İlahiyat 2. Sınıf - Hadis - Ünite 5 - Konu Anlatımı

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Ders Hocası

  • Hocanın Biri
  • *******
  • Join Date: Eki 2016
  • Yer: Hatay
  • 63863
  • +526/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Arslaner
İSLAM MEDENİYETİNİN BİLGİ VE DÜŞÜNCE GELENEĞİ

İslam tarihi ilim,bilgi ve amele dayalı bir medeniyetin tarihidir.İslam medeniyetini şekillendiren bu üç temel unsur, Kuran’ın sorduğu sorular, sunduğu hakikatler ve yönelttiği emirlerle birleşerek Müslüman bireyin zihninde güçlü bir merak fırtınası oluşturmuş; ilme dayalı yeni bir dünya görüşünün ( paradigma) oluşumuna zemin hazırlamıştır. Bu bilinç düzleminde vahyin ve varlığın başı Bilgi iken varlıkların sonunu getirecek olan kıyametin alameti de bilgisizliktir.İslamın Bilgi nazariyesine göre bilginin peşinden gitmek, bilmek ve öğrenmek, Mutlak bilginin kaynağı olan Allah’a imanı artıran ve O’na yaklaşmaya vesile olan bir erdemdir.

Ehlü’z zikr olarak adlandırılan ve peygamberlerin varisleri olan ilim ehli, bilmeyenlerin soru sorarak müracat ettikleri, dinle hayat arasındaki bağlantıyı sağlayan kimselerdir.Devraldıkları mirasın gereği onlarda peygamberler gibi hem ilim hem de aksiyon adamı olmak zorundadırlar.Kuran’ın ve Sünnet’in çizdiği çerçeveye göre ilim adamı, ilmi ile amil olan alim ( bilgisini eyleme dönüştüren bilgin) ifadesinde bütünleşmiştir.Tek başına bilgi, yaşantıya dönüştürülmediği sürece bir değer taşımaz ve cahillik sıfatını ortadan kaldırmaz.üstelik bilginin ,( faydasız olmama,

Allah rızası dışında başka bir gaye ile tahsil edilmeme, ve kötüye kullanmama) boyutu da vardır.İslam medeniyetinin Bilgi ve Düşünce geleneğini özgün kılan üç önemli özelliği vardır.Özgün ben – idraki ve ilmi önderlik prototipi, hem o güne kadar ortaya çıkan bilgi birikiminin yeniden örgülendirilmesi

KURAN VE SÜNNET’TE İLİM VE AMEL

İlmin fazileti“Allah sizden inananları ve kendilerine ilim verilenleri derecelerle yükseltir.” Mücadele 11Bu ayeti kerimenin, insanoğluna yönelik ilahi mesajda hedeflenen olgunluk basamaklarının, iman – ilim – amel-ihlas şeklinde gelişme gösterdiğini farketmekteyiz.Bu dörtlemenin başındaki iman basamağı kaldırıldığında, tıpkı her biri ilave bir değer taşıyan bir çok sıfırın soluna yerleştirilen

(1) rakamının atılması gibi, geriye kalan bütün kavramların içi boşalmış ve ameller Allah nazarında değersizleşmiş olacaktır.Hadislerde ilim tahsiline yönelik olan emir, “gaye ve kullanım” ile ilgilidir.İlk dönemlerde ilim “hadis ve sünnet bilgisi” olarak kullanılmıştır.

HADİSLERDE İLİM

*Dünya üzerinde hiç bir din ve kültür, ilim tahsilini herkes için zorunlu görmemiştir.İslam medeniyetini diğer medeniyetlerden faklı ve üstün kılan taraf, hz. Peygamberim ilim ve ibadeti aynı kefeye koyarak, “ ilim öğrenmek her Müslüman üzerine farzdır” beyanında bulunmuş olmasıdır.İlmin Allah katında dünyaya değer katan şeylerden biri ya da birincisi olması, insanlığa yol gösteren ilahi mesajların ancak onu elde eden alimler tarafından doğru anlaşılacağı ve düzgün yaşanacağındandır.

*Alimler ve Abidler, Allah katında üstün ve faziletli sayılan iki sınıftır.Alim, farz olan ibadetleri yerine getirdikten sonra kalan zamanını ilim öğrenmeye ayırırken; Abid üzerine farz olan bilgileri öğrendikten sonra ,bunun dışında kalan vaktini ibadetle geçirir.
İlgili hadisler:“Allah hakkında hayır dilediği kimseye din hususunda derin bir anlayış verir.”“kim ilim tahsil etmek için bir yola girerse, Allah o kişiye cennetin yolunu kolaylaştırır.
”“Dünya ve onun içinde ki şeyler değersizdir. Sadece Allah Teâlâ’nın zikri , O’na yaklaştıracak şeyler ile meşguliyet,ilim öğreten Alim ve öğrenmek isteyen öğrenci bundan müstesnadır.”

HADİSLERDE İLİM VE AMEL BÜTÜNLÜĞÜ

*Kuran ayetlerinde ilmin ve alimlerin faziletine, salih amellerle sarılmanın gerekliliğine ağırlık verilirken, Hz. Peygamberin hadislerinde bunlara ilave olarak, ilimle amel konusunun üzerinde önemle durulduğunu fark etmekteyiz.İlimle amel edilip edilmediği veya onun doğru yerde kullanılıp kullanılmadığı, sadece alimlere mahsus olmayıp, hesap gününde herkese yöneltilebilecek bir imtihan sorusudur.

*Hz. Peygamber’in (sav) nebevi mesajlarından hareketle, ilim dünyamızın en büyük ihtiyaçlarından ve en kapsamlı meselelerinden birinin; dinin sadece imandan, ilmin sadece bilgiden ibaret olmadığı şuurunu taşıyan, bilgili, bilinçli, donanımlı, yetkin ama mutlaka ilmi ile amil, ahlaklı ve ihlaslı ilim adamı tipi oluşturulmalıdır.