Seyit, 1909 yılının Nisan ayı başlarında askere alındı.
1912′de Balkan Savaşları’na katıldı. Savaş bitiğinde terhis edilmedi ve topçu eri olarak Çanakkale Cephesi’nde görev aldı.
Çanakkale Savaşları’nda gösterdiği kahramanlıkla adını Türk tarihine yazdırdı.
18 Mart Deniz Savaşı sırasında, Rumeli Mecidiye Tabyası’nda ayakta kalabilen tek top vardı onun da mermi kaldıran vinci bozulmuştu.
Seyit Onbaşı büyük bir güçle 215 Okkalık mermiyi üç kez kaldırarak namlunun ucuna sürmüş ve bu kahramanlığı ile Ocean gemisi büyük bir yara almıştı.
275 kiloluk top mermisini “La havle ve la kuvvete illa billah” diyerek tek başına kaldıran Seyid OnBaşıya.
Daha sonra tekrar kaldırmasını isteyen Cevat Paşa’ya şöyle demişti:
“Paşam! Ben bu mermiyi kaldırırken gönlüm Allah’ın feyizyle dopdolu idi. Kendimde bir başkalık hissetmekteydim.
Bu ağırlığı kaldıracak bir makama ulaşmışsam, Cenab-ı Hakk’a yaptığım duaların mukabilinde O’nun nusret ve inayetinin tecellisi idi ki bu,
o ana mahsustur. Şimdi kaldıramam kumandanım, mazur görün.”
Bunu da fiziksel olarak açıklayabilecek birisi varsa çıksın!
Nişan tertibatı bozulmuş topun tam isabetle vurmasını “tesadüf” deyip geçebilir misiniz?
Demek ki işin arka planı var. Manevi yönü var.