İlahiyat 1. Sınıf - İslam Kurumları ve Medeniyeti - Ünite 5 - Konu Anlatımı

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Ders Hocası

  • Hocanın Biri
  • *******
  • Join Date: Eki 2016
  • Yer: Hatay
  • 63863
  • +526/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Arslaner
* ıslam Tarihinin önemli 3 kurumu; hilâfet, vezâret/vezirlik, Divân teşkilatıdır.
*Vezirlik kurum olarak Abbasi halifesi Ebu’l- Abbas Abdullah es- Seffah’ın Hemedanlı Ebu Seleme Hafs b. Süleyman el -HAllah’ı göreve getirmesiyle başladı.
*Kanuni Sultan Süleyman vezir-i azâm yerine sadr-ı azâm (sadrazam) ismi kullanıldı.
*Osmanlı’nın son sadrazamı Tevfik Paşa’dır.
*Divan Teşkilâtını kurumsal anlamda Hz.Ömer kurmuştur.
Hilâfet: Birinin arkasından gitmek, onu temsil etmek, makamını almak
Hz.Peygamberden sonra Hz Ebu Bekir’in seçilmesiyle oluşan devlet başkanlığı kurumudur.
*Hilâfet- devlet başkanlığına imamet, halifeye imam denilirdi.Namaz imamlığından ayırmak için imâmet-i kübrâ denilir.Devlet başkanlığı için emîru’l-mü’minîn ismi kullanılır.
*Kur’an’da hilâfet kelimesi kullanılmamış, onun yerine halife, hulefâ, halâif kelimeleri kullanılmıştır.
*ınsanın Allah’ın halifesi olması yaratılış amacıyla, yeryüzünün halifesi olması sorumluluk alanıyla ilgilidir.

*Hilâfet, halife, emir, imam hadislerde devlet başkanlığı için geçen kavramlardır.
*Hilâfetin saltanata dönmesi Emevi halifesi Muaviye’nin oğlu Yezid’i veliaht tayin edip biat almasıyla başladı.(675-676)

*Hz.Peygamber’in AKABE BıATI siyasi liderliğinin kabulünü, MEDıNE SÖZLEşMESısiyasi birliğini tamamlayan ve Medine ıslam Devleti başkanı olduğunu gösteren sözleşmedir.
*Kur’an insanın halife yaratıldığını ve tüm insanların halifeliğe aynı şekilde muhatap olduğunu (Bakara 2/30) ayetiyle ifade eder.

*Devlet halifelik görevini yerine getirmede önemli unsurdur.
*Halife otoritesini Allah’tan değil idare ettiği halkın biatından alır.Sorumluluğunda denetime tutulur, belli göreve gelme yöntemi yoktur.
* Hz.Peygamberden sonra Ensar Saideoğulları gölgeliğinde toplanıp Sa’d b. Ubade’yi halifeliğe aday gösterdiler.

*Hz.Ebu Bekir hilâfetin Kureyşten olmasının doğru olacağı,Arapların ancak Kureyşlilere itaat edeceği sözü Hz.Peygamber’in hadisi gibi algılanıp “Hilâfetin Kureyş kabilesine âidiyeti “ halifelikte aranan ilk şart oldu.
*Ensardan Beşir b. Sa’d Hz. Ebu Bekir’e ilk biat eden kişidir.
*Hz.Ebu Bekir’in halife olarak yaptığı yaptığı ilk konuşmasının açılımı: “Ben Kur’an ve Sünnete uyduğum sürece bana itaat edin, bunlardan ayrılırsam beni uyarın.”
*Hz.Ebu Bekir’den sonra Mescid-i Nebevi’de halkın biatı alarak Hz. Ömer ( Ömer b. Hattab) Müslümanların 2. halifesi oldu.

