anlamında olan marikadır.
>Kedilerine Muhakkime(hakemden ayrılan),Haruriye(toplandıkları yer)Ve Vehbiye(efendileri olan Abdullan b vebh)denilmiştir.
>Hariciler ise bu isimleri kabul etmeyerek “canlarını mallarını Allah’a satan” anlamında ehli şurat ismini kendilerine yeğ bilmiştir.
Doğuşu Ve Gelişimi
>Hariciler Hz Osman’ı biz öldürdük demişler ve sıtfinde hakem olayından sonra ayrılmışlardır.
>Harici kitle Şebes et-Temimi’yi askeri kumandan, Abdullah b. Keva el-Yeşkuri’yi de namaz kıldırmak üzere imam seçtiler.
>Hariciler Hz Osman’ı tekfir (kâfirlikle suçlama)etmeyen, lanetlemeyen Müslümanları kâfir sayıyor ve acımazsızca öldürüyorlardı.
>Ashabtan Abdullah b. Habbab b. Eret ile hamile eşini sorguya çekmişler ve Ali müşriktir demedikleri için öldürmüşlerdi. Bunun üzerine Nehravan da haricilerin tamamına yakını Hz Ali tarafından öldürüldü.
>Hariciler Nehravan yenilgisi üzerine Hz Muaviye,Amr b. El-as ve Hz Aliyi öldürmek üzere birilerini görevlendirdi.Hz Aliyi öldürmekle görevli Abdurrahman b. Mülcem 21 Ramazan Hz Aliyi Mescide giderken şehit etti.
>Emeviler Banikya’da Haricilerin neredeyse tamamını öldürdü. Küfe hariciliğinin sonu oldu.
>Hariciler Trablus Miknase ve sicilmase bölgelerini istila ederek Rüstemiler devletini kurup haricilerin ibadiyye kolunu burada ortaya çıkardılar.
>İbadiyye Basra, Yemen, Hadramut, Uman, Kuzey Afrika ve Mağrib’de tek varlığını sürdüren harici fırka olma özelliğini taşır.
>İbadiye fırkası adını kurucusu olan Abdullah b. İbad’dan almıştır.
>Allah’ın sıfatlarının zatından ayrı olmadığını söylemeleri, Kur-an’ı mahlûk kabul etmeleri ve ahrette şefaati inkar etmeleri İbadilerin Mütezile etkisinde kaldıklarını gösterir.
>İbadilere göre hayır da şer de Allah’tandır. Kulların fiilleri Allah’ın dilemesi ve yaratması ile meydana gelir.
> İbadiyeye göre Büyük Günah insanı dinden çıkarmaz onu sadece günahkâr eder.Tövbe ederse kurtulur.Tövbe etmezse ebedi cehennemde kalır.
MÜRCİ MEZHEBİ
>Mürci: Tehir etmek, “Ümit vermek” anlamına gelen irca kökünden türemiştir.
>Terim olarak büyük günah işleyenlerin hallerini Allah’a havale eden, tehir eden anlamına gelmektedir mürci.
>İman karşısında ameli 2. plana yiten anlamında mürci denmiştir.
Doğuşu ve Gelişimi
>Hz Osman’ın şahadetinden sonra aralarında Abdullah b.Ömer, Sa’d b.Ebi vakkas, Muhammet b. Mesleme ve Usame bin zeyd gibi sahabilerinde aralarında bulunduğu bir heyet evlerine çekilerek Hz Aliye biat etmekten kaçınmışlardır. Ve Ehli kıble’ye kılıç çekmeyi reddediyorlardı.
Ebu Hanife ve mürci: Mürcilerde büyük günah işleyenin cennetlik mi yoksa cehennemlik mi olduğu görüşü ehli sünnetin görüşüne yakın görüştür.
>Amel imanın yanında 2. sırada yer alır. Ancak Ebu Hanife Mürci vasfını asla kabul etmemektedir.
>Mütezileler, kader meselesi konusunda kendilerine muhalefet eden herkese Mürci demişlerdir.
KADERİYYE
Bu guruba bazen ehli kader de denilmiştir. Abdulkahir bağdadi ise kaderiyeyi mutezilenin bir diğer adı olarak ele alır. Fakat bazı müellifler kaderiyeye halis kaderiye diyerek arasındaki farkı belirtmiştir.
MÜTEZİLE MEZHEBİ
>Sözlükte “ayırmak uzaklaştırmak” anlamındaki “a-z-l” kökünden sıfat olan mutezile uzaklaşan, ayrılıp bir köşeye çekilen demektir.
>Kulun kendi fiillerini yaratmaya kadir oldukları için kaderiye,Cehim b. Safvadan etkilendikleri için cemhiyye Allah şerri yaratmaz dedikleri için Seneviye ve mecusiyye ,tövbe etmeden ölenlerin bağışlanmayacağını söyledikleri için vaidiyye ve Allah’a bazı kadim sıfatları nispet etmekten kaçındıkları için Muattıla olarak da adlandırılmaktadır.Ancak mütezile alimleri bu isimleri reddetmektedir.
>Mütezile kendilerine mütezilenin dışında Ashabul-adl ve’t-tevhid,adliyye ,Ehl-i adl,Ehlulhak,El fırka-i Naciye gibi adlar vermektedir.
Mütezile’nin Doğuşu Ve Gelişimi
>Bazı sahabilerin Hz Osman’ın şehit edimlisi üzerine evlerinde kalması hiç dışarı çıkmamaları mütezile denmesine neden oldu.
>Vasıl b. Ata Hasan basriden Mürtekibi kebire(Büyük günah işleyen)ne mü’mindir ne kâfirdir diyerek ayrıldı. Hasan basride ona vasıl bizden ayrıldı(itezele oldu)dedi. Ve Mütezile ortaya çıktı.
>Halife mutevekkil mütezileyi desteklemeyi bıraktıktan sonra mütezilenin yükselmesi durdu.
>Teoride ferdin hürriyetini savunan mutezile uygulamada baskıcılığa destek vermesi nedeni ile çöküşe sürüklenmeye başladı.
Mutezilenin Bağdat ve Basra Okulları
Abbasiler döneminde mutezile Bağdat ve Basra koluna arılmıştır.Basra okulunun ilk temsilcisi ayrıca mezhebin kurucusu olan vasıl b. Atadır.
>Mutezilenin yayıldığı bölgeler daha çok Basra, Şam Kufe,Horosan,Yemen,Taberistan ve Mağribdir.
İnanç Sistemi
Edilley-i Şeriyyeden(şerri hükümlerden) icma ve kıyası kabul etmezler kendilerince Usul-ü hamse görüşünü geliştirirler. Ve kıyas icma yerine aklı ön planda tutarlar.
>İtikadi alanda ilk meshep muteziledir.
>Sıfatiyye Allahın zati sıfata tabi olduğunu söylüyor, Haşviye ise sapıtarak cismi ve maddi manalar nispet ediyordu. Bâtıniye ise Allahın sonradan olmuş (hadis) zati sıfatlara sahip bulunduğunu savunuyordu.
>adl= Allahın iyi hasen fiilleri işlemesi.
>Vad=Gelecekte bir insana bir faydanın ulaştırılacağına veya bi zararın giderileceğine denir.
>Vaid=Onun bir zarara uğrayacağı yada bir faydadan mahrum bakılacağı manasına gelir.
>Mutezilenin bir kısmı kabir azabı,münker ve nekir suali mizan sırat gibi hususları ret etmiştir.
El menzile beyne’l-Menzileteyn=Cennet cehennem arasında bir yerde olana denir.Mutezileye göre bu kimse (fasık)tövbe etmeden ölürse ebedi cehennemliktir.
>Hz Aliyi ve taraflarını tekfir eden harici ve her iki tarafı mü’min sayan mürci ile ara buluculuk yapmıştırlar.
Emri bil maruf(iyiliği emretme)yerine göre sünnet yerine göre vacip
Nehyi anil münker (kötülükten alıkoyma) ise vacip sayılmıştır.