*Hz.Ömer kendinden sonra halifelik için 6 aday ( Ehlü’ş- şûrâ) Hz.Osman, Hz.Ali,Abdurrahman b. Avf,Talha b. Ubeydullah,Sa’d b. Ebi Vakkas ve Zübeyr b. Avam’ı önerdi. Bunlar kendi arasında 3 gün içinde birini halife seçecekti, bu yönteme sonradan Ehl’ül- Hal’ ve’l-Akd seçimi denildi.
*3. halife Hz.Osman, 4.halife Hz.Ali’dır
*Asr-ı Saadet( 4 halife dönemi) yönetim şekli kendine özgüdür.
*Hz.Ali’den sonra Kufeliler Hz.Hasan’a biat etti ve 5. halife oldu
*”şam Emiri” sıfatını kullanan Muaviye Emiru’l- Müminîn olduğunu ilan etti.
*Hz.Hasan intikam siyaseti gütmemesi, kendinden sonraki halifeyi şuranın seçmesi, kendi- ailesi için hazineden tahsisat bağlanması karşılığı halifelikten çekildi.Muaviye Kufe Mescidinde halkın biatını alıp halife oldu.Bu yıla birlik yılı ( 661) denilir.
Emeviler Dönemi: Muaviye ile başlamış.Muaviye emîru’l- müminîn, halifetü Resûlillah yerine Halifetullah sıfatını kullanmıştır.

*Muaviye halifeyi şuranın seçmesi maddesine uymayıp oğlu Yezid’i halife ilan etmiş, hilâfet Saltanata dönüşmüştür.
*4 halife döneminde siyasi otorite ıslam Devletini korumak için kullanılırken Muaviye devleti “KABıLE” adına yönetti.

*Kerbela olayı bölünmelere yol açtı ve Emevi hilâfeti sorgulandı.
Ömer b. Abdülaziz’i diğer halifelerden ayıran 3 özellik ?
1)Hilâfette saltanatı kaldırıp seçim usülüne dönmek istemesi
2)Cuma Hutbesinde Ehl-i Beyte kötü söz söylemeyi yasaklaması
3)Devlet idaresine ehil kişileri getirip haksız- lüks uygulamalara son vermesidir.
Abbasiler Dönemi: Ebu’l- Abbas Kûfe Camii’nde halıkın biatını alıp halife oldu.Hilâfet sonrası ilk hutbesinde ihtilal sonrası meşrutiyet bildirisi yayınlamış, hilâfetin kendi hakları olduğunu, Emevilerin halifeliği gaspettiğini, Emevi hilâfetini kendilerinin yok ettiğini anlattı
*Ebu’l- Abbas çok kan döktüğü için “SEFFAH” ünvanını almıştır.

*Abbasilerin gerçek kurucusu olan Cafer el- Mansur kendini “Allah’ın sultanı”ilan edip şiddete başvuruyordu. “Fatımaya imamet caiz değilken, imamete nasıl mirasçı olunur?” Ehl-i Beytin Hz. Ali ve oğulları değil, Abbasoğulları olduğunu iddia etti.
*Bağdat kadılığı ve başkadığı kabul etmeyen ımam-ı Âzam-ı hapsettirip kırbaçlattırdı.ımam-ı Âzam Ebu Hanife’yi Bağdat inşasında tuğla kontrol işini kabul etmek zorunda bıraktı.
Mutezili görüşünü hilâfet politikası haline getiren hangi Abbasi halifesi hangi büyük âlimi niçin hapsettirip kırbaçlattırmıştır?
Me’mun Ahmed b. Hanbel’in “Kur’an mahluktur.” Demesini bahane edip hapsettirip kırbaçlattırmıştır. Asıl nedeni; halifenin kabul edilmesini istediği ve devletin ideoloji haline getirdiği görüşü reddetmesiydi.
*Emeviler döneminde kullanılan Hâlifetullah tabiri Sultânullah’a döndü
*Abbasilere devlete, siyasete, orduya Arapların egemen olması yıkılışını hazırladı.
*Selçuklular 17 ocak 1055’te Kâim Biemrillah’ı Büveyhilerden kurtardı.Tuğrul Bey’e minnettar olan halife Tuğrul Bey’inde adını hutbelerde okutulmasını istedi.Törenle taç giydirip, kılıç kuşatıp Tuğrul Bey’e Sultânü’l- Mağrib ve’l- Maşrık ( Doğunun ve Batının Hükümdarı) ünvanını verdi.
*Endülüs Emevileri 3. Abdurrahman Dönemine kadar halife ünvanını kullanmadı.
*3.Abdurrahman 929’da “Nâsır lidînillah( Allah’ın dininin yardımcısı) ünvanıyla kendini halife ilan etti.

*Fatımiler, kendisini Resulullah’ın kızı, Hz.Ali’nin eşi soyuna bağladılar.

Abbasilere göre halifede bulunacak şartlar;
1)ıçtihat yapabilecek kadar ilim sahibi, adil ve adaletli
2)Dini koruyup yayacak,devleti iyi idare edecek siyasi görüşe sahip
3)Görevini yapmaya engel bedeni özrü bulunmayacak
4)Erkek, hür ve akıllı , Kureyşe mensup olacak
Hâlifelik Alâmetleri; 1) Resmi törenle “ BÜRDE” denilen Hz.Peygamber’in hırkasını giyerdi.
2)Hz.Muhamed’i taklit mühür kullanırlar
3)Tahtta ve minberde ellerine asâ alırlar.
4)Hutbelerde isimleri okunup kendilerine dua edilir.
5)Kendi adlarına “ SıKKE” (Para bastırırlar) kestirirler.
6)”TIRAZ” kendi için yapılmış özel işaretli elbiseyi giyerler.

Osmanlı Dönemi: Osnmanlı Sultanının “halife” kabul edilmesiyle iligili 2 yorum vardır.
1)Osmanlı Sultanları Osman Bey’den itibaren halifedir.Osman Bey Karacahisar’ı fethedince kılınan ilk Cuma ve bayram namazlarının hutbesi kendi adına okunmuştur.
*Kanuni Sultan Süleyman’ın yazdığı “Halâsü’l-Ümme fi Ma’rifeti’l-Eimme” eserinde Sultan Süleyman’ın zamanının imamı olduğu yazar.
2) Osmanlı Sultanlarının halife olması Yavuz Sultan Selim’le başlar.Mısır’ı fethedince “ Hâdimü’l- Harameyni’ş-şerîfeyn” ünvanıyla dönemin halifesi 3. Mütevekkil AlAllah’tan halifeliği teslim almıştır.
*Osmanlı halife ünvanını resmi olarak 3. Abdulhamit’in 1727 yılı ıran’lı Eşref Han’la imzaladığı anlaşmada kendini “bütün Müslümanların halifesi “ olarak nitelendirmesiyle başlamıştır.
*Osmanlı sultanının halife ünvanı 17 Temmuz 1774’te Küçük Kaynarca Antlaşmasıile uluslar arası boyuta taşındı.
*Osmanlı sultanlarından halifeliğe en çok önem veren, devleti kurtaracak unsur olarak gören 2. Abdulhamit’tir. Kanun-i Esasi’ye “ Padişah hazretleri halife olarak ıslam dininin koruyucusu ve bütün

Osmanlı vatandaşlarının hükümrânıdır” maddesini ekletmiştir.
*1 kasım 1922’de saltanat hilâfetten ayırıp saltanatı kaldırdı. ısmet ınönü’nün ve Seyyid Bey’in “hilâfetin şerî mahiyeti” tartışması sonucu 3 Mart 1924’te halifelik kaldırıldı.
Seyyid Bey’in hilâfetin şerî mahiyetiyle ilgili konuşma metninden 3 cümle?1)”Hilâfet hükümettir,doğrudan millet işidir
2)Halife tayininin amacı zalimin zulmünü ortadan kaldırmaktır.
3)ıslam’da ruhanî hükümet yoktur, ıslam’da dini- idari teşkilât yoktur.
Vezirlik: 1)Vizr Kökünden: ağırlık anlamındadır
2)Ezr Kökünden: Sırt demektir. 3)Vezr Kökünden: Sığınak demek.
VEZıR: Padişahın işini yüklenip hükümdarlıkla ilgili konuda idaresiyle yardımcı olan kimsedir. Vezir Kur’an da yardımcı ( Tâhâ 20/29) ve sığınak (kıyâmet 75711)manasında kullanılmıştır.
*Vezirin makamına vezaret- vezirlik denir.Osmanlı’da vezir- Paşa’dır.
*Vezirliğin kaynağı Kur’an, Hadis ve Maslahat’tır.
*Hükümdarların kendine vezir tayin etme hakkı vardır
Abbasiler Dönemi: Abbasi halifesi Ebu’l- Abbas vezirlik kurumunu ıslam’a taşımış, ılk vezir de Hemedanlı Ebu Seleme Hafs b. Süleyman el- Hallâl’dır.
*Abbasilerde 2 çeşit vezirlik vardı.
1) Tefviz Vezirliği: veliaht tayini, memur azli ve görevden alma yetkisi dışında bütün işleri halife adına yapardı.ıcrâî bakanlığa benzer.Bu vezirliğe atanacaklarda nesep hariç tüm şartlar bulunmalıdır.
2) Tenfiz Vezirliği: sadece görev alanı konularından sorumludur.Devlet Bakanlığına benzer. Vezir sultan ve devleti yönetiyorsa; tefviz vezirliği, sultan işi bizzat kendi yapıyorsa tenfiz vezirliğidir.
*Abbasi hilâfeti Büveyhilerin eline geçince vezirlik babadan oğla geçmeye başladı. Benî Fuat 50 yılda 4 vezir çıkarmıştır.
*Endülüs Emevilerinde vezire” vezir, hâcib” de denilmiştir.
*Sâmâni, Gazneli, Karahanlılar vezire “ Hâce-i Büzürg” de demişlerdir.
*Selçuklular “ Sâhib, hâce, lala, atabek” isimler verilir “ Menşûr-ı vezâret” sultan fermanıyla tayin edilir.Vezirlik alâmeti olarak altın divit, tac veya külah ve kılıç verilir hil’at giydirilir.
Osmanlı Dönemi: vezirlik Selçukluların devamı niteliğindedir.
*ılk vezir ulemâ sınıfından Alâeddin Paşa’dır.
*Vezir sayısı 1. Murat zamanında 2, 2. Murat zamanı 4, Kanuni zamanı 7’ye çıkmıştır.
*Vezir-i azâma “ulu vezir” ve “mühr-i hümâyun”denir. Görevi tefviz veziriyle aynıdır.
*Fatih Dönemine kadar vezirler köklü Türk ailesinden tayin edilirken Fatih vezirleri devşirmelere tahsis etti.

*Vezir-i azâmın görev süresi başarı ve hükümdarla ilişkisine bağlıdır.Vezirler belli süreliğine tayin edilir. Süresi dolupta görevi yenilenirse ıBKÂ , başkasına verilirseTECVıH görevi yenilenenlere ıBKÂ BERATI verilir.
*Kanuni Sultan Süleyman dönemiyle vezir-i azâma ;sadr-i azâm,sadr-ı âli, sadâret-penâh denir.Sadrâzamlık 1922 saltanatın kaldırılmasıyla son Osmanlı sadrâzamı Tevfik Paşa’nın istifasıyla bitti.
Vezirlerin özellikleri, görev ve yetkileri için syf 105- 106 bakınız.
Divanlar: Hz.Ömer devlet hazinesini düzene koyup , ordu ve savaşa katılanları kayıt altına almak için 641’de Divan teşkilâtını kurdu.Bu divana “Divânü’l-Atâ” adı verilir.
*Hz.Ebu Bekir Döneminde atıyye ( gelir) eşit şekilde dağıtılırken, Hz.Ömer bu uygulamayı değiştirip ödemede Peygamber’e yakınlık,fetihlere katılma vs.ölçütleri esas almış.
*Hz.Peygamber ve Hz. Ebu Bekir döneminde gelirin Beytü’l- mâl’de biriktirilipatıyye adıyla yılda bir, yiyeceklerin erzak adıyla ayda bir dağıtılması ve gelir- gider divan defterine kaydedilmesi kararı alındı.

Emevilerde Divan:Divânü’l-Harâc: şam’da Toprak vergisi takdiri ve toplanması
Divânü’r- Resâil: Devlet Başkanlığının resmi yazışmasından sorumlu
Divânü’l- Hâtem: Resmi yazışmaları mühürleyip arşivlemek
Divânü’l- Berîd: Posta işleri, Abdü’l- Melik bu divanı düzenlemiş
Divânü’l- Cünd: Belli aralıkla nüfus sayımı yapmak.
Divânü’n- Nafakât: Hazine masraf hesabını tutmak.
Divânü’s- Sadakât: Zekat- öşür işini yürütmek.
Divânü’l- Müstegallât:Devlete ait taşınmazları halka kiralama
Divânü’t- Tıraz: Sancaktar, bayrak, resmi elbise yapımı.
Merkez dışı her bölgede Harâc, Resâil,Cünd divanları vardı.Abdü’l- Melik 700 yılında divan defterlerinin Arapça tutulmasını istedi.

Abbasilerde Divan:Emevilerdekine ek olarak

Divânü’t- Tevki: Resâil divânıyla aynı göreve sahiptir.
Divânü’l- Mezâlim: Üst düzey bürokrat şikâyetlerine bakar.Temyiz Mahkemesine benzer.
Divânü’l-Ezimme: Devlet gelir- gider görevini teftiş eder.
Divânü’l- Müsâdere:Devletin el koyduğu malları yönetir.
Divânü’l-Ceyş:Devletin asgari işlerine bakar.
Divânü’d-Dıyâ:Devlet arazisi, sahış arazisinin öşürünü toplar.
Divânü Beytilmâl:Devlet hazinesinin idaresiyle ilgilenir.
Selçuklularda Divanı:Tüm devlet işlerinin yürütüldüğü BÜYÜK DıVÂN, “DıVÂN-I AL” “DıVÂN-I VEZÂRET” denir ve buna bağlı 4 divân vardır.
Divân-ı ınşâ: Divân-ı tuğra da denir.devletin haberleşme işleriyle
Divân-ı ıstifa:Devletin mâli işleriyle
Divân-ı ışraf:Mâli- idarî işleri teftiş etmekle
Divân-ı Arz:Askeri işleri yürütmekle görevlidir.

Divân-ı Berîd: Devletin posta işiyle ilgili, Büyük Divâna bağlı değildir
Osmanlıda Divan:Osman Gazi’ylevar olan divân, Orhan Bey zamanında kurum haline geldi. Selçukludaki Büyük Divânın yerini aldı.Divânü Hümayun’a geçiş 2. Murat Dönemi başlayıp Fatih Dönemine tamamlanan süreçte olmuştur.
Divân-ı Hümâyun:Fatih Dön. Kadar Padişah- vezir-i azâmlar başkanlık etmiş, Fatih Dön.’de Padişahın başkanlık etme yetkisi kaldırılmıştır.Burdan çıkan kararlara HÜKÜM denir.Köprülü Mehmet Paşa zamanında etkinliğini kaybedip Sultan 2. Mahmut Dön.’de Yeniçeri ocağının kaldıırlmasıyla Meclis-i Vükelâ,Meclis-i Has adıyla kabine sistemine geçildi.
Divân-ı Âsafi ( ıkindi Divânı):Sadrazam başkanlığında ikindi toplanır
Ayak Divânı:Acil işler için padişahın isteğiyle kurulur
Galabe Divânı:elçi kabulü sonrası yapılır

Cuma Divânı:sadrazamın şeri ve örfi davalara baktığı divândır.
Çarşamba divânını Cuma divânı ölçeğinde açıklayınız
Çrşmba Divânı; sadrazamın ıst.Halkının şeri- örfi davasına bakmak için kendi divanhânesinde yaptığı divândır